Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, belediyesinde düzenlediği basın toplantısında durumun endişe verici vahim bir durum olduğunu belirtti. Bu durumun sadece bir ilçenin sınır değişikliği konusu olmadığını belirten Sarıgül, "Bu sınır değişikliği hukuksuzdur. Onu bir tarafa koyuyorum. Ama bugünkü durum hukuksuzluğun da ötesindedir. Demokratik yasal hakların güç kullanılarak gasp edilmesidir" dedi.

BU, DEMOKRATİK HAKLARIN GASPI

Demokratik hukuk devleti ile bağdaşmayan bir durumla karşı karşıya kalındığını belirten Sarıgül, şunları söyledi:

"Üzerine basarak söylüyorum. Bugün karşılaştığımız durum olağanüstü vahimdir, demokrasimiz adına endişe vericidir. 5393 sayılı belediye yasasının açıkça bize verdiği yetkiye dayanarak, Ayazağa, Maslak ve Huzur Mahalleleri’nde yapmak istediğimiz kamuoyu yoklaması kaymakamlığın gece yarısı emniyet aracılığı ile gönderdiği tebligatla resmen yasaklanmıştır. Demokrasimiz, 17 Ekim gecesi saat 01.30’da TBMM’de yara almıştı, tam bir ay sonra bu defa 17 Kasım gecesi çok daha derin bir yara aldı. Kendi çıkardığı ve halen yürürlükte olan yasaları bile yok sayan bir anlayışla karşı karşıyayız. 5393 sayılı Belediye Yasası’nın 15. maddesi açıkça ‘belediye, belde sakinlerinin belediye hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması yapabilir’ diyor. Ayazağa, Maslak ve Huzur mahalleleri henüz Şişli Belediyesi’nin hizmet sınırları içindedir. 5393 sayılı belediye yasasının 15. Maddesi ile bize vermiş olduğu yetkimizi yasakladılar. Bugünkü durum demokratik yasal hakların güç kullanılarak gasp edilmesidir."

21. yüzyılda ve çağdaş ileri demokraside sandığın yasaklanmasının kendisini üzdüğünü belirten Sarıgül, şöyle devam etti:

"Kendi adıma üzülmüş değilim. Ülkem adına çok üzüldüğümü söylemeliyim. Bu durum ülkenin geleceği açısından endişe verici ve vahim bir durumdur. Bugün burada Ayazağa Mahallesi’ndeki yurttaşlarımız hizmetlerimizden memnun mu? Alınan sınır değişikliği kararını onaylıyor mu? Doğrudan kendilerinden bire bir öğrenip kamuoyu ile paylaşacaktık. Şuraya dikkatinizi çekerim, bu nabız yoklamasından alacağımız sonuç çıkarılan yasayı da ortadan kaldırmıyordu. Sureci etkilemiyordu. Sadece bu mahallelerde yaşayan yurttaşlarımın irade beyanı nedir, onu görecektik. Düşününüz ki buna bile tahammül yok. Demokrasiye tahammülü olmayanlar ne yazık ki sandığı gece yarısı yasaklamışlardır. Nereye gidiyoruz, gerisini düşünmek bile istemiyorum. Avrupa Birliği kriterleri diyoruz, ileri demokrasi diyoruz, halkın iradesi diyoruz ama sandığa tahammül gösteremiyoruz. Sana göre demokrasi, bana göre demokrasi olmaz. ’Sandık kime çalışıyorsa demokrasi ona göre işler’ diye bir şey yok. Her seçmene ayrı demokrasi uygulaması nerede görülmüş?"

İPTALE GEREKÇE YOK

"Kaymakamlığın referandumu iptal etme gerekçesi neydi? sorusu üzerine Mustafa Sarıgül, "Hiçbir gerekçe yok. Yasa ortada. Böyle bir yasak varsa 4-5 gün önceden değil neden gece yarısı yapılıyor? Sandıktan "HAYIR" çıkacağını biliyorlardı. Yaptıklarının yanlış olduğunu kendileri de biliyorlar. Biz yapalım, dedik, ondan engellediler. Bu mücadele sadece Şişli’nin değil, Sarıyer için de olsaydı onlar için de yapabilirim. Bir mahalle başka bir yere bağlanacaksa mutlaka referandum şartı vardır" dedi.