82 ülkeden çeşitli düzeylerde katılım sağlandığı konferansın açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, konferans katılımcılarına şunları söyledi:
"Sözlerimin başında onurları için canlarını feda eden Suriyeli kardeşlerimize başsağlığı diliyorum. Suriye'nin şehirlerinde en modern silahlara karşı özgürlük mücadelesi veren kardeşlerimize selam gönderiyorum. Asla yalnız olmayacaklarını hatırlatmak istiyorum.

"HİÇBİR HESABIMIZ YOK"
"Türkiye'nin hiçbir ülkede hesabı yoktur. Bölgesel barışı savunuyoruz. Özellikle bu bölgede; tek bir ülkede yaşanan sorun, bütün bölgeyi etkisi altına alıyor. Suriye'de yaşanan sorunlar, tüm bölge ülkelerini ve dünyayı yakından etkiliyor. Hükümet olarak son on yılda Suriye yönetimi ile son derece yakın bir ilişki geliştirdik. Ortadoğu'da ve bölgede yaşanan değişimlerle Suriye'ye dostça telkinlerde bulunduk. Suriye'yi bekleyen kaosu görüyorduk.

"20 BİN KİŞİ TÜRKİYE'YE SIĞINDI"
Suriye bize verdiği sözleri tutmadığı gibi halkının meşru taleplerini de baskı altına aldı. Suriye'de bir yıldır devam eden çatışmalarda, Birleşmiş Milletler'e göre 9 binden fazla insan hayatını kaybetti. Türkiye'ye sığınan Suriyeli sayısı dün itibariyle 20 bine ulaştı.
Türkiye'ye sığınanlar, kalanlara göre daha şanlı durumda zira pek çok şehir top ve tanklarla vuruluyor. Yaşanan olaylar, bölgedeki gazetecileri de hedef alıyor.

"ESAD, ANNAN'IN PLANINI ZAMAN KAZANMA OLARAK GÖRÜYOR"
Uluslararası toplum, Suriye konusunda kararlı bir tutum belirlemelidir. Elbettte BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın girişimini sonuç vermesini umuyoruz ancak Suriye rejiminin, bu girişimi zaman kazanma olarak kullanması olasıdır.

"LİBYA'DA OLANLARIN SURİYE'DE OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Geldiğimiz noktada üzülerek ifade etmeliyim ki insani değerler yara almştır. Masum insanları katleden, acımasız, şiddet kullanan rejime 'Dur' diyemeyen Barış Konseyi'nin, uluslararası güvenliği korumaktan aciz olduğu ortadadır. Biz makinelerin, topların, sivil insanları hedef aldığı bir ortamda insani düşünceyi benimsiyoruz.
Libya'daki çatışmalarda petrole ilişkin tartışmalar öne geçmiştir. Adalet duygusunu ciddi şekilde yaralamıştır. Suriye konusunda aynı vurdumduymazlığın sergilenmesine izin vermeyeceğiz.

"VİCDANIN SESİYİZ"
Bugün burada Suriye'ya sadece vicdan gözlüğü ile bakıyoruz, burada canları kurtarmanın yollarını arıyoruz. Uluslararası vicdanın sesi olarak söylem birliği oluşturulmalı, Suriye rejimine karşı ortak tutum alınmalıdır. Bu noktada söylem birlikteliği de yeterli değildir, eylem birliği de olmalıdır.

"MİLLİ MİSAK BELGESİ, TEMEL REFERANSTIR"
Suriye halkının meşru temsilcisi olan Suriye Ulusal konseyi'nin hazırladığı 'milli misak belgesi', temel bir referanstır.
Uluslararası camianın gözetimi altında demokratik rejim getirilmelidir. Annan'a verilen söz halen tutulmamıştır, Suriye'de ölüm kusmaya devam edilmektedir.
İnanıyorum ki Suriye halkı kendi hakkını tayin etme hakkını alacaktır. Masum canına kastedenler de mutlaka cezasını çekecektir"

TOPLANTIYA PROTESTO
İstanbul'da Hilton Oteli'nde başlayan "Suriye'nin Dostları Konferansı"nı, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed posterleri taşıyan kalabalık bir grupsa protesto etti.
Harbiye'de toplanan yaklaşık 100 kişi, Arapça sloganlar atarak Esed'e destek verdi. Aralarında kadınların da bulunduğu, çoğu Suriye vatandaşı protestocuların, konferansın yapıldıgı Hilton Oteli'ne doğru ilerlemesi, Çevik Kuvvet ekipleri tarafından Harbiye Orduevi girişinde önlendi.
Bu arada yoldan otomobiliyle geçmekte olan bir kişi, aracından inerek eylemcilere Arapça bir şeyler söyledi. Suriyeli muhalif olduğu belirtilen bu kişi, eylemcilerin, üzerine yürümesi üzerine otomobiline binerek kaçtı.

KATAR'DAN 6 MADDELİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Öte yandan toplantıda konuşan Katar Dışişleri Bakanı Hamad Bin Casim El Tani, Suriye'de krizin çözümüne ilişkin altı maddelik bir çözüm önerisi sundu. Katar Dışişleri Bakanı, Kofi Annan'ın altı maddelik barış planının desteklenmesi, Arap Birliği'nin kararlarının vurgulanması, Suriye'ye Arap ve yabancı güçlerden oluşan ortak bir barış gücünün gönderilmesi, Suriye toraklarında güvenli bölgeler oluşturulması, insani yardımların desteklenmesi ve Suriye rejimine yönelik siyasi ve ekonomik baskı uygulanması çağrısında bulundu.

SÖZDEN EYLEME GEÇMELİYİZ
Suriye halkına verilen sölerin yerine getirilmesi gerektiğini ifade eden El Tani, "Sözlerimizi fiillere çevirmeliyiz, Suriye halkının taleplerine ulaşması için sözle yetinmemeliyiz, eyleme geçmeliyiz." dedi. El Tani, son olarak da Suriye Milli Konseyi'ne çabalarını sürdürme çağrısı yaptı.