Sezer, kamuoyunda özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına yönelik ciddi tartışmaların yaşandığına dikkat çekerek, “Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un 10 Ocak 2012 tarihinde hukuksal hiçbir gerekçe gösterilmeksizin tutuklanmasının ardından hiçbir irtibatının olmadığı Malatya’da işlenen menfur cinayet ile ilişkilendirilerek hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame düzenlenmiş olması ülkemizde hukukun ve adaletin geldiği nihai noktayı ortaya koyan son derece üzücü ve düşündürücü bir durumdur” dedi. Müvekkili Tolon’un, oğluna ait olan evin araması sırasında, arama tutanaklarında yer almayan 2 adet CD’ye dayalı olarak tutuklandığını belirten Sezer, söz konusu CD’lerde yer alan PDF verinin, “Başbakanlık Güvenlik Güçleri Genel Müdürlüğü’nün 14 Aralık 2010 tarihli yazısı ile yürürlükten kaldırılan talimnameler ve yönergeler” olduğunu, herhangi bir gizliliğin bulunmadığını belirtti.

-"TOLON’UN, SUÇUN AZMETTİRİCİSİ OLDUĞUNA DAİR DELİL ELDE EDİLEMEDİ"-

Müvekkili Tolon’un menfur cinayetlerle ilgili olduğu ileri sürülen kişiler ile hiçbir zaman hiçbir yerde ve hiçbir şekilde görüşmesinin veya bir irtibatının bulunmadığını kaydeden Sezer, açıklamasında şu değerlendirmede bulundu:

“Emekli Orgeneral Tolon, Malatya İnönü Üniversitesi Rektörlüğü’nün daveti üzerine, 18 Nisan 2007 tarihinde kamuoyuna tamamen açık olarak cereyan eden ve Malatya’da görevli üst düzey kamu görevlilerinin de yer aldığı, yaklaşık 600 kişilik izleyici grubuna '21nci Yüzyılda Kuşatılmış Türkiye' konulu bir konferans vermek üzere eşi ile birlikte Malatya’ya gitmiştir. Söz konusu konferans sırasında, müvekkilimiz misyonerlik faaliyetleri ile ilgili en küçük bir beyanda bulunmamıştır. Konuyla ilgili olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, müvekkilimiz Hurşit Tolon’un 'Terör Örgütü Kurmak ya da Yönetmek' isnadıyla ifadesi alınmıştır. 02 Temmuz 2011 tarihinde verilen 'yetkisizlik kararında', Tolon’un, müspet suçun azmettiricisi olduğuna dair delil elde edilemediği açıkça belirtilmiştir.”

-"İDDİALAR İFTİRALARDAN İBARET"-

Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca verilen yetkisizlik kararındaki somut tespite rağmen Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yeni delile dayalı olarak Tolon hakkında iddianame düzenlemesinin kuşku uyandırdığını belirten Sezer, “Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şayet yeni bir delil elde edilmiş ise Tolon’un yeniden ek ifadesine başvurulması hukuken zaruret arz etmesine rağmen, hakkında doğrudan iddianame düzenlenmiş olması da savunma hakkının kısıtlandığının açık göstergesidir” dedi. Tolon hakkında 4 ayrı adreste eş zamanlı olarak yapılan aramalarda iddia edilen darbe planları ya da “Kafes Eylem Planı” ile ilgili hiçbir belge ya da dijital veriler elde edilemediğini ifade eden Sezer, sözlerine şöyle devam etti:

“Ülkemizde ardı ardına yaşanan ve kamu vicdanında derin yaralar açan bu haksız ve adaletsiz uygulamalar, üzülerek söylemek gerekirse, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik hukuk devleti” çizgisinden süratle uzaklaştığı konusundaki şüpheler, maalesef doğrulamaktadır. Ömrünü ülkesine ve milletine adamış şerefli bir subay olan emekli Orgeneral Tolon hakkında ileri sürülen tüm iddiaların, tamamıyla mesnetsiz ve inandırıcılıktan yoksun iftiralardan ibaret olduğunu, kamuoyunun takdirine sunarız.”