TBMM’de bir basın toplantısı yapan Kaplan, Türkiye’nin, AİHM’de hakkında en fazla dava açılan ve en fazla mahkum olma rekorunu sürdürdüğünü belirterek, "İnsan hakları ihlalleri doruğa çıkarken AİHM, AKP hükümetine oksijen vermeye, ihlaller konusunda cesaretlendirmeye, korumaya kalkışırsa meşruiyeti tartışma konusu haline gelir" diyerek şöyle devam etti:

-"AĞIR SONUÇLARI OLUR"-
"AİHM elindeki binlerce davadan, hükümet ise mahkumiyetlerden kurtulmak için görüşmelere başladı. AİHM’nin ihlalleri koruyucu, kollayıcı bir yaklaşım içine girmesi etkinliğini, güvenilirliğini, saygınlığını, caydırıcılığını sorgulanır bir duruma getirir. Hükümet ile Strazburg Mahkemesi arasında tartışmalı bir pazarlık sürüyor. Pazarlığın konusu insan hak ve özgürlükleridir.
DEP Milletvekilleri Orhan Doğan ve Hatip Dicle henüz cezaları kesinleşmediği halde, çıkış kapısında özel timler nezaretinde gözaltına alındılar ve yıllarca cezaevinde kaldılar. Bugün millet iradesine rağmen sadece BDP’li milletvekilleri değil, diğer parti milletvekilleri de tutukludur. Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş’ın ve hakkında dava açılan diğer milletvekillerinin üyeliklerinin düşürülmesi tehlikesi sürüyor. Buradan hükümeti uyarıyorum ve bir çağrıda bulunuyorum; 2012 yılında Meclis’te tarih tekerrür ederse, çok ağır sonuçları olur, iradesi yok sayılan halkın Meclis’e güveni yitirildiğinde kopuş süreci başlar. Kürt halkının ‘seçtiklerimiz içeri alınıyor, bu Meclis bizim Meclisimiz değildir’ durumuna gelmesi ihtimali vardır. Siz yeni bir Anayasa’nın barışçıl ve demokratik yollardan yapılmasını, bu bahar sürecinde çatışmasızlık ortamı istiyorsanız, halen imkan vardır, gelin demokratik, barışçıl çözüm yollarını diyalog ve müzakere süreçlerini başlatarak Meclis’te arayalım."

-"İYİ ÇOCUKLAR MI YAPTI?"-
Açıklamanın ardından gazetecilerin soruları cevaplayan Kaplan, Adıyaman’da bazı evlerin kapı ve duvarlarına yazılan yazılarla ilgili İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in "çocuklar yapmış" açıklamasını,"İçişleri Bakanı çocukça bir açıklama yapmıştır, kusura bakmayın. Çocuklar değilse, doğru dürüst çıkarsın görüntüleri ortaya, kamuoyunu ikna etsin. Bu tehdidi hissederek yaşayan insanlar cevap bekliyor. Bakanın bu açıklaması karşısında ‘acaba iyi çocuklar mı yaptı?’ diye de sormak gerekiyor. İyi çocuklar olmasın yapanlar?" dedi.

-"BAŞBAKAN’IN MARKASI RTE"-
"Eğitim konusunda sorumlu ve ciddi düşünüyorsanız; gelin askeri okullar ve polis akademilerindeki ideolojik eğitimden başlayalım. Bu okullardaki ırkçılığı, ayrımcılığı, farklı düşüncelere tahammülsüzlüğü ve nefret söylemini bu okullardan arındıralım" sözleriyle eğitim sistemiyle ilgili teklifi değerlendiren Kaplan, "Eğitim partiler üstü ve siyasetler üstü bir konudur. Bu ciddi konuyu birlikte konuşup Meclis’te karar verelim. Bu işi MGK’ya götürdünüz, ayıp ettiniz" diye konuştu.
Türk Lirası’nın yeni logosuyla ilgili görüşleri de sorulan Kaplan şöyle devam etti:
"Doğruyu söylemek gerekirse, estetik değil, çapa gibi güvenli bir liman deniyor ama zaten fırtınada gidiyoruz. Logo, müthiş bir arabesk karma kopya. Bilişim ortamında da yazılması çok zor, çünkü köşeli. Kültürümüzü, birlikteliğimizi, tarihimizi çağrıştıran bir motif değil. Muhalefetin ’Ermeni simgesine benziyor’ görüşüne de katılmıyorum. Çünkü Ermeni parasının simgesi çok şık ve düzgün. Bu simgeye bakıp da Tayyip çıkartmak ise çok komik. Çünkü Tayyip Erdoğan’ın markası RTE’dir."