Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, kazanma arzusunu ortaya koyan, mücadele eden asla vazgeçmeyip rakibine bu mücadeleyi her yerde kabul ettirecek bir Trabzonspor istediklerini söyledi.
Macaristan kampında oynadığı üçüncü hazırlık maçında MTK Budapeşte’yi 5-0 yenen Trabzonspor’da Teknik Direktör Ersun Yanal, maçın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, üçüncü hazırlık maçlarını oynadıklarını ancak bunların çok ciddi rakiplere karşı olmadığını belirterek, "Ama rakip, rakiptir. Biz kendi oyunumuzu oynamak, kendi cesaretimizi kazanmak, kendi gücümüzü ortaya koyacağımız gelişimi, özellikle ofansif anlamda hissetmek ve duymak adına bu türlü rakiplerle oynamayı yeğledik" dedi.
Biraz daha zorlu etapların başlayacağını ifade eden Yanal, "Ama bildiğiniz gibi tam bir kadroyla burada değiliz. Özellikle şu anda gelecek oyuncularımızla birlikte bu ayın 14’ü gibi toplanmış olacağız ve bu süreç devam edecek. Dilerdik ki bütün hepsi buraya katılsın. En azından takımın 3’de 2’lik kısmında oynayacak oyuncularımızın takım oyunu konusunda istediklerimizi gerçekleştirmesi adına güzel şeyler oluyor" diye konuştu.

"Cavanda, takıma dönmesi söz konusu değil"
Yanal, Cavanda’nın affedilerek kampa katılıp katılamayacağına ilişkin soruya ise, "Hayır, öyle bir şey yok. Konuyu kapatalım. Burada Cavanda’dan daha önemli bir süreç var. Cavanda, şu anda bizim gündemimizde yok ve gündemimizde de olmayacak. Böyle bir şey söz konusu değil ama Trabzonspor’un malıdır. Trabzonspor, kendi rafındaki oyuncusunu elbette değerlendirecektir. Biz buraya odaklandık. Trabzonspor’un en iyi yere gelmesi için çalışıyoruz" ifadesini kullandı.

"Kazanma arzusunu ortaya koyan, mücadelesini rakibe her alanda kabul ettirecek bir Trabzonspor istiyoruz"
Yanal, "Başlangıçtan itibaren biz kazanma arzusunu ortaya koyan, mücadeleden asla vazgeçmeyip rakibine bu mücadeleyi her yerde kabul ettirecek bir Trabzonspor istiyoruz. Ondan sonra artık kazanan, kazanmayı alışkanlık haline getirmiş, yarışan bir Trabzonspor gelmeli. Bu sırayla olacak. Ama ikisi birlikte çok hızlı gelişir mi? Olabilir. Çünkü kaliteli ve iyi oyuncular aldık. İyi oyuncularla takımı takviye ettik ve iyi de yarışacağımızı düşünüyorum."
Bu sene UEFA kriterleri doğrultusunda bazı zorluklar yaşadıklarını belirten Yanal, "Finansal fair play var. Tahmin ettiğimiz ve çok iyi dediğimiz yerlerde de eksik çıkabilecek ama şu anda eksik yerleri takviye ediyoruz. En azından boşa harcamayacağımız, pardon demeyeceğimiz düzeyde transfer yapmak istiyoruz. 24-25 yaş ortalaması olan, geleceğin birkaç yılının temellerinin atıldığı bir Trabzonspor olmasını istiyoruz. Bu yolda oldukça yol kat ettik" dedi.

"N’Doye çok iyi bir profesyonel"
Yanal, N’Doye’nin sezon başından bu yana herhangi bir değerlendirilmesinin olmadığını belirterek, "N’Doye çok iyi bir profesyonel. Ücretinde ufak bir indirime gitmesini, bu şekilde takıma katılmasını başından beri istiyorduk. O da, bu konuda yaklaşımlar gösteriyor şu anda. Böyle devam ederse, N’Doye de bizimle olacak" dedi.

"Ülkemizin geçtiği çok önemli bir süreç var"
Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, bir gazetecinin ’2010-2011 sezonundan sonra Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında yaşanan gerginlik ve iki kulüpte de görev alan bir kişi olarak sezon başlarken taraftarlara neler söylemek istersiniz?’ yönündeki sorusu üzerine ise şunları söyledi:
"Bizim ülkemizin geçtiği çok önemli bir süreç var. Bu süreçte demokrasi kazandı. Hala bu sürecin artıkları toparlanmaya, temizlenmeye çalışılırken, yeniden farklı yerlerden büyük bedel ödemeye devam ediyoruz belli alanlarda. Ama en büyük bedel, demokrasinin kazanılması. Bunun için de birçok can verdik, şehitlerimiz oldu. Ülkemizde çok uzun zamandır ilk defa çok güzel konsensüs ve barış ortamı gerçekleşti. Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bütün siyasi iradelerin aldığı kararlar hepimizi çok mutlu etti. Çünkü gerginlikten beslenmenin ülkemize hiçbir yarar getirmeyeceğini biliyoruz. Ben sporda da, her alanda olduğu gibi barışın tekrarlanacağını düşünüyorum. Çünkü başkanımız Muharrem Usta’nın kullanmış olduğu barış dili oldukça etkili ve düzgün. Her yerde barış oluyor, her yerde insanlar birlikte oluyor ve omuz omuza çarpışıyor. Demokrasi nöbeti tutan insanların hepsi farklı kimliklerden ve gruplardandı. Orada Trabzonsporlu, Fenerbahçeli ya da Galatasaraylı, Beşiktaşlı da vardı. Ama omuz omuzaydık. Orada birleşiyorsak takımlar için de birleşebiliriz. Türkiye, artık bu barış dilini kullanmalı. Toplumsal birliğe ihtiyacımız var. Umarım sağduyuyla yeni sezona başlarız."
(İHA)