Partisinin İzmit İlçe örgütünce Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Köklerimizle Buluşuyoruz'' etkinliğinde konuşan Kılıçdaroğlu, etkinlikte konuşan herkesin belli sorunları dile getirdiğini, kimsenin ''sorunumuz yok'' demediğini ifade ederek, ''Bir dokun, bin ah işit. Sanayici şikayetçi, ticaret erbabı, esnafı, üniversite hocası, çocuklarımızı eğiten öğretmenlerimiz, diyanetten sorumlu arkadaşımız şikayetçi'' dedi.

Toplumun her kesiminden şikayet duyduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, normalde 10 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın sorunların büyük kısmını çözmüş olması gerektiğini savundu.

Kılıçdaroğlu, bir iktidarın kendisi sorun haline gelmişse ülkede sorunları çözemeyeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:

''Gazeteleri açıyorsunuz, ekonomi sayfaları başarı hikayeleriyle dolu. Dönüyorsunuz vatandaşa soruyorsunuz, 'işsizim' diyor. Çiftçiye gidiyorsunuz, 'sorunum var' diyor. Peki bu başarı hikayeleri ne? Gerçekleri göreceğiz. İster 'yandaş' deyin, ister başka bir isim verin ama birşey söyleyeyim, kızıyorsunuz medyaya, medya birşey yazıyor, onu doğru kabul edip CHP'yi eleştiriyorsunuz. Bu sefer bazı gazetelerin, özellikle iktidar yanlısı gazete ve televizyonların CHP'nin yetkili arkadaşlarının konuşmalarını çarpıttıklarını siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. O çarpıtmaların zaman zaman etkisinde kalıyoruz, etkisinde kalmayacağız. Eğer bir iktidar 10 yıldan sonra zam ya da ağır vergilerle ülkeyi yönetme noktasına gelmişse herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. 'Doğalgaza küçük zamlar yapacağız' diyor, yüzde 10-15 oranında. Memura, emekliye ne verdi? Yüzde 3 verdi, büyük zam. Bu tabloyu hiçbir emeklinin unutmamasını istiyorum. Ama unutup 'yine AKP'ye rey vereceğim' derse. Ağlamaya hakkı yok, kimse kusura bakmasın.''

Kocaeli'nin olağanüstü güzel sanayi yapısının bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, sanayiciyi destekleyerek önlerindeki engelleri kaldırılması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, CHP olarak her yerde, ''sanayici bu ülkenin ekonomisinin kamu görevlisidir'' dediklerini anlatarak, ''Sanayici çalışır, üretir, istihdam yaratır. Önünde engeller varsa engelleri kaldıracağız. Sanayicinin daha kaliteli ama daha ucuza üretebilmesi için çünkü uluslararası alanda rekabet ediyor, önündeki engellerin kaldırılması çok önemlidir'' diye konuştu.

Enerjinin pahalı olduğu yönünde şikayetler geldiğine değinen Kılıçdaroğlu, nükleer enerji santrallerinin yapılmasının ardından enerjinin kilovat saatinin 13,5 sente geleceğini, bu günkünden daha pahalı olacağını savundu.

-''Nitelikli iş gücü olmadığı sürece, nitelikli üretim yapamazsınız''

Kılıçdaroğlu, sanayicinin daha pahalı bir maliyetle karşı karşıya kalacağını vurgulayarak, bunu uluslararası çevrelerinde söylediğini ancak henüz daha satış noktasına gelinmediği için sanayicinin şimdilik ''ne olacak'7 diye beklediğini ifade etti.

Doğalgaza yapılacak zammın sanayiciyi etkileyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, arkasından gelecek elektrik zammının da sanayicinin maliyetini etkileyeceğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu, maliyetlerin faturasının çalışanlara çıktığını, çalışanların daha düşük ücrete mahkum edildiğini anlatarak, şöyle konuştu:

''Çünkü sanayici başka çıkış yolu bulamıyor. Ya daha az işçi çalıştıracak ya da daha düşük ücretle işçi istihdam edecek ki hayatiyetini sürdürebilsin. Nitelikli iş gücü. Her yerde sorun, Kocaeli'de de sorun. İşsize nitelik kazandırmak istiyorsunuz, sanayi odası başkanı diyor ki, 'Yeterli eleman bulamıyoruz'. Neden? Her şeyi bedava dağıtsanız nitelikli iş gücünü yaratamazsınız. Nitelikli iş gücünü yaratmanın yollarından birisi, kişinin alın teriyle kazanma ihtiyacını hissetmesidir. Bu bizim kültürümüzde yaratılan önemli gediklerden, fay hatlarından birisidir. Politikayı da derinden etkileyen fay hatlarından birisidir. Nitelikli iş gücü olmadığı sürece, nitelikli üretim yapamazsınız.''

-''Yerinde dönüşüm''-

Konuşmasında kentsel dönüşüm çalışmalarına da yer veren Kılıçdaroğlu, ''Biz kentsel dönüşümü şöyle anlıyoruz, 'yerinde dönüşüm' Yani buradaki insanları alacaksınız kentin dışına süreceksiniz, burada rant yaratıp durumu iyi olanlara vereceksiniz. Olmaz bu. Yerinde dönüşüm. Sosyal donatı alanları olan, sağlıklı bir kent atmosferi yaratacaksınız. Bu sorunu aşmış olacaksınız. Bizim projemiz budur, uygulamamız da var. Ankara'da uygulamalarımız var. Sayın Karayalçın döneminde yapıldı, olağanüstü güzellikte vadisi, topluluğu, spor alanları olan kentler yaratılmıştır ve kimse mağdur edilmeden, insanlar evlerini davul zurnayla yıkmıştır 'daha modern bir binaya, apartmana, konuta ulaşacağız' diye. Bizim anlayışımız budur'' ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, sendikalar için kötü koşulların oluştuğunun, kan kaybettiklerinin söylendiğini hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Doğrudur ama sebebini biraz da sendikacı arkadaşların kendilerinde aramalarını istiyorum. Çalışan sendikacı var, gerçek anlamda sendikacı var, bir de sarı sendikacılar yani sendika ağaları var. Sendikacılığı bu noktaya getiren, işçiyi sendikacılıktan soğutan bu anlayışa herkesin karşı çıkması lazım. Ücret sendikacılığının artık zamanı geçmiştir. Sendika, iş yerinde hem üretimi artıracak, hem çalışacak, hem kazanacak, hakça bölüşecek. Önce üreteceğiz, sonra hakça bölüşeceğiz. Kuralımızın bu olması lazım'' dedi.