2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan Milli güreşçi Taha Akgül, "Önemli olan orada İstiklal Marşı’nı dinletebilmekti" dedi.
2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan Milli güreşçi Taha Akgül, Ankara Acıbadem Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçti. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan milli güreşçi Akgül, "2016 Rio Olimpiyatları’nda ülkeme tek altın madalyayı ben kazandırdım, bana nasip oldu. Ben güreşene kadar henüz altın madalya çıkmamıştı, İstiklal Marşı’mız henüz dinletilmemişti. Ülkemiz zor zamanlardan geçiyor, 15 Temmuz sürecinde, PKK terör örgütünün yaptığı eylemler sonucunda hayatını kaybeden şehitlerimiz oldu. Vatandaşlarımızın hepsinin morali bozuktu ve bizim sorumluluğumuz aslında biraz daha fazlaydı. Çünkü ülkemizin gücünü tüm dünyaya göstermemiz gerekiyordu ve olimpiyatlarda ben bu bilinçle güreştim. Sadece kendim için, olimpiyat şampiyonluğu için değil, bu sadece bir metal parçası önemli olan orada İstiklal Marşı’nı dinletebilmekti. Yani bizim gerçekten ihtiyacımız vardı buna. Biz büyük bir ülkeyiz, öyle darbe girişimleriyle filan yıkılacak bir ülke değiliz ve bizim bunu tüm dünyaya göstermemiz gerekiyor ve ben üzerime düşen görevi yaptım, ülkemize tek altın madalyayı kazandırdım. Şu anda 4 Avrupa, 2 dünya ve Rio Olimpiyat şampiyonluğum var. Tabii önümüzde yeni müsabakalar olacak, yeni şampiyonalar olacak, bizim artık maddiyatla filan hiçbir işimiz kalmadı, biz artık önümüzdeki müsabakalarda en iyi şekilde vatanımız için bayrağımız için hizmet etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

"O MAYONUN MANEVİ ANLAMI ÇOK BÜYÜK"
Akgül, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazandığı müsabakada giydiği mayoyu, P&G Olimpiyatlar Sergisi’ne hediye etmesi ile ilgili ise, "Efsane sporcuların hepsinin müsabakalarda giydiği malzemeler var. Mesela Muhammed Ali’nin eldiveni var, Yaşar Doğu’nun mayosu var, Ahmet Ayık’ın mayosu ile altın madalyası var. Ben de oradaki müzeye olimpiyatlarda giydiğim tek mayo, sadece kırmızı mayo ile güreştim ben orada, 4 maçımda da aynı mayoyu giydim, o mayomu hediye ettim oraya. İsteyen sporseverler oraya gidip Olimpiyat Müzesi’nde güreştiğim o mayoyu görebilirler, onun manevi anlamı büyük. Çünkü 2016 Rio Olimpiyatları’nda kazanılan tek altın madalyanın mayosu" ifadelerini kullandı.

"ŞUAN EN ÖNEMLİ MÜSABAKA 2017 AVRUPA ŞAMPİYONASI"
Akgül, bundan sonra neler yapacağı ile ilgili ise, "Bizim önümüzde yine şampiyonalar var. Mart ayında 2017 Avrupa var. Şu anda en önemli müsabakamız o. Ben ona hazırlanmayı düşünüyorum, onun öncesinde Türkiye Şampiyonaları, Yaşar Doğu Turnuvası olacak tabii onun öncesinde hazırlık süreci olacak. Şu an en önemli müsabaka 2017 Avrupa Şampiyonası diyebilirim, daha sonra da 2017 Dünya Şampiyonası" açıklamasında bulundu.

MİLLİ GÜREŞÇİ TAHA AKGÜL’DEN GENÇ SPORCULARA TAVSİYELER
Milli güreşçi Akgül, olimpiyatlara katılmak isteyen, hazırlanan gençlere de şu tavsiyelerde bulundu:
"Genç kardeşlerimiz öncelikle sevdikleri sporu yapsınlar. Ben, babamın sayesinde başladım ve severek yaptım, öyle başarıya ulaştım. Güreş ağır bir spor, sevmeden başarılabilecek bir spor değil. Sevdikleri işi yapsınlar birincisi bu, ikincisi de yaptıkları spora sonuna kadar devam etsinler. Önemli olan büyükler de en elit seviyede madalya alabilmek. O yüzden genç kardeşlerimiz gençlerde filan madalya alamazlarsa üzülmesinler. Ben madalya alamadım, hiç alamadım sadece büyükler de madalya almaya başladım, 5-6 sene içerisinde bütün madalyaları topladım. Kesinlikle çalışmayı bırakmasınlar eğer emek verirlerse başarırlar ve yaptıkları sporlarda çalışmalarına, beslenmelerine, dinlenmelerine dikkat etsinler inşallah onlar da başarılı olurlar."

"TAHA’NIN BAŞARILARINDAN DOLAYI ÇOK GURURLUYUZ"
Taha Akgül’ün sakatlığı dönemindeki tedavi süreci ile ilgili bilgi veren Acıbadem Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Binnet, "Taha’nın olimpiyat öncesindeki hazırlığı onun açısında da bizim açımızdan da son derece özverili geçti. Aşağı yukarı 6 aya varan bir süreç içerisinde elimizden geldiğince tıbbi hizmetleri sunmaya çalıştık. Fizyoterapistimiz Hasan, son 3 ayını onunla birlikte geçirdi. Bu süreç içerisinde 3 kez ciddi sakatlığı oldu. Bu doğrultuda bu 3 problemde de hastanemiz takımın arkasında bir takımla işe yaklaştı. Bu doğrultuda bizim en büyük mutluluğumuz bir Olimpiyat şampiyonunu hazırlamış bir tıbbi ekip olarak oldu. Hem Taha’nın başarılarından dolayı çok gururluyuz hem de bir ekip çalışmasını gösterdiği başarıdan dolayı da mutluyuz" değerlendirmesine bulundu.

"AVRUPA ŞAMPİYONASI’NDAN SONRAKİ SAKATLIĞI NÜKSETTİKTEN SONRA TAHA’YI YOĞUN PROGRAMA ALDIK"
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Tural Ahmad ise Akgül’ün sakatlıklarının olduğunu, öncelikle bunları yendiğini ifade ederek tedavi süreci ile alakalı şu bilgileri aktardı:
"Avrupa Şampiyonası sonra nükseden baldır sakatlığı oldu. Bu türlü sakatlanmalar hem sporcu psikolojisi açısından hem bundan sonraki turnuvalara motive olma açısından çok önemli. Tıbbi yönden ne kadar da sporcuyu bunların geçeceğine inandırsanız da psikolojik olarak bunu yenmek çok zordu. Taha’nın özellikle Avrupa Şampiyonası’ndan çok kısa bir süre önce baldır kaslarında 3. derece bir yırtık tespit ettik. Şampiyonaya kadar süremiz çok azdı ama yine de bu türlü durumlarda sporcunun kendi vücudu, bize de yardımcı oluyor. Sadece tedavi değil tedaviye yanıtta çok önemli. Bu kadar ağır siklette olmasına rağmen, kaslardaki hareketlilik veya bu kadar sanki orta siklette gibi yarışması herkesin dikkatini cezbetmişti. Özellikle kasların iyileşme derecesinde de önemli rol oynadı. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra bu sakatlık nüksettikten sonra Taha’yı yoğun bir programa aldık. Öncelikle fizik tedavi ve rehabilitasyon sonrası gereken enjeksiyonlar, PRP dediğimiz kök hücre tedavilerini birkaç kez uyguladık ondan sonra da kontrol MR’larda yavaş yavaş iyileşmenin olduğunu gördük. Tabii ki antrenman sırasında tekrar nüksetme olasılığı ağır siklet sporcularda çok sık gördüğümüz bir şey. Onun için yavaş yavaş antrenman sonrasında bu türlü rahatsızlıklar geçti ve olimpiyatlara hazır bir şekilde gönderebildik Taha’yı. Artık sakatlıklar Taha’dan korksun diyoruz, kendisine başarılar diliyoruz."

TAHA AKGÜL: BENİ ELEŞTİRENLER OLDU
Milli Güreşçi Akgül de, özellikle Avrupa Şampiyonası’ndan önce çok büyük bir sakatlık atlattığını vurgulayarak, "Yani futbolcu sakatlığı diyebiliriz buna. Baldırımda 19 cm, 20 cm’ye yakın bir yırtık vardı ve Avrupa Şampiyonası’ndan 17 gün önce oldu bu sakatlık. Ben her sene bütün turnuvalara girerek Avrupa Şampiyonası’na hazırlanan bir sporcuyum. Hiçbir turnuvayı kaçırmayan bir sporcuyum. Yine aynı şekilde Avrupa Şampiyonası’nda ben bu yüzden güreşmek istedim. Yani ülkemize bir altın madalya daha kazandırmak istedim. 4 Avrupa şampiyonluğum var. 5.’yi eklemek için ben oraya gittim kesinlikle aklımda başka hiçbir şey yoktu. Sadece orada ülkemizin marşını bir kez daha okutturmak vardı ve benim kariyerime bir Avrupa şampiyonluğu daha eklemek vardı. Beni eleştirenler oldu, büyüklerimizden de eleştirenler oldu ama buna ben karar verdim. Ben bunu başarabileceğimi düşündüğüm için Avrupa Şampiyonası’na gittim ve orada güreştim. İlk tur benden sonra kilonun en iyi adamı ile beraber karşılaştım, müsabaka 8-8 bitti. Ondan sonra da devam etmedim, geldikten sonra özellikle tedavi sürecimde Hasan Hoca ve Tural Hoca ile beraber 2 ay burada tedavi gördüm. Tedavi sürecim çok başarılı geçti, ben ayağımla 1 kg’yi dahi kaldıramıyordum, o derece büyük bir sakatlık atlattım. Bu süreci de atlattık ve olimpiyatlara da bu şekilde hazırlandım. Kolay olmadı o sakatlığı yenip orada tekrar şampiyon olabilmek. Özellikle ben hiçbir müsabakaya da giremedim, maç eksiğim de vardı, beni biraz tedirgin eden tarafı buydu. Önemli müsabakalara girip kendimi göstermem gerekiyordu ve hiçbir yerde güreşmeden direk olimpiyatlara gittim orada güreştim. Allah yüzümüze baktı ve ülkemize tek altın madalyayı kazandırdım" şeklinde konuştu.
(İHA)