Trabzonspor'un dengeli bir takım olmadığını biliyoruz. Hele bir de Lille maçını düşünerek rotasyon yaptığınızda bu gerçek tüm çıplaklığıyla öne çıkıyor. Aynen dün olduğu gibi...
Hücumda sadece Burak'a dayalı pozisyon üretme dışında başka bir alternatifi olmayan bir takım... Beşiktaş maçından farklı dört oyuncu var. Volkan Şen, Adrian, Henrique ve Sapara. Trabzonspor'un oyun sisteminde orta sahada Colman'ın yokluğunda onun görevini yapabilecek oyuncu Sapara değil. Sapara, ancak öndeki oyuncunun arkasında görev verilirse takıma katkı yapar. Henrique aynı Halil gibi sol kenarın oyuncusu değil. Burak'ın yerinde görev verilse takımına daha fazla katkı yapar. Dün ilk yarıda önde Burak tek oyuncu olarak kaldı. Henrique ve Volkan Şen, Burak'a yaklaşmayı hiç düşünmediler. Orta sahadan da ne Sapara ne de Adrian gerekli desteği vermediği için Trabzonspor gol pozisyonu üretemedi. Bir de önde oynayan oyuncuların akıl almaz top kayıpları ve top rakibe geçtiğinde geri dönüşlerde geç kalmaları yüzünden Sivasspor, Trabzonspor'un özellikle sol kenarından Grosicki ile atak girişimlerini sıkça geliştirdi. Trabzonspor'un yediği gol öncesinde Zokora'nın o çalımı yememesi gerekirdi.

KALECİ HATALARI GOL GETİRDİ
İkinci yarıda Trabzonspor'da Henrique ilk kez Burak'a yakın olduğu anda attığı golle takımına hayat verdi. Ardından Volkan Şen'in kalecinin hatasından attığı ikinci golden sonra ise Trabzonspor'un oyunu kontrol etmesi gerekiyordu. Fakat savunmanın ve de Tolga'nın büyük hatası, Erman'a golü hediye edince Sivas deplasmanından bir puan çıktı.
Artık Trabzonspor için tarihi bir fırsat var. Eğer, Lille maçından gerekli sonucu alabilirlerse hem Türk futbolu hem de kendileri için çok önemli bir başarıya imza atacaklar. Şimdiden kendilerine başarılar diliyorum.