Trabzonspor Yönetim Kurulu üyesi Gökhan Saral, aylar önce TFF’deki Paralel Yapı militanlarına dikkati çektiğini hatırlatarak “İddialarımın gerçek olduğu net olarak ortaya çıktı. Zira TFF’de kurullarında şimdilik 125 kişi açığa alındı, 20’si FETÖ üyesi çıktı” dedi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Saral, “Fetullahçı Terör Örgütü’nün başta TFF kurullarındaki adamları olmak üzere, hakemler, menajerler, kulüp yöneticileri, teknik adamlar ve futbolcular aracılığıyla büyük ekonomik kazanç sağladığı iddiasıyla kapsamlı bir soruşturma yürütülüyor. Kamunun tüm birimlerinde, askeriyede, adliyede, emniyette, üniversitelerde sınav sorularıyla birlikte milyonlarca insanın geleceğini de çalan bu terörist yapının, futbol dünyasındaki pislikleri de ümit ediyorum en kısa sürede ortaya dökülecektir. Trabzonspor’umuzun yıllardır, ‘hakem hatası’ olarak yutturulmaya çalışan skandal kararlarla çok büyük maddi-manevi zararla uğratıldığı aşikârdır. Bu gerçeği görebilmek için sadece geride bıraktığımız sezona bakmak bile yeterlidir. FETÖ bağlantılı hakemlerin hata görünümlü (!) kasıtlı kararlarıyla galibiyet elde eden kulüplerin, karşılığında bu örgüte himmet adı altında yüklü miktarlarda ücretler ödediği iddiaları ciddiyetle araştırılmalıdır. Yürütülen soruşturma kapsamında TFF kurullarının ve özellikle hakemlerin verdikleri bütün kararların yeniden gözden geçirilmesi ve hangi kulüp olursa olsun bu kirli yapı tarafından mağdur edilmiş herkese hakkının iade edilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
“Bu karanlık yapının futboldaki kirli icraatlarının deşifresini istemek, samimiyetle temiz futbolu savunan herkesin birincil görevi olmalıdır” diyen Saral “Trabzonspor yöneticisi olarak, kulübümüzün bugüne kadar hangi yöntemle olursa olsun gasp edilmiş bütün haklarının iade edilmesi için her türlü mücadeleyi vereceğim. Bu mücadelede, rengi ne olursa olsun temiz futbol savunucusu tüm bileşenleri yanımda görmek isterim. Ayrıca altını çizerek tekrar belirtiyorum ki; FETÖ’nün, Fenerbahçe Kulübü’nü ve ya başka kulüpleri ele geçirmek istediği iddiaları ayrı bir konudur ve kesinlikle şike davası ile karıştırılamaz! Şike konusundaki haklı mücadelemiz, hak ettiğimiz sonuç alınıncaya kadar devam edecektir. 2010-2011 sezonundaki şampiyon yönetim kurulu ve Sayın Başkanı Sadri Şener’in ve ondan sonraki yönetimin şike ve adalet konusunda vermiş oldukları mücadelenin gölgeye düşürülmesine de asla müsaade etmeyeceğiz. Camiamızda kişiler ve yönetimler önemli değil, camianın hakkını kendi hakkından daha fazla savunmak önemlidir. Kurumsallaşma adımları attığımız bugünlerde geçmişten gelen bütün haklı mücadelelerimizin takipçisi olacağız” açıklamasında bulundu.
(İHA)