Türkiye Futbolunda deprem etkisi yaratan 400 sayfalık Şike İddianamesinde Trabzonsporla ilgili iddialara 376'ıncı sayfadan itibaren başlıyor. 

FENERBAHÇE-ANKARAGÜCÜ MAÇI
İddianamede Fenerbahçe'nin Ankaragücü'nü 6-0 endiği maçla ilgili "Eylemin Gelişimi bölümünde şu ifadelere yer verildi: "Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar’ın; 15.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü maçı öncesinde Ankaragücüsporlu futbolculara teşvik ödemesi yapılması için menajer Mithat Halis ile irtibata geçtiği ve menajerden Ankaragücü takımında oynayan futbolcu Aydın Toscalı ile irtibata geçilmesini isteyerek teşvik girişimlerinde bulunduğu, ancak sonuç alınamadığı,  Ayrıca Trabzonspor Klübü Başkanı Sadri Şener’in, kardeşi Mustafa Sani Şener vasıtasıyla, Sani’nin iş ortağı Hamdi Akın üzerinden Ankaragücü Spor Kulübü Onursal Başkanı Melih Gökçek’e teşvik amaçlı vaatlerde bulunduğu, bu vaadler çerçevesinde;  bonservisi Trabzonspor  kulübünde olan ve Ankaragücü'nde kiralık oynayan Gabric isimli futbolcunun, maçın skoru istedikleri şekilde neticelenirse  Ankaragücü'ne bedelsiz verilmesinin teklif edildiği, bu amaçla Melih Gökçek ile görüşüldüğü, bu şekilde Sadri ve Sani Şenel’in teşvik primi girişimlerinde bulundukları tespit edilmiştir.
Netice itibariyle Sadri Şener’in kardeşi Mustafa Sani Şener; Nevzat Şakar’ın da menajer Mithat Halis üzerinden; farklı kanallarla Ankaragücü yönetimi ve futbolcularına ulaşarak teşvik girişimlerinde bulundukları görülmüş, şüphelilerin eylemleri teşebbüs/girişim aşamasında kalmıştır. Görüşmelerde geçtiği şekliyle Hamdi Akın ile İbrahim Melih Gökçek’in şüpheliler ile anlaşıp tekliflerini kabul ettiklerine dair somut delil elde edilememiştir" denildi. 

İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI

08.05.2011 günü saat:23.42’de Osman Murat Özaydınlı’yı  Aziz Yıldırım’ın aradığı göreşme; 
Aziz: “Bu ligin iyi takımlarından biriydi, bütün gücümüzle şimdi Ankaragücü”, Murat. “Bugün birisi daha kongrede söylüyor o şeye yakın Ankaragücü’ne, Sadri ile şey Melih konuşmuşlar falan ondan sonra, tam puan alacağız bilmem ne yapacağız, inşallah neyse Buca’da düştü kesin Sivas rahatlar biraz” (tape:3663) 

13.05.2011 günü saat:21.36'da Nevzat Şakar'ı, Mithat Halis'in aradığı görüşme;
 Nevzat:"Oğlum kulağıma geliyor ki oyuncularına hiç uyarıda bulunmuyorsun iyi oynayın, çocuklar iyi oynayın şerefiniz haysiyetinizle oynayın kazanın, o beyaz saçlının yanında kim oynuyor", Mithat: "Büyük ihtimalle Aydın oynayacak, Kayseri'li, (Kayserispor eski futbolcusu Ankaragücü oyuncusu Aydın Toscalı kastedilmektedir.) …ama bunlar da çok şey hazırlanıyorlar ha, Ankaragücü de, yani bakalım,  oynasaydı çok iyi olacaktı Nevzat abi", Nevzat:"Bu hocalar üfler okur ya sende öyle oku üfle, nefesin iyimidir nefesin", Mithat. "İnşallah bir şeyler olacak, geçen hafta denk getiremedim bak Buca'da denk getirdim ama, nefesim çok kuvvetli benim, eninde sonunda denk getireceğiz", Nevzat: "O işi hallet bak ha, tamam Mithat sana güveniyorum", Mithat: "Halledeceğiz inşallah, hiç şeyiniz olmasın",  (tape:3520)

14.05.2011 günü saat:14.54’de Sadri Şener'i kardeşi Sani Şener'in aradığı görüşme; 
Sani: "Hamdi arayacak seni Melih'in yanından, tamam mı, numaranı", Sadri: "Bu telefondan mı", Sani: "Ha evet buradan, yok herhangi bir şey şimdi niye tamam diyorsun Fenerbahçe ile ilgilidir yani, yani o oradan da gırgır yapacak herhalde, onun da bir işi falan var da tamam mı", Sadri: "Anladım anladım tamam anladım", Sani: "O onun, öyle bir şeyle değil öyle bir şey değil", Sadri: "Tamam tamam he he, o söyleyeceğini söyledi zaten", Sani. "Söyledi ama şey yani bir grup da var diyorki inanılmaz bu diyor deli gibi Fenerbahçeli diyor yani anladın mı olmaya da olabilir diyorlar", Sadri: "Yok ama öyle değil yani mesela biz puan alsak Gabriç'i vereceksiniz bize", Sani:"He anladım anladım inşallah haydi bakalım verirsin ya ne olacak", Sadri: "Hayi haydi hayırlısı", (tape:3648)

14.05.2011 günü saat:16.33'de Sadri Şener'i , Hamdi Akın'ın aradığı görüşme; 
Hamdi: "Yav telefonunu eski telefonmuş bilmem ne ben seni arıyormuşum, Ankara'dayım Melih başkan ile beraber", Sadri: "Tam şey en kritik yerdesin sen ya", Hamdi: "Sesini çıkartma yüksek ses ile konuşma orada", Sadri: "Aziz hep dinlettiriyormuş yav bizi, Melih başkan bu hafta bütün ümidimiz o, Melih başkana selam söyle güveniyoruz ben biliyorum ki Ankaragücü bu hafta bu işi halledecek, Fenerli bir Hamdi'ye bunları diyorum o da olmuyor ama ne yapayım", Hamdi'nin telefonu Melih'e verdiği, Sadri:"Maçlar bitsin bir gün geleceğiz ziyaretinize", Melih: " Aziz'den inşallah bu maçtan alacağım size yarayacak o inşallah", Sadri: "Sağol çok teşekkür ediyorum iyi günler iyi akşamlar", (tape:3649)

18.05.2011 günü saat:18.39'da Mithat Halis'i, Tuncay Bekiroğlu'nun aradığı görüşmede; 
 Tuncay: "Herşey yolunda mı", Mithat:"Sağlığımız yerinde ama biraz moralimiz bozuldu bu hafta sonu", Tuncay: "Senin oyuncularda da hiç bir numara yokmuş be abiciğim ya", Mithat. "Melih Gökçek bunlara yenin istediğinizi alın cart curt bir sürü şey ondan sonra kendisini aşırı derecede adamları gerdi ortalığı takımın içerisi çok iyi değildi", (tape:3326) dendiği belirlenmiştir.

İFADELER 

Sadri Şener kolluk ifadesinde; Fenerbahçe-Ankaragücü karşılaşmasından önce Sani Şener'in kendisini aradığını ve Hamdi Akın'ın Melih Gökçek'in yanına gideceğini belirterek onun yanından kendisini aramak istediklerini söylediğini, daha sonra Melih Gökçek'in yanından Hamdi Akın'ın kendisini aradığını, aralarındaki görüşmenin futbol içinde temenniden ibaret olduğunu, görüşmelerde geçen Gabriç konusu hakkında ise Gabriç'in Trabzonspor kulübünün futbolcusu olduğunu ancak kiralık olarak Ankaragücü'nde oynadığını, Melih Gökçek'in bu futbolcunun bonservisini istediğini ancak daha sonra bu konu hakkında görüşmediklerini beyan etmiştir.

Savcılık ifadesinde;”...Gabric yukarıda da dediğim gibi Ankaragücü'nde kiralık oynayan futbolcumuzdu. Bu görüşmelerden önce de Ankaragücü yönetimi bu futbolcuyu satın almak  veya takas yapmak istiyordu. Bu yönde taleplerini bize iletmişlerdi. Onlarda oynayan Vittek isimli yabancı futbolcuyu önermişlerdi. Bizde sene sonunda bu mevzuyu konuşalım, demiştik. Melih Gökçek ile Aziz Yıldırım arasında geçmişten gelen bir husumet vardı. Melih Gökçek'in inatçı bir yanı vardır, ben aralarındaki bu anlaşmazlığı biliyordum. Kar çıkarabilirmiyim diye düşündüm. Ankaragücü'nün Fenerbahçe'den puan alması benim menfaatimedir. Ama bu amaçla bir vaatte bulunmadım. Bu bir temennidir. Bunun karşılığında kendilerine Garbic'i vaat etmedim. Puan alsalar bile fiyatta anlaşamassak vermezdik. Bu futbolcu sezon sonunda  trafik kazası geçirdi, beyin kanaması nedeniyle  sağlık durumu iyi olmadığı için kendisi ile anlaşmayım feshedeceğiz. Bu nedenle transfer görüşmeleri de olmadı. Garbic'in Ankaragücü'ne karşılıksız verilmesi gibi bir teklifimiz olmadı. Ankaragücü'nün de böyle bir talebi olmadı.” demiştir. 

Nevzat Şakar savcılık ifadesinde; Trabzonspor'un defans oyuncularından Egemen Korkmaz'ın sözleşme yenilemek istemediğini, bu sebeple o mevkiye yeni bir transfer yapmak istediklerini, Eski futbolcusu Serdar  Bali'nin kendisini aradığını ve Ankaragücü'nün stoperini tavsiye ettiğini, bunun üzerine Mitat Halis'i arayarak bu futbolcuyu sorduğunu, Mitat Halis'in de bu futbolcunun Aydın olduğunu söylediğini, Aydın isimli futbolcunun boyunun kısa olduğunu bildiği için transfere yönelik girişimde bulunmadığını, bu görüşmenin karşılaşmadan önce yapılmasının tamamen tesadüf olduğunu, bunun haricinde Mitat Halis'e "Bunu hallet sana güveniyorum" sözü ile Adriyan isimli futbolcunun transferini kastettiğini, beyan etmiştir.

Mithat Halis kolluk ifadesinde; Nezat Şakar ile yaptığı görüşmeleri hatırlamadığını beyan etimiştir.

Sani Şener  kolluk ifadesinde; Hamdi  Akın ile iş ortağı olduğunu, karşılaşma öncesinde Hamdi'nin aradığını ve Melih Gökçek'in yanına gideceğini, buradan Sadri Şener'i arayacağını, Fenerbahçe hakkında konuşarak kızdıracaklarını söylediğini, bunun üzerine Sadri Şener'in telefonunun verdiğini olayla ilgisinin bu olduğunu, beyan etmiştir. 
          
Hamdi Akın savcılık ifadesinde; “Aradan zaman geçti. Görüşmenin detayını hatırlamıyorum. Ancak o dönem Ankara'da yaptığımız bazı işler dolayısıyla sık sık Melih Gökçek ile bir araya geliyorduk. O günde kendisini aradığımda Ankaragücü Tesislerinde olduğunu öğrendim. Gittim. Konuşma sırasında o hafta Ankaragücü ile Fenerbahçenin maçı olduğunu öğrendim. Ben Fenerbehçeliyim. Melih Gökçek’te Fenerbahçelidir.  Aziz Yıldırım ile aralarında bazı anlaşmazlıkları vardı. Daha doğrusu ara ara barışır darılırlardı. Öylesine maçla ilgili şakalaşıp sohbet ettik. Bu sohbet sırasında ben mi Sadri Şener'i aradım, yoksa Sadri Şener mi beni aradı hatırlamıyorum. Ancak Sadri'nin beni aradığını düşünüyorum. Sadri'nin kardeşi Sani ile birlikte çalışırız, ailece yakınımdır. Kesinlikle ne görüşme öncesi bana nede görüşme sırasında, Gabric isimli futbolcunun mevzuu  gündeme gelmedi. Ben bu mevzuyu gazetelerden duydum. Sadri Şener ile görüşürken Melih Gökçek yanımda olduğu için spontane olarak görüştürdüm. Her maç öncesi gırgır şamata babında karşılıklı takılmalar oldu. Bunun dışında herhangi bir mevzuu olmadı. Ben aralarında şike ve teşvike ilişkin bir anlaşma girişimi olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir olaydan haberim yoktur. Ben Fenerbahçe başkanlığında ismi geçen bir insanım. Elimden geldiğince Fenerbahçe’nin aleyhine olabilecek konuşmalara bırakın dahil olmayı şahit olmamaya özen gösteririm. Kesinlikle iddia edildiği gibi bir bağlantı girişimi olmamıştır. süreç son derece tabii seyrinde arkadaşça muhabbet içerisinde cerayan etmiştir.” demiştir.

İbrahim Melih Gökçek talimatla alınan savcılık ifadesinde; “Ben halen Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı olarak görev yapmaktayım. Ankaragücü spor klübünün kongre üyesi idim ancak, yaklaşık 1 ay kadar önce üyeliğim düştü. Talimatta belirtilen tarihlerde Ankaragücü spor klübünün onursal başkanı olarak nitelendiriliyordum. Ancak resmiyette böyle bir sıfatım yoktu. Sadri Şener Trabzonspor klübü başkanıdır. Kendisi ile sadece 2 kez yüzyüze maç sırasında görüştüm. Bunun dışında kendisi ile bir arkadaşlığım dostluğum yoktur. Kardeşi olduğu belirtilen Sani Şener'i ise hiç tanımıyorum. Gabriç Trabzonspor’un sözleşmeli futbolcusu idi. Ancak 2010-2011 sezonunun başlangıcında Ankaragücü bu futbolcuyu kiralamış, ikinci yarının ilk maçı Trabzonspor ile Ankaragücü arasında Trabzon’da idi. Bu maç 1-1 sona erdi. Hatta Ankaragücü'nün golünü Gabriç atmıştı.  Trabzonspor’u şampiyonluktan eden futbolculardan biriside Gabriç'tir. Benim Sadri Şener ile yada bir başka kişi ile Gabriç'in Ankaragücü'ne bedelsiz verilmesi ile hiçbir görüşmem olmamıştır. Sadri Şener ile Sani Şener arasındaki telefon görüşmesinde Sani Şener'in Sadri Şener'e hitaben Hamdi arayacak seni Melih'in yanından şeklinde diye konuştuğunu bilemiyorum. Belirttiğim gibi ben Sani Şener' i hiç tanımıyorum...Belirttiğim gibi Sadri Şener'i Trabzonspor klübü başkanı olması nedeniyle tanıyorum. Hiçbir samimiyetim yoktur. Hamdi Akın ise iş adamıdır. Aynı zamanda Ankara’da Esenboğa Havalimanının işletmecisidir. Belirtilen tarihte Hamdi Akın  ziyaretime gelmişti bu sırada yanlış hatırlamıyorsam Hamdi Akın'a bir telefon geldi ve bir süre bu şahısla görüştüler görüştükleri sırada Hamdi Akın bana Sadri Şener'in aradığını söyledi. Bu sırada telefonu bende aldım ve bir süre Sadri Şener ile görüştüm. Telefon görüşmesinde de görüleceği üzere burada karşılıklı birbirimize iyi niyette bulunduk. Ayrıca şakalaştık. Telefon görüşmesi sırasında bir gün sonra oynayacağımız Fenerbahçe maçını alacağımızı söyledim. Ankaragücü'nün onursal başkanı olarak bunu söylememden daha tabii birşey olamaz. Telefon görüşmeleri incelendiğinde şikeye yada başka bir suça ilişkin hiçbir görüşmenin olmadığı görülecektir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Benim Aziz Yıldırım ile aram iyi değildir. Ankaraspor’un küme düşürülmesi aşamasından itibaren Aziz Yıldırım aleyhine yazılı yada görsel basında birçok demecim yayınlanmıştır. Çünkü Ankaraspor'un küme düşürülmesinde Aziz Yıldırım'ın parmağı olduğunu düşünüyorum. Yine tiwitter hesabımda ‘Aziz Yıldırım Fenerbahçe’de başkan olduğu sürece Fenerbahçeliliğimi buzdolabına kaldırıyorum’ diye yazı yazdım. Bu yazılarım Ankaragücü Fenerbahçe maçından öncedir. Hamdi Akın tarafından bana maçla ilgili herhangi bir teklifte bulunmadı. Bu şekilde tapelerin arka arkaya gelmesi tamamen benim dışımda gelişen bir olaydır. Bu nedenle suçlamaları kabul etmiyorum.” demiştir.