Trabzonspor bugün sahaya öyle bir çıktı ki, resmen “bugün maçı alacağız” dedirtti.

Kaldı ki maç öncesi yapılan açıklamaları hatırlatmak gerekirse;

“Bu maç bizim olacak.

Bu maç bizim için dönüm noktası.

Bu maç her şey.”

Maça nasıl başladı diye soracak olursanız,

Trabzonspor geçtiğimiz haftalara bakılırsa maça gayet arzulu, istekli ve diri  başladı.

İlk yarıda Waris'i kullanarak ceza sahasına girmeyi denedi bunu da başardı ama bizi haftalardır kahreden o bitiricilik yine yoktu.

İlk yarıda kaçan fırsatlar yine saç baş yoldurdu.

Cardozo'ya adeta sevgilisine sarılır gibi sarılan Mersinli futbolcuyu görmeyen hakem akıllara Fenerbahçe maçında Gökhan Gönül'ün aldırdığı penaltıyı getirdi.

Hatırlanacağı üzere Gökhan Gönül'ün sade ve sadece rakip futbolcu elini sürmüştü.

Cardozo'yu ise kucaklayıp götürecekti (!)

Bu pozisyon oldukça moralleri bozdu ama takımda öyle bir isim vardı ki, herkes tarafından takdir topladı.

Bu ismi size Salih Dursun diye tanımlayabiliriz..

Bir çok kişi beğenmeyebilir ama dün akşam görev aldığı mevkide görevini tam anlamıyla yaptı diyebiliriz.

Kaldı ki Cezayir milli takımında Halilhodzic’in ön libero oynattığı ancak Trabzonspor’da bu mevkii de verimli olamayan Medjani’nin durumu da ortada.

Vahid Halilhodzic kadro seçiminde Salih'i oraya monte etti.

Bu durum maç esnasında anında hissedildi. Salih bölgesinin hakkını fazlasıyla verdi.

Mücadelesi ve fiziğiyle bir çok atağı başlamadan kesti ve iyi bir pas dağıtımı yaptı.

Orta alanda Mehmet Ekici, önceki maçlara oranda daha etkili bir görüntü ortaya koydu. Yani anlayacağınız Mehmet’e yedek kulübesi yaramış.

İlk yarıda Trabzonspor’un etkisiz isimlerini Soner ve Serdar olarak tanımlayabiliriz. Ancak bu iki isim meğerse ikinci yarıyı bekliyorlarmış.. Serdar’ın ikinci yarıda ki bindirmeleri Trabzonspor’a resmen kan verdi…

2. Yarıya da oldukça iyi başlayan Trabzonspor kontrollü futbolu ile yine yüklendi ama ilk yarıda olduğu gibi birçok pozisyonda Trabzonspor forvetlerinin karşısında duran isim hakkını vermek gerek Mersin İdmanyurdu’nun kalecisi Nihat’tı

Trabzonspor'un golü bulması da Mersin'i bunaltmasından geldi.  Golün ardından biraz duraksayan Trabzonspor daha üstünlüğünü kabul ettiremeden hakem Tolga Özkalfa yine devreye girdi ve alakasız bir penaltı ile Mersin'e golü attırdı.

Burada şunu sormak gerek ‘Cardozo’nun o pozisyonuna penaltı vermeyen hakem, Mersin’in pozisyonuna nasıl penaltı çaldı akıl sır ermiyor…”

Ancak şunu da ayrıca hatırlatmak gerek penaltı bir noktada iyi oldu. Çünkü Fatih’in o 2 kurtarışı hem taraftarlar hem de futbolcuların kafasında ki ‘Acaba’ sorusunu gidermiş oldu. Bir önceki yazım da da bahsettiğim gibi Fatih Öztürk penaltı pozisyonunda da kalitesini gösterdi.

Fatih bu takımda Tolga Zengin gibi olacak.

Onun yerine bir kaleci transfer etmek, düşünmek bile intihar olur.

Yenilen gol ve kırmızı karttan sonra istenilen Trabzonspor yine sahadaydı.

Baskılı, golü isteyen, çok pas yapan, topla oynayan, teleşa düşmeyen, Trabzon vardı sahada.

Yine bir duran toptan 2. gol gelmesinin ardından Vahid Hoca neredeyse Trabzon'a geldiğinden beri ilk kez böylesine mutluydu.

Bundan sonraki dakikalar Trabzonspor ve  taraftarlar için oldukça rahat geçti.

Çalışan çabalayan Oscar Cardozo, oyuna giren Yatabare'nin Yattara vari ortasını tamamlaması bu takımın çift forvete büyük ihtiyaç duyduğunu bir kez daha gösterdi.

Bu galibiyet çok önemliydi,  hani yazımızın girişinde demiştik ya her şeydi, bundan sonrası artık Lokeren maçı var. Bu,  “rakibi yıldıran futbol” ile oradan da gülerek çıkacağız.‏