Sınırlarımız içinde yaşadığımız terör olayları nedeniyle iç ve dış güvenlik endişelerimiz hızla artmaya başladı.
Bunun karşısında ABD'nin 10 yıl aranın ardından faiz artışlarına hazırlandığı bir dönemde Çin’de yaşanan ekonomik kriz haftaya doların TL karşısında yükselmesine neden oldu. 
Sanki yaşadığımız terör olayları ülkemizin gelişmesine az etki yapıyormuş gibi birde dünyada yaşanan ekonomik krizler acımıza daha da tuz biber ekiyor. 
HAFTAYA ÇİN DAMGASINI VURMAYA DEVAM EDİYOR. 
Tuz-biberin adı bu aralar Çin’de yaşanan küresel kriz. Çin hisse senetlerinde 5 günden bu yana devam eden aşağı yönlü hareketin, Çin hükümetinin ekonomide yaşanan yavaşlamayı gideremediği hatta ekonomiye yeterli desteği sağlayamadığından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Durum böyle olunca da dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin'de, piyasalar pazartesi gününe büyük satış dalgasıyla başladı.
EURO/TL TARİHİ ZİRVEYİ GÖRDÜ
Türkiye’de ise piyasalar dış tepkileri görerek haftaya yine zirvelerle girdi. 
Euro, dolar karşısında yatırımcıların güvenli piyasalar araması, yen’in son ayların en yüksek seviyesine tırmanması bizlerin zor günler yaşayacağımızın sinyallerini göstermektedir.
BORSA SERT DÜŞTÜ
Borsa İstanbul ise haftaya 1.159 puan düşüşle 72.638 puandan başladı. Buna göre hisse senetleri ortalama yüzde 1,57 oranında değer kaybetti. Bunun karşısında Asya'nın en büyük borsalarından Japon Nikkei, Hong Kong'da Hang Seng ve Tayvan'da Taiex borsaları da 1990'dan bu yana görülen en büyük düşüşü yaşayarak piyasalar adeta test edildi. 
PİYASALAR BASKI ALTINDA 
Bir yanda Çin ve ABD ekonomilerinden gelen yavaşlama sinyallerinin vurduğu küresel risk iştahı, diğer yanda jeopolitik risklerin ve iç savaş tehlikesinin arttığı bir ortamda; içine girdiğimiz seçim sarmalının Türkiye ekonomisini uzun süre baskı altında tutacak gibi gözüküyor. 
ASYA BORSALARINDAKİ ÇÖKÜŞ ETKİLİ OLDU
Bu baskı Asya Borsalarında yaşanan sert satış baskıları karşısında, güvenli liman arayanların tek adresi olan Türkiye’yi de zor durumda bırakmaya yetiyor. 
Asya borsalarının çöküşü, Çin ekonomisinin yavaşlama trendine girmesi Çin hükümetinin olduğu kadar Fed’in de etkili olduğunu söylemek umarım yanlış olmaz. 
Fed, bu arada ABD Merkez Bankasıdır.
GÖZLER MERKEZ BANKASINDA 
Şimdi bizim Merkez Bankamız, yaşanan olaylar karşısında Fed’e aldırış etmeden faiz indirimine mi gidecek yoksa seçimlerin yenilenmesini mi bekleyecek.
Siyasi belirsizliğin sürmesi, erken seçim sonucunun mevcut siyasi tabloyu değiştirmeyeceği belli. Bir yandan dünya kara Pazartesiyi yaşarken karşısında liranın dolar karşısında rekor düşük seviyeleri görmesi Merkez Bankasının ciddi bir yol ayrımında olduğunu göstermiyor mu?
Hadi hayırlısı.