İzleyenlere, "bir tarafa üç puanı yaz bakalım" deseler, tartışmasız Kasımpaşa takımına yazılırdı o üç puan.
Ben de, en çok takım olma becerisi nedeniyle yazardım o üç puanı Kasımpaşa takımına... Altında yatan gerçekte; sabır, istikrar ve dahi baskı unsurlarının sıfıra yakın oluşu olurdu!
Zaten, takım olma becerisi, belli çekirdek oyuncu grubu ve hoca istikrarı da böyle bir şey sanırım.

***

Oynarken birbirlerinden keyif alan, izletirken de izleyenlere keyif veren oyuncular grubu oluyorsunuz.
Adınıza da makul bir süre sonra zaten "takım" diyorlar... Kazanmanız, kaybetmeniz biraz kısmet, biraz da günün hakemik koşulları ile belirleniyor...
Varsa bir hedefiniz, varsa beklentisi olan kalabalıklarınız "iddialı" oluyorsunuz akabinde!

***

Trabzonspor ve haliyle de Vahid hoca en az 2 en çok 6 ay gibi bir kredi istemişti yeni oluşum için...
Bizler sözümüzdeyiz elbette...
Ancak testi de bizim testi, kırılmadan, kırdırmadan, üslubunca uyarmak görevimiz...
Neden 3 ila 5 arası pası bir karşılaşmada bir kaç kez görecek seviyeye gelinemiyor hala?
Bir kere bu kadar sakatlık, özellikle de kırıklı olanlar sezon başı, ortası, sonu için büyük talihsizlik, evet!
Peki, sakatlık nedeniyle gidenlerin bir türlü "geri dönememesi" nedir?

***
Sakatlardan çıkarılacak on biri daha da önemseyen biri olarak, sağlık kurulundan bir açıklama bekliyorum! İki maç peş peşe aynı on biri izleyememek, ezberden bir on bir sayamamak durumun kısa özeti.
Trabzonspor her bölgeye etkili oyuncular aldı ancak "orta alanı" bir eksik bıraktı.
Oradan verdiği önemli sakatlar da takımın net "olamama" nedeni... Trabzonspor önde oynamalı ama oynayamıyor.
Cardozo da Cardozo'luk toplar alamıyor haliyle... Sezon başında ortak kararla "sabır ve süre" denilmişse, o söze herkes uymak zorunda. Hesap sonranın
işi... Daha karneye çok var!