Şu anda Türkiye'de tartışıma yaratan ve TBMM'ye Ak Partili milletvekillerince verilen teklif bu:
 
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına:
Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının Geçici 1. maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesin ve teklif ederiz.
" ....6/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir..."
 
Bu teklifte 18 yaşından küçük olma gibi bir durum da belirtilmemiş ve bu kanun teklifi her tarafa çekilebilmeye açık bir durumda.  Mağdur” ile “Fail” de var teklifte.
 
Tevrat'ta olanla bu “cinsel istismar suçu” ile ilgili kanun teklifinde benzerlikler var.
 
Tevrat'ta şöyle yazıyor:
 
“Eğer bir adam, kız olan nişanlanmamış genç bir kız bulursa ve onu tutup onunla yatarsa ve onlar bulunurlarsa; o zaman onunla yatmış olan adam genç kadının babasına elli şekel gümüş verecektir ve kadın onun karısı olacaktır, çünkü onu alçaltmıştır; bütün ömrünce onu boşayamayacaktır.” (Tesniye, 22/28-29)
 
Türkiye’de şu andaki tartışılan konunun benzeri gördüğümüz gibi Tevrat'ta var ve Kuran’da ise böyle şeyler yoktur!
 
Cezalar caydırıcı olmalıdır ki, diğerleri de yapmasın böyle “cinsel istismar suçları”.
 
Tevrat’a göre, güzel bir kız gören, önce onunla yatıyor, sonra babasıyla anlaşıyor ve onu ömür boyu karı olarak alıyor.
 
Yani Tevrat hükmünce Mağdur” ile “Fail” evlendiriliyorlar!
 
Bölgemizde töre kuralları da Tevrat’a göre işler ama hep Kuran'a saldırılır.
 
“Tevrat hükümlerini Ak Parti iktidarında kanunlaştırıp, uygulamaya mı geçiriyorlar?” diye düşünmeden edemiyorum.
 
Muhalefet de, istediği tarafa bu kanun teklifini çeker. Çünkü teklif buna açık.
 
İlâveten, bu konuyu gündeme getirip, dünya medyasında da Türkiye'ye saldırırlar.
 
“Bu hassas zamanda buna ne gerek vardı?” diye sormaya hakkımız var ki bıkmadı Ak Parti hep böyle kendi ayağına sıkmaktan.
 
14 yılllık tecrübenin sonucu bu olmamalı.