Zordur kaleme almak bu tür olayları, hele ki 15 yaşında bir yiğit, küçük ama koca bir yürek, kocaman bir kahraman var ise mevzu bahis parmakların titrer yazarken...

İyi ki varsın derken bile gözlerimin yaşardığı bir Trabzon evladını anarak yazıma başlıyorum. O iyi ki vardı ama…  Olması gerekenler nerede.

Bu vatan için melek olurken Eren, neredeydi hepimiz ‘Hrant’ız’ diyen gafiller. Neredeydiniz Berkin için sokağa dökülenler!

Yüzünüz kızardı değil mi? Yerin dibine girdiniz değil mi?  

Sesiniz soluğunuz çıkmadı. Çok mu önemli bizim için? Hayır.

Çünkü sizin ne olduğunuzu kimin için var olduğunuzu çok iyi biliyor bu millet!

Bize Erenler yeter, bize Yasinler yeter, bize Fatihler yeter…

Gölge etmeyin yeter.

Erenim kardeşim, asker olmak istiyordun, şehit olmak istiyordun, Allah sana istediğini verdi, günahsız ayrıldın bu diyardan.

Ya bizler ne yapacağız, sen bize hakkını helal edecek misin? Sen ‘Şehit oldum ama arkamda benim kanımı yerde bırakmayacak bir ulus var’ diyecek misin?

Rahat uyu kardeşim, senin kanını, senin canını, senin yarını yerde bırakmamak için var gücümüzle her şeye rağmen mücadeleye devam edeceğiz!

Sen gittin ama arkanda dağ gibi milletin devletin var. Bak tabutunu İçişleri Bakanı sırtladı; ‘Kanını yerde bırakmayacağım’ dedi.

Rahat uyu kardeşim senin kanın, senin canın yerde kalmayacak. Allah’ın izniyle bu hainleri yerin dibine gömene kadar bizlere uyku haramdır. Haram…

Eren’imi anmadan bir yazıya başlamak bana haram olurdu.

Yiğit çocuk mert çocuk, 12 kardeşin sorumluluğunu sırtlamış çocuk. Sana hakkımız helaldir. Sende bize helal et olur mu?

OLMAZSA OLMAZ

Trabzon, kadim şehir, tarih şehri, kültür kenti, imparatorluklara ev sahipliği yapmış bir yerleşim yeri. Ama gel gelelim ki hala bir demir yolu yok. Ne Ortadoğu’ya ne Avrupa’ya bağlanabilmiş.

Dünya ticaretini iki hat üzerinden yürütüyor birisi havayolu.

Diğeri ise raylı sistem. Hızlı tren.

Trabzon raylı sistemde lojistik ve konjonktürel olarak dünyanın kalbinde bir şehir.

Ama ne yazık ki, olmuyor olmuyor.

Lojistik merkez şart dedik. Rize kaptı. Dere pazarına bunu yapıyor.

Bakın…

Ovit Tüneli'ne bakın.

Türkiye’nin en az kullanılan geçidine bu kadar yatırım neden?

Anlıyor musunuz nedenini! Trabzon’u saf dışı bırakmak.

Köstence ile hangi şehre bağlantı kurulur en yakın Trabzon.

Ama yok.

Trabzon’da lojistik üs olmayınca Rize Derepazarı’ndaki lojistik üs devreye girecek değil mi?

Sayın İçişleri Bakanım Süleyman Soylu,

Sayın Trabzon Milletvekillerim

Adnan Günnar

Muhammet Balta

Ayşe Sula Köseoğlu

Salih Cora

Haluk Pekşen.

Artık gerçekleri gün yüzüne çıkarın. Tamam Şehir Hastanesi tamam, Akyazı tamam.

Kanuni Bulvarı tamam.

Ama artık Trabzon’un demir ağlarla Ortadoğu’ya Kafkaslar’a, Hindistan’a, Çin’e bağlanması lazım.

Bunun için alel acele Trabzon’a demir ağları örmemiz lazım.

Efendim belediye yapsın. Yok öyle yağma.

Ne belediyesi, bir devlet hastanesi kadar bütçesi olan belediye mi bağlayacak Kafkaslara Trabzon’u.

Ulaştırma Bakanlığı acilen devreye girmeli, başka illerde girdiği gibi Trabzon’u Erzincan’a bağlamalı.

Avrupa ile Ortadoğu arasındaki köprüyü kurmalı.

Eğer bugün biz bunu yapmazsak yarın çok geç olacaktır.

TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu, TTSO Meclis Başkanı Şadan Eren DKİB Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, MÜSİAD Başkanı Ali Kaan, ASKON Başkanı Yılmaz Karadeniz, TSİAD Başkanı Aytaç Aydoğan,  Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Köleoğlu, Meclis Başkanı Mehmet Cirav, artık gündeminiz demiryolu olmalı..

Yarın bu fırsatı kaçırırsak bunun en büyük vebali  TTSO’nun, TTB’nin, DKİB’nin, MÜSİAD’ın,  ASKON’un, TSİAD’ın,  Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin, Trabzon Valiliğinin  üzerine olacaktır.

Trabzon’u demir ağlara örme vakti gelmiş ve geçiyordur beyler.

Fındık için meydanlara döküldüğünüz gibi artık demiryolu için meydanlarda olmalısınız.

Trabzon’un başka kurtuluşu yok.