Trabzon’da siyasetin ağır sınav verdiği bir dönem.  

Hemde Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi.  

Özellikle Ak Parti, kendi partilileri ile birlikte gerek büyükşehirde, gerek Ortahisar ve tüm ilçelerde  büyük bir kıyıma, huzursuzluğa. rahatsızlığa meydan verecek bir manevra yaptı.

Mantık, zaten kodrosu olan kişileri havuza atıp, başka kurumlara gönderip orada işlerine devam ettirip, yeni istihdam kapısı yaratmak.

İnsanların huzuru, emekleri, sadakati, marifetleri, aileleri hiçe sayılarak.

Evet tüm ilçe belediyeleri ile birlikte merkezdeki iki belediyede büyük bir havuz kaosu yaşanıyor.

Emekliliği dolmuş, havadan maaş alan, işini hakkıyla yapmayan, insanların havuza atın, buna bir şey demem.

Sonuçta Trabzon’a en iyi hizmeti verebilmek için en iyi en kaliteli kişilerle çalışmak hakkınızdır.  Kimle çalışacağınıza tabi ki siz karar verirsiniz.

Ama bir kişi bile olsa onun bunun adamı deyip havuza atmayıp, hakkıyla işini yapan kişileri havuza gönderdiyseniz, bu insanların, çoluğun çocuğunun hakkı üzerinizdedir bunu bilesiniz.

Sonuçta havuza atılanlar işsiz kalmayacak fakat yıllardır alıştıkları, çalıştıkları, savundukları değerler bir kalemde silinip gidecek.

Trabzon Büyükşehir Belediyesi havuz konusunda hepsini havuza atmayarak seçici davranıp tartışmalara yol açarken, Ortahisar seçimi geçti tüm özel idare çalışanlarının yanında engelli kadrosundaki insanları bile havuza gönderdi.

Hemde bu insanlar engelli olmalarına rağmen en çok çalışan en çok gayret eden, iki büklüm bir şekilde o birimden bu birime dosya taşıyan insanlar.

Özel idareden veya beldelerden nereden gelirse gelsin. İşini iyi yapan şoförler, operatörler ve nice kalifiye çalışan, bence sırf kadro boşaltıp mahallelerde söz verilen yandaşları işe almak için havuza gönderildi.

Milyonluk iş makineleri işi bilmeyen, tecrübesiz, yeni ehliyet almış kişilerin emrine verilip, 1 senede hurdaya çıkarılacak. Milli servet heba edilecek.

İşi bilmeyen kişiler işi öğrenene kadar Trabzon halkını canından bezdirecek.  

Havuza gönderdiğiniz personellerin hepsi mi beceriksiz, bugüne kadar işlerini yapmayan insanlar mı?  

Hadi bunu geçtik. Havuza göndirdiğiniz insanların oylarıyla o makamlara gelen sizler değilmisiniz. Kapatılan belde belediyelerinde son iki yerel seçimde en fazla oyu alan Ak Parti değil mi?  

Hiç mi vicdanınız sızlamayacak  Trabzon’dan Gümüşhane’ye, Rize’ye, Giresun’a sürdüğünüz insanlarla sokakta karşılaştığınızda.  

Siz değilmisiniz bu şehirde her iki kişiden birinin oyunu aldık diyen.  

O zaman bu kıyım neden.  

Çok mu geldi aldığınız oylar.  

Baktınız bu milletin tütütünü, fındığını, huzurunu, emeğini ne kadar görmezden gelsekte oylar yine cepte.  

Baktınız Trabzonspor’un bile hakkı yense, bu milletin sesi soluğu çıkmıyor.  

Baktınız gönderkeki şanlı bayrağımızı bile yere indirseler Trabzon gibi bir yerde tepki yok denecek kadar az.  

Bunlara ne yapsak müstehaktır mı? dediniz

Demediyseniz, demiyorsanız,  neredeseniz, Ak Partili yöneticiler  kayıt dışı konuşmalarda  ‘Bende karşıyım bu insanlara yazık çoğu bize oy verdi ama ne yapalım belediyelerde bizim’ diyor kapalı kapılar ardında.  

Ama herkesin bir hesabı var?  

Kimi bakanlığa, kimi milletvekilliğine, kimi il başkanlığına, kimi de ilçe başkanlığına oynuyor değil mi?  

Trabzon’un hiçbir Ak Partili ve muhalif milletvekili bu isyana kulak vermediği gibi, belediye başkanlarıda hiçbirşey olmamış gibi davranıyor.  

Sendikada ‘Mağdur etmeyeceğiz’ diye seçim öncesi söz veren ve bu insanların oyunu alan belediye başkanları ne oldu, sözünüzü ne çabuk unuttunuz.  

3 ay önce verdiğiniz sözü tutamayan kişiler olarak bu şehre vaattetiğiniz o kadar şeyi yapacağınıza bu insanlar nasıl inanıp güvensin.  

İl ve ilçe yönetimleri, kadın ve gençlik kolları. Ilçe başkanları, size oy veren ve şu anda isyan eden havuza doldurduğunuz bu insanlardan aldığınız oyların hakkıyla ahirette ne cevap vereceksiniz? 

Ya muhalefet, hani nerede basın toplantılarınız, nerede bu insanların hakkını savunacak muhalefet milletvekilleri. Il başkanları ilçe başkanları.  Nerede eylemleriniz.  

1 ağaç için Türkiye’yi yerinden oynatan sizler değil misiniz.

Bu şehir ‘İşte Taksim, İşte Trabzon’ diye sizlerle yürümedi mi meydanda.

Siz bu şehirdeki isyanı nasıl görmezden gelirsiniz.  

Bu kadar insanın isyanına nasıl kulak tıkarsınız.  

CHP’nin, MHP’nin, DP’nin, DSP’nin, BTP’nin, BBP’nin, SP’nin ve Trabzon’daki tüm siyasi partilerin il başkanları, sizde mi korkuyorsunuz iktidardan.  
İmardan, memurdan, zabıtadan, ruhsattan,  karşıya geçeceğiniz derenin köprülerini mi yıkmak istemiyorsunuz.  

Yoksa, zaten havuza atılanların çoğu bize oy vermedi, yansınlar mı diyorsunuz.  

Eğer böyle düşünüyorsanız, işte bu kafayla da siz hiçbir zaman bu şehirde söz sahibi olamazsınız, soru önergesi vermekten öteye geçemezsiniz.  

Eğer düşünmüyorsanız, harekete geçin de size er meydanında görelim.

 Bu kadar vurdumduymaz olunur mu?

 Ey sendika başkanları, her ay üye aidatıyla keyif sürdüğünüz o makamların hakkını verin, ekmeğini yediğiniz onlar sayesinde sefa sürdüğünüz  lüks arabalara bindiğiniz. Cebinizden bir lira hesap ödemediğiniz makamlarınızda nasıl rahat oturuyorsunuz.

Hiç batmıyor mu size o koltuklar.  

Yazıktır, günahtır, haksızlıktır,

Bu şehri yönetenler ve bu şehirde söz sahibi olanlar. şunu iyi bilin ki.  

Trabzon ne zaman güleceğini ve ne zaman gürleyeceğini çok iyi bilir.

Bunu da en iyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bilir.  

Trabzon meydanında Başbakan’ı bağrına basan, Kılıçdaroğlu’na kucak açan 10 binler kendilerine gereken cevabı da yine aynı meydanda vermesini bilir.  

Demedi demeyin ve bu çözemediğiniz Havuz problemine yeniden çalışın. 

Ve çıkıp problemin çözümü noktasında bu insanları ikna edecek şeyler yapın.