Gelişen teknoloji, iletişim ve erişim daha hızlı şıçramslar yaparken işletmeler rakiplerini geride bırakmak için lojistik ivmelerini gittkçe artırmaktadırlar.Artık öyle anlaşılıyorki gelişmenin ileriye doğru uzanan yıllardada devam edeceğini öngörmek çok zor olmasa gerek.Onun için öncelikle ülkemiz ve ilimizin eksikliklerini acilen tamamlayarak bir çok sektörde olduğu gibi lojistik alandada geri kalmaması gerekmektedir.Trabzonun coğrafi konumu(Ordu, Giresun,Rize, Arvin ,Gümüşhane, Bayburt,Erzincan,Erzurum ve Ortaasya Türk devletleri ) ve 818 bin nüfus içindeki 120 bin genç nüfusuyla 81 ilin en başında gelmesi gerekirgen maalesef bu misyonunu kaybetmiştir.Halbuki dünya devletleri lojistik altyapılarını tamamlayalı yıllar olmasına karşın bırakın Trabzonu ülkemizin genel anlamda bir lojistik master planı bulunmamaktadır.

Ülkemiz avrupa ve ortaasya devletlerinin lojistik üs konumunda coğrafik olarak çok önemli iç dinamiklere sahipken bu olanak kullanılmayarak ülkemizi geleceğe taşınma anlamında çok önemli bir fırsatı kaçırmaktadır.Ülkemizin bu önemli jeopolitik konumu gibi ilimizde kendi coğrafyasında aynı özelliklere sahiptir.Artık küreselleşmenin girmediği hiç bir alan kalmamışken lojistik sektörde aynı emperyal güçler tarafından dünya ticaretinde olduğu gibi ele geçirilmiştir.Onun için lojistik tüm sektörlerin merkez üssü konumunda olup, ve hepsine hizmet veren bir ağ kurmuş ve bu durumu het yönüyle güçlendirmeye çalışmaktadır.Bu yönüyle lojistik değişim sürecini ön planda tutarak yeni, yeni değişimlerinde yaratılmasındada rol oynamaktadır.

Türkiye lojistikte yılda 0/10-12 büyüme göstermekte olup, Asya ülkelerinde ise 0/0 20'lik büyüme hızına ulaştığı görülmektedir.Ayrıca ülkemizin lojistik pazarındaki payı 2-3 milyar dolar olmasına karşın sektörün hacmi ve yakaladığı ivmeye bakıldığında istenilen seviyeyi yakalamasında engelleyici yapısal sorunlar hala devam etmektedir.Yani; hala sektörel standartların oluşturulamaması , gerek yasal açıdan ve gereksede altyapı eksiklikleri ve en önemlisi bir MASTER planın olmayışı.Bu aşamada başta Devlet kurumları olmak üzere Üniversiteler, Araştırma enstitüleri, Dernekler, Odalar ve değişik meslek disiplinlerinin birlikte çalışmaları gerekmektedir.Dünyada lojistikte önde olan devletler bu sistem içinde planlamalar yaparken bizde ise bu anlamda bir ayrışma söz konusudur.

İşte onun içindirki ilimiz yıllarca tartışma travmasından kurtulamdığı için lojistik bölge elimizden kayıp gitmiş arkasındanda neleri götüreceği belli değilken Trabzonu idare edenlerin seslerinin çıkmaması anlaşılır değildir.Ayrıca siyasilerin kılları kıpırtamamakta sanki Trabzona karşı sorumlulukları yokmuş ve seçim bölgeri Trabzon değilmiş gibi bir eylemi tercih etmemeleride çok şaşırtıcıdır.Anlaşılmayan şudur ki Trabzon insanının idarecilerden ve siyasilerden beklentileri hiç bir zaman karşılanmamış ve hatta beklenti yerini, derin bir umutsuzluğa bırakmıştır.Trabzonun geçmişini hazırlayıp bize bırakanlara sonsuz minnet duyarken eskinin üzerine hala biŕşey koyamayanlar hala cılız demeçlerle vakit geçirerek bu vefalı insanları kandırmaktadırlar.

Emperyalizmin tekelinde küreselleşme her tarafı işgal ederken yetkili otoritelerin suskun kalmasıda hangi tasarrufdan cesaret aldıklarını anlamakta mümkün değildir.Aslında çok anlaşılabilir bir durum içindedirler şöyleki;hepsi kronikleşmiş bir tembellik ahvali içine düşmüşler ve bu durumuda yarın için geçerli olmayan yüzeysel söylemlerle telefi etmeye çalışıyor olmalarıdır.Bu anlamda ki zeminsiz söylemler Trabzon insanını rüya alemine sürükleyerek tükenmez bir umut psikolojisine sokmaktadır.Yapılacak iş gayet kolay ve başarılabilirdir.Çünkü dünyanın bir çok devleti bu işi çözeli yıllar olmuş , halada çözümlemelerinin üzerine yeni revizeler ilave etmektedirler.
Bu bağlamda; Trabzon lojistikte herşeyi sıfırdan alarakbir MASTER plan dahilinde; Strateji, Mevcut durum,Problemler,Tehlikeler ve Fırsatları ayrı, ayrı kendi başlığı altında iyice araştırmalıdır.

Bu araştırma yapılırken önce dünya sonra Türkiye sonra bölge ve özeldede Trabzon yolu takip edilmeliki master plan bütünlüğü sağlanmış olsun.İl bazlı bölge genelinde bu çalışma tamamlanınca, Trabzon'un stratejik coğrafi konumu ortaya çıkmış olacaktır.Zira Trabzonun Hava, Karayolu, Denizyolu, Dinamik insan yapısı, Üniversitesi, Basını ve Ticari alt yapısı ile bu çalışma birleştirilince çok önemli avantajlar yakalanmış olacaktır.Neticede istihdam artacak, göç olayı minimize edilecek , ilin gayrisafi milli hasılası artacak ve en önemlisi Trabzon insanı RÜYA görmekten kurtulmuş olacaktır.Bu lojistik güç yakalandığında kendi iç dinamiklerini oluşturacak yaklaşık 35 bileşenide kullanarak geniş bir hizmet sektörünün ÜSSÜ konumuna gelmiş olacaktır.

SONUÇ OLARAK; Trabzonun sahip olduğu tarihi misyon ve coğrafi konumu ve içinde barındırdığı elverişli alt yapı açısından bir üs olacak kapasiteye sahiptir.Onun için bu üstünlüklerini kullanarak kendisi ile sınırlı kalmayacak çevresindeki tüm coğrafyaya lojistik hizmet verecek kapasitesi mevcuttur.Bu güç muhakkak kullanılarak içine kapanmış ve kabuğunu kıramayan Trabzon RÜYA GÖRMÜŞ DEĞİL NEFES ALMIŞ OLACAKTIR.Yoksa gelişen evrensel şartlar bize daha fazla zaman tanımayacaktır.