Benim kuşağım( 1978) Yılmaz Güney’in her türlü filmlerini beyaz perdeden izledi.

Bazen izlediklerimizi, mahalle arasında biz de “Vizyona” koyduk.

Yılmaz’ın ilk filmleri “Avantürdü..”

Orada o filmlerde, horlanan, ezilen, adam yerine konmayan, başına başına vurulan ama isyan etmeyen tip vardı.

Hemen hemen her filminde fiks bu karakter olurdu.

Sessiz, elindeki lokması gasp edilen, sevdiğine kavuşamayan, ağaya isyan eder bu adam; bir filmin bir yerinde isyan ederdi.

Zincirlerini kırardı. Hakkını aramak için gözünü karartırdı. Film de hali, o zaman film olurdu.

Salon çığlık çığlığa, o horlanmış adamın isyanını ile filmi bitirirdi.

Film öyle biterdi.

Ben, Trabzonspor taraftarının şike sonrası emek ve hak mücadelesini işte Yılmaz Güney’in filmlerindeki bu adama benzetiyorum.

“Son” yazıp mutlu finale erişinceye kadar bu film devam edecek.

Kimse, Trabzonspor taraftarını “Yakıyor, yıkıyor, dağıtıyor” diyemez.

Biz haklı isyanımızın haklı çığlığını atıyoruz..

O beyaz perdede “Son” yazılana kadar, devam edecek bu, bilesiniz..!

XxX

XxX

İstifanın da bir anlamı vardır!

Bir yere seçilirsen, görev alırsın süreç içinde ideallerini gerçekleştiremezsin, istifa edersin.

Son derece doğal bir süreç.

Trabzonspor’da akıl almaz bir istifa müessesesi var.

Yönetimdeki görevlerinden istifa ediliyor, yönetimden edilmiyor.

Hangi akla hani mantıkla.

Eğer beni seçenlere karşı sorumluluğum var diyorsan;

-Yönetimdeki toplantılara çağrılmıyorsun

-Temsil olarak bir yerde görevlendirilmiyorsun

- Görevini yerine getiremiyorsun

-Yaptırım gücün yok

-İmza yetkin yok

Eeee, orada ne duruyorsun..

XxX

Seçimden mi korkuyorlar, Bakanın arkasından dediklerinden mi?

Bir merak bir merak, Erdoğan Bayraktar Trabzon’a gelecek mi? Sahaya inecek mi? Seçim çalışmalarına katılacak mı?

Bu merak, muhalefet partilerinde değil, Ak Parti’de.

Birileri neredeyse çatlayacak.

Gelecek mi gelmeyecek mi?

Kendi iki yüzlülükleri ortaya çıkacak, maskeleri düşecek ya ondan korkuyorlar.

Muhalefetin 17 Aralık operasyonu ve iddialar ile ilgili tavrı belli.

Bayraktar Trabzon’a gelse de gelmese de muhalefet genel siyaset üzerinde diyeceğini diyor da, Ak Parti’deki bazı kesimlere ne oluyor;

-Gelmesin

-Sahaya inmesin

-Hiç konuşmasın

Diye bir yerlerini yırtıyorlar.

Çünkü, biliyorlar ki yüzleri kızaracak.

Biliyorlar ki, maskeleri düşecek.

Ben, Ak Parti’nin tabanına, Trabzon’un sokaktaki sağ duyulu adamına bunu sorduğumda, bir vefa örneği gösteriyor, gelsin bizimle kucaklaşsın, selamlaşsın, sohbet etsin dertleşsin diyor.

Demeyenler bugün parti içinde birbirine hançerleyip bugün karşılıkla duygusal(!) konuşmalar ile birbirine bağlılıklarını bildirenler.

Ama ne yazık ki, devir her partide olduğu gibi şimdi onların devri.

XxX