Trabzon’da bir bakanın yakın çalışma arkadaşı olmak. Birinci derecede danışmanı olarak çalışmak. Trabzon ile bakan arasında köprü olmak. Teşkilat ile bakan diyaloğunu kurmak öyle kolay bir iş değildir.

Sizi şimdi biraz geçmişe getireceğim.

Eyüp Ayşık’ın Trabzon ile temasını üç kişi kurardı.

Teşkilatın onayı ile gelmişlerdi.

Biri, şimdi sosyal hizmetler il müdürü olan Ahmet Kurt. Kurt genç bir delikanlıydı. Aşık yanına aldı. Büyükliman teşkilatları bizden biri de yanında olsun dedi, Kurt’u önerdi. Kurt’un da yıldızı bu görev ile parladı. Ahmet Kurt’la birlikte Hızır Saral ve Yaşar Karaman’da danışmandı.

Aşık danışman konusunda bölgesen dengeyi kurdu. Saral Of’tan, Karaman da Maçka ve Merkezi temsil ediyorlardı. Kamuoyu nezlinde en az yıpranan danışmanlar, Aşık’ın danışmanları oldu. Zira Aşık aksiyon adamıydı ve özellikle bireysel talepleri anında çözüyordu. Danışmanlara pek iş düşmüyordu.

+++

Hikmet Sami Türk’ün de teşkilattan iki  danışman oldu.

Necati Keleş ve Mustafa Babayiğit.

Keleş, istikrarlı şekilde görevine devam etti. Mustafa Babayiğit, rahmetli İsmail Cem hareketine katıldı ve anında danışmanlıktan tasviye oldu. Türk, kurallara bağlı bir bakandı. Özellikle bireysel taleplere çok soğuktu. Necati Keleş çok bunaldı. Milli Savunma, Adalet ve İnsan Haklarından sorumlu bakanlık yapan Türk en çok, silah ruhbatı taleplerinden bunalır, Necati de ne yapacağını şaşırırdı. O nedenle, Necati Keleş, en çok yıpranan danışman oldu.

+++

Faruk Özak’ın da teşkilattan değil ama Trabzon’dan bir danışmanı oldu.

Çağatay Bali.

Belediyede daire başkanı Osman Gökhan Bali’nin kardeşi. Çağatay Bali’yi yanina alan Özak, teşkilattan kimseyi yanına almadı. Bali, teşkilat ile de ilişkiyi kurdu. Adı da ne yazık ki, “Yaz Çağatay’a “ çıktı. Bireysel talepler geldiğinde Özak, yanındaki Çağatay’a döner, “Yaz Çağatay” derdi. Özak’ın Trabzon’dan bir danışmanı da vardı…Atilla Ferah. Ferah ne teşkilat ile ne de vatandaş ile ilgiliydi.

Özak’ın danışmanı Çağatay Bali, Özak ile teşkilat arasında sıkıştı kaldı. Çok yıprandı. Adı yaz Çağatay olarak ne yazık ki kaldı.

+++

M.Ali Yılmaz da bakanlığı döneminde direkt teşkilat içinden çıkmış danışman almadı. Rahmetli gazeteci Suavi Kaptan basın danışmanı oldu. Kaptan Trabzon’u gazeteci olarak tanıyordu ama teşkilat mensuplarının bire bir işini kovalamayı kendine zul görüyordu. Bu nedenle, Kaptan teşkilattan kopuktu. Yılmaz’ın bir danışmanı da Halim Saral’dı. Saral öğretmendi ve sol kökenliydi. Doğru Yol Partisi de merkez sağdaydı. Yılmaz da bu partinin bakanıydı. Tabi, DYP tabanı, Saral’a sıcak bakmadı. O da zaten tabanla ilgili değildi.

+++

Erdoğan Bayraktar’ın teşkilattan tek danışmanı vardı… Erdem Sürmen… Sadık Soylu da, TOKİ’den yanındaydı, bakan oldu yanına geldi. Seyfullah Aslantürk de teşkilattan gelmiyordu. Sadık Soylu, teşkilat bakan köprüsün iyi kurdu. Soylu’nun milli görüş teşkilatındaki geçmiş, Trabzon’da teşkilat ile diyaloğunu kurmada en büyük avantajı. Teşkilatı tanıyor biliyordu. Erdem Sürmen de bu konuda başarılı oldu. Selahattin Aydın, Trabzon yerelinden basın danışmanı olarak Bakan’ın yanına gitti. Erdoğan Bayraktar bu zamana kadarki bakanlar arasında bu anlamda bir ilk gerçekleştirdi.

Trabzon medyasından gazeteciyi yanına almak. Bu bir ilkti ve Selahattin Aydın’lı başarılı oldu.

Bayraktar da aksiyonel bir adam olduğu için danışmanları çok yıpranmadı. Sadık Soylu, dengeleri korumada müthiş  başarılı oldu.

+++

Ve Süleyman Soylu.

Direkt teşkilattan bir çok ismi yanına aldı.

Hemde etkili bir görev ile.

Ali Faik Hacıoğlu, Serap Ayvaz ve Erdem Sürmen.

Bu iç isim Soylu’ya yakın çalışıyor. Erdoğan Bayraktar’la çalışan Selahattin Aydın da Soylu’nun medya ekibinde.

Diğer bakanların olduğu gibi Soylu’nun üç danışmanı da doğal olarak hedefte. Hiçbir bakanın hedefte olmadığı danışmanı olmadı kı.

Her üç danışmandan özellikle ikisi Ali Faik Hacıoğlu ile Erdem Sürmen daha aktif. Hal böyle olunca bakanlığın Türkiye genelindeki bütün talepleri bu iki kişide toplanıyor.

Bir de Trabzon bunlara ilave edince yakından takip ediyoruz hem Ali Faik Hacıoğlu hem de Erdem Sürmen için; ev, aile, çocuk, dinlenme, tatil gibi mefhumlar unutuldu.

Hele bakan Soylu’nun çok seyyar görev yapması, makamında oturmaması onları da yoğun iş temposu içine sokuyor.

Siyasetin Trabzon gibi zor yapıldığı bir ilde en hareketli güçle yetkili bir bakanın danışmanı olmak elbette yıpratıcı.

Yukarıdan aşağıya bütün bakan danışmanlarını yazdım.

Bütün bakan danışmanları arasında en yoğunları  Ali Faik ve Erdem.

Her ikisinin yıpranma yüzdesi fazla.

Ama inanın, en başarılıları da bu iki danışman.

Birkaç gün onlarla yakın mesai yapın gözlemleyin durun yaşayın… Bu iş yapılmaz dersiniz…

+++

Tabi bu arada Fahrettin Kurt’u unuttum zannettiniz, değil unutmadım.

Sona bilerek bıraktım.

Kurt, Trabzon’dan teşkilat içinden dışından bir danışman almadı. Bütün danışmanları  Ankara merkezliydi. Görevi kısa sürdü. Trabzon’la ilgili gündemi akrabası Hasan Kurt’tan aldı.