Hikâyeniz nedir?

Eyüp'te doğdum. Emekçi bir ailenin çocuğuyum. İlkokul dönemim Kasımpaşa'da geçti. Ardından Etiler'e geçtik. Babam Gazeteciler Sitesi'nde yöneticiydi. O dönem Babıali'nin ağır toplarının oturduğu site. Bodrum katında otururduk, yatağımın üzerinden kanalizasyon borusu geçerdi, suratıma damlardı. Suratım yeşil uyanırdım sabahları. Yokluğu da varlığı da yaşadım. 13 yaşında çalışmaya başladım. Ortaokulda taksi durağında telefona bakardım; Tarabya'da akşamları gazinolarda şipşakçılık yapardım.


Ailenizin siyasi eğilimi neydi?

O dönem babamın yaş grubundaki insanlar Ecevit'çiydi. Biz de onlara kızar, tatlısu solcusu derdik. Babamın tandansı Türkiye Komünist Partisi'dir aslında. Sendikacı kökenli; demokrat bir insan; kravatlı bir solcu. Her zaman temiz traşlı. Annem kola bile içmemiş günahtır diye. Kuran'ı kapağını açmadan okur, ama evde kararları o verir.

Siz?

Sağdan da soldan da arkadaşlarım vardır. Çok dayak yedim çok da attım. Babam anneme "Dahiliye nazırım" derdi. Daha ortaokul, lise yılarında sol hareketin içinde eylemlere girerdim. Gözaltılar filan... Ailem siyasi aktivitelere fazla girmeyeyim diye beni spora yönlendirmişti. Beşiktaş Kulübü'nde boksa başladım. Tembel bir öğrenciydim. Liseyi zor bitirdim. Annem babama pres uygulayınca siteden bir abimiz elimden tuttu; Aydın Özdalga'ya götürdü. Tunca Bengin, Savaş Ay, Coşkun Aral o dönem çömezlikten muhabirliğe yeni geçmiş. Müthiş bir kadro. Altı aydan sonra imzalarım çıkmaya başladı. O yıllarda Mimar Sinan Üniversitesi fotoğraf bölümünü kazandım. Okurken çalışıyordum. Cumhuriyet'te uzun yıllar istihbarat müdürlüğü, polis adliye muhabirliği, politika muhabirliği yaptım. "Çelik yelek yolsuzluğu" haberimle Uğur Mumcu'yla ortak ödül alan tek gazeteciyim.

"İKNA ODALARI BENİM LAFIMDIR"

Sonra Flash TV?

Magic Box ilk özel televizyon zannedilir. Yurtiçinden yayın yapan ilk özel kanal Flash TV'dir. Flash TV'den aradılar. Siyasi içerikli program Düzlem Ayna benim dönek ilan edilme sürecim. Gazeteyi okurken küçük bir haber görmüştüm. "'İstanbul Üniversitesi'nde odalar kuruldu, kızlarla konuşuluyor" diye. Kızları buldum, çağırdım. İlk "ikna odaları" tabirini kullanan benim. Nur Serter de canlı yayına geldi. Kameraya alınıyormuş kızlar, kasetler nereye gidiyor diye bastırınca işin ucu Batı Çalışma Grubu'na kadar gitti. Cumhuriyet'teki eski ağabeylerim "Vay sen bu açıdan nasıl bakarsın" dediler. Ben de "İnsan haklarına aykırı" dedim. Tepkiler büyüdü; davalar açıldı. Ara verdim bir süre.

'Gördüklerimden sonra halime şükrediyorum'

Reality programlar sizinle başladı. Kime ait bu formatlar?

Hepsi bana ait. Bu kanalda toplamda 67 ayrı formatım var. İzdivaç programını da ben buldum. Cinsel içerikli konuları, vajinusmusu ilk konuşan benim. Patladı gitti, binlerce hasta çıktı. Adam kaynanasına tecavüz etmiş... Ama yapamayacağım artık. Türkiye'nin gerçeği bu!

Türkiye'nin gerçeği ne?

Her gün bana ortalama 1500-2000 kişi geliyor. Bizim insanların genelinde aklanma duygusu vardır. İnsanlara karşı ben haklıyım kavgası. İşin doğrusu, her programdan önce de sonra da halime şükrediyorum.

Bu programlar olmazsa ne kaybederiz?

Çok şey kaybetmeyiz.

Siz neden bitirdiniz?

Çünkü ben bittim. Akıl hastanelik duruma geldim. Bir rehabilitasyondan geçmeden tekrar başlamam, bünyem kaldıracak durumda değil. Bir tane mikrodalga fırın düşünün. İçinde piliçler kızarıyor. Bizim yaptığımız da bu. Tavuklar da oturmuş kızarmış piliçleri seyrediyorlar. Bana bir faydası olmadı! Bardağım taştı artık. Ben duygusal bir insanım, ekrandan çıkıp odaya gittiğimde ağlıyordum. Gördüğüm cehalet, aymazlık bende bardağı taşırdı. Bu ülkeyi son 30-40 senedir yönetenleri karşıma alsam da hesap sorsam dediğim çok oldu. Sinirlerim kaldırmaz hale geldi. Bu normal bir insanın yapacağı bir program değil. Ben ekranların ruh hastası adamıyım.

Antidepresan kullandınız mı?

Yok hiç kullanmadım. Eve gittiğimde ruhumu yıkamam gerekiyor. Terapim müzik; caz, blues dinliyorum. Eve gidiyorum, müziği açıyorum, uzun bir süre televizyona dahi bakamıyorum. 13 yaşında pavyonda bulunduğumuz, satılan bir kız çocuğunun suratı gözümün önünden gitmiyor.

Ne ara bu kadar fenomen oldunuz?

Google'da "Yal" dediğiniz anda "Yalçın Çakır" geliyor ama vallahi 16 sene ekrana bir odun koyun, onu da bu kadar seyrederlerdi.

Öyle demeyin!

Reyting denen bela insanı o kadar aşağı çeken bir bela ki... Ne kadar iğrençlik o kadar yüksek reyting. O öyle sürükleyen bir şey ki, bunun kralını yaptım. Tamam reyting geliyor ama ne katkı sağlıyor!

Hit olan videolarınız var?

Böğüren Muhsin var mesela. Programda birden bire "Tülay geri dön" diye bağırmaya başladı. Ama kaç adam sevdiği için bu kadar böğürür?

Programda çok sinirlenip "Sana etek giydiririm Taksim'de dolaştırırım" demişliğiniz var.

Bir kayıp ararken, kayba zarar veren bir adam beni tehdit etti. Ben de kendisine "Gel" dedim. Sonra onu kendi yöntemlerimle buldum, eteği de giydirdim. Taksim'de dolaştırmadım ama aynaya çevirdim. "Bak kendine" dedim. Onun dersini ekran haricinde verdim. Mafyaya karşıyım ama kendini mafya sananlara haddini bildiririm.

Flash TV'nin Acun Ilıcalı'sı da siz misiniz?

Öyle görmüyorum. Benim için vefa çok önemli. 92'den beri burada çalışıyorum bir gün maaşım geç yatmadı. Piyasanın altında da para almıyorum. Ama ben artist sunuculardan değilim, halk insanıyım.

'Evimi çamaşır sularıyla temizlerim'

Botoks yaptırmışsınız doğru mu?

Bir dönem rakı içerdim, gözaltımdaki torbalar o günlerden kalma. Baktım bir faydası yok içmeyi bıraktım. Gözaltı torbalarımı düzelttirirken doktor kaşlarımı da kaldırdı, sonra onları indirttik.

Sizin gerçeğiniz ne?

Yalnız yaşarım. Temizliğime çok önem gösteririm. İç çamaşırlarım bile ütülüdür. Kendi temizliğimi kendim yaparım. Çok titizimdir; düzenliyimdir. Pazar günleri çamaşır sularıyla evimi misler gibi yaparım.