Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, insanların birbirlerini daha iyi anlayabilmeleri için çevirilerin çok önemli olduğunu belirterek, ''Biz artık kendimizi anlatabilmek için, kendi eserlerimizin dünyada takip edilebilmesi için hükümet olarak işin önemini daha iyi anlamış bulunmaktayız'' dedi.

Bağış, Türkiye'nin Çeviri Destek Programı (TEDA) çerçevesinde Almanya'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda düzenlenen Tarabya Çeviri Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, kendisinin de geçmişte uzun yıllar çeviri yaptığını söyledi.

Çevirinin önemine işaret eden Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Birbirimizi daha iyi anlayabilmemiz açısından çeviriler çok önemli. Türkçe eserlerin en çok çevrildiği dil Almanca. Çünkü Almanya'da yaşayan 3 milyonu aşkın kardeşimiz ve onlarla birlikte Türk kültürüne ve edebiyatına ilgi duyan Alman entelektüeller, gerçekten Türk eserlerinin Almanca'ya çevrilmesinde çok önemli bir etken. Sadece 2012 yılında hükümetimiz 1351 Türk eserinin 57 dilde çevirisine destek verdi. Biz artık kendimizi anlatabilmek için, kendi eserlerimizin dünyada takip edilebilmesi için hükümet olarak işin önemini daha iyi anlamış bulunmaktayız. Bu bizim için yeni bir konsept.''

Bağış, Türklerin hep keşfedilmeyi beklemiş bir millet olduğunu ifade ederek, ''Yeni yeni kendimizi anlatmayı başarmaya başladık. Belki de o yüzden Türkiye, Türkiye'ye gelmeyenlerin kafalarında oluşmuş farklı imajlarla tanınıyor. Çünkü Türkiye'yi ziyaret etmiş olanlar, Türkçe eserlerin çevirilerini okumuş olanlar, Türkiye ile ilgili yapılan filmleri seyretmiş olanlar, aslında ülkemizin AB üyelik süreci dahil birçok uluslararası platformdaki en büyük sorununun ön yargılar olduğunu takdir ederler. Ön yargılarla mücadele etmek kolay değil. Bu konuda dostlarla birlikte çalışmak bizim için çok anlamlı'' diye konuştu.

Türk ve Alman devlet yetkililerinin bir araya geldiklerinde en çok konuştukları konunun entegrasyon meselesi olduğunu dile getiren Bağış, törende sunulan müzik dinletisinde, Türk kültürünün vazgeçilmez neyi ile Avrupa kültürünün vazgeçilmez gitarının nasıl güzel bir entegrasyon ortaya koyabileceğini gördüklerini kaydetti.

Bağış, ''Biz de bundan sonra gerek Alman muhataplarımızla, gerekse diğer ülkelerdeki muhataplarımızla birlikte dünyanın dört bir yanında yaşayan kardeşlerimizin entegrasyonu için çabalarımızı yürütmeye devam edeceğiz'' dedi.

Bakan Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyaretinde orada yaşayan Türklere Yunus Emre'nin yanı sıra Goethe'yi de okumalarını tavsiye etmesinin, entegrasyona olan inancının göstergesi olduğunu vurguladı.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, törene katılan yazar Yaşar Kemal ile de kısa bir süre sohbet etti.

-Alman Bakan Pieper-

Almanya Dışişleri Bakanlığı'nda görevli Devlet Bakanı Cornelia Pieper, toplumların kültür sayesinde bir araya geldiğini ve yakınlaştığını söyledi.

Almanya'da yaşayan yaklaşık 3,5 milyon Türk vatandaşı sayesinde Türkler ile Almanların ne kadar yakın olduğunu belirtmesine gerek olmadığını ifade eden Pieper, iki ülke arasındaki kültürler arası diyaloğun Alman dışişleri ve kültür politikasının önemli bir hususu olduğunu kaydetti.

Pieper, iki ülke arasındaki ilişkilerden bahsederek, çeviri ödülünün de ilişkilerin ne kadar canlı olduğunu gösterdiğini söyledi.

31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nı ziyaret edeceğini belirten Pieper, zengin edebi türleri yerine görebilmenin keyif vereceğini kaydetti.

Pieper, diğer ülkelerin edebiyatını tanımak için çevirilere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, geçmişte kendisinin de çeviri yaptığını, bu işi yapanların yaşadığı zorlukları bildiğini söyledi.

Konuşmaların ardından yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi.

-Ödüller-

Tarabya Çeviri Ödülü'nde, ''Almanca'dan Türkçe'ye Çeviri'' kategorisinde Büyük Ödül'e Ahmet Arpad, Teşvik Ödülü'ne Ayça Sabuncuoğlu ve Çalışma Bursu'na Sabir Yücesoy değer bulundu.

''Türkçe'den Almanca'ya Çeviri'' kategorisinde ise Büyük Ödül'e Cornelius Bischoff, Teşvik Ödülü'ne ise Johannes Neuner layık görüldü.