Milletimiz samimiyetimizi görmüş ve her seçimde desteğini artırmıştır. Türkiye'yi her alanda değiştirdik. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Dünyanın her yerinde gücünün değil, haka ve haklının yanında olduk. Göreve geldiğimizde Türkiye 'alan el'di, şimdi 'veren el' oldu.

Bizde öyle bir muhalefet var ki, yapılanı takdir etmez. Teşkilat olarak yaptığımız hizmetler var. 9.5 yılda Türkiye'deki büyük değişimi artık tek bir kitapta toplamak mümkün değil. Tarih yazıyoruz. Onun yazımını tarihçilere bırakacağız. Tarih bu salondaki ve dışarıdaki kadroyu hayırla yad edecek. Tıpkı Menderes gibi, Özal gibi hayırlı anılmak bizim için mükafatların en büyüğüdür. Bütün gayretimiz bu takdiri kazanmak içindir.

Yapılanları bir çırpıda aktarmak mümkün değildir. 2014 seçimlerine bir kez daha yaptıklarımızı anlatarak gireceğiz. Hizmet siyasetini öne çıkaracağız. Büyük projelerle milletimizin karşısına çıkacağız.

2011'de Türkiye Çin'den sonra yüzde 8.5 ile en hızlı büyüyen 2. ülke oldu. 2002'de kişi başına milli gelir 3 bin 500 dolardı. 2011 sonunda 10 bin 444 dolar olmuştur. Üstelik nüfusumuz 66'dan 75 milyona çıktı.

AK Parti gelince turizm batar diyorlardı. 2002'de gelen turist sayısı 13 milyondu. 2011 sonu itibariyle 31.5 milyon kişi oldu. Güçlü bir Türkiye var. Eğer borca bakarsan ABD ve Japonya'da borç gani. Milli hasılalarına bakıyorlar. Borçlanmada süreyi 66 aya çıkardık. İç borç faizi göreve geldiğimizde yüzde 63'tü. Şu anda yüzde 9.9. Seçima rağmen ücretlere popülist artışlara gitmedik. Ama çalışanları da mağdur etmedik, enflasyona ezdirmedik. 2002'ye göre ortalama memur maaşını yüzde 204 artırdık.

Bizden öncekiler gibi yönetilirse bu ülke, bunun altında benim memleketimin evladı ezilir. Paranın sonuna o sıfırları boşuna koymadılar. Biz altı sıfırın tamamını atacağız dedik ve attık. Paramızın değerini döviz karşısında güçlü hale getirdik.

Halk Bankası'nın esnafaverdiği kredinin faizi yüzde 47'ydi. Şu anda yüzde 5-6. MHP'nin konuşacak bir şeyi yok. Ziraat Bankası'nın çiftçiye verdiği kredi faizi yüzde 59'du. Şimdi 0 ile 8 aralığında. Köylü ve çiftçiyi biz ayağa kaldırdık. Çiftçinin, köylünün yanında kimin olduğu görülüyor, biziz biz.

Memur kardeşimize, sizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Yüzde 4+4 verdik eğer enflasyon yüzde 10 çıkarsa yüzde 2'yi vereceğiz. Yüzde 6 çıkarsa yüzde 2'yi geri almayacağız, sizde kalacak. Evine bakıyorum, hanımının altında bir araba kendi altında bir araba. Ben tavsiye ediyorum, önce kendine bir ev al. İsraf ekonomisini bir kenara bırakıp, verim ekonomisini öne çıkarmalıyız. IMF camavarından bizi kurtarın diyorlardı, biz kurtardık.

CHP Genel Başkanı, ekonomideki bu başarıları küçümseyerek Yunanistan'dan daha kötü durumda olduğunu söyleyerek haksızlık yapıyor. Elifi görse mertek zanneder diye bir tabir varya Türkiye ile Suriye demorkasisini kıyaslamak böyle olur ancak. Çıkmış bize üslup dersi veriyor, sizin siyasette müderrislik seviyesine çıkmak için daha 40 fırın ekmek yemeniz gerekir. Şu anda öğüt verme değil öğüt alma makamındasınız. Kılıçdaroğlu'nun üslubu hala düzelmedi. Dil ve tarz olarak Bahçeli ekolüne yakın. Lafla peynir gemisi yürümez diyor, biz de tam onu söylüyoruz. Sadece lafla demokrat olunmaz, hangi somut adımı attığın önemli.

Artık hastane kapısında rehin alma diye bir şey yok. Kamuda sağlık çalışan sayısını 256 bin kişiden 482 bin kişiye ulaştırdık. Sistemde sağlık meslek lisesi mezunlarını artırma gayretine gireceğiz.

3. Boğaz köprüsü 2.5-3 yıl içinde bitireceğiz. 2B meselesini çözüme kavuşturduk. İlk üç ayda 9 milyon yoksulun sigorta primleri devlet tarafından ödendi. Son bir yılda 150 vakıf eserinin tamirini gerçekleştirdik.

Türkiye'yi büyütmeye devam ediyoruz. Bölgesel meselelerde Türkiye tezlerini gündeme getiriyoruz.