BBP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, bir hafta içinde Genel Başkan Mustafa Destici ile birlikte Gazze'ye gideceklerini ve Gazze Şifa Hastanesi'ndeki yaralıları ziyaret edeceklerini söyledi.

Antalya'ya bir toplantı için gelen Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, Manavgat'ta partililerle buluştu. Parti binasında İlçe Başkanı Ali İhsan Kılınç'la birlikte basın toplantısı düzenleyen Şenliler, tasarının Türkiye'nin üniter yapısına zarar vereceği endişesi içinde olduklarını vurguladı. Yasa tasarısının içeriğinin ülkenin üniter yapısını bozacak ve federatif bir yapıya sahip olduğunu anlatan Şenliler, aynı zamanda toplumun demokratikleşmesine engel olduğunu savundu.

Türkiye'nin halen 1982 Anayasa ile yönetilmesinin utanç verici olduğunu belirten Şenliler, acilen bir sivil anayasa yapılarak darbe ruhuyla hazırlanan cunta anayasasından kurtulunması gerektiğine dikkati çekti. Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en önemli engelin anti demokratik olan Seçim Kanunu olduğunun altını çizen Şenliler, halkın sesinin Meclis'e hür ve özgür iradesiyle yansıması için partilerin acilen 'lider sultasından' kurtarılması gerektiğini kaydetti. Şenliler, konuşmasını şöyle sürdürdü:" Cumhurbaşkanı Gül'ün Büyükşehir Yasa Tasarısı'nı onaylamayıp geri iade edeceğine inanıyoruz. AK Parti'li milletvekillerin yasa ile ilgili oylamada özgür iradeleriyle parmak kaldırdığına inanmıyoruz. Yasa içeriği bakımından ülkemizin üniter yapısına zarar veriyor. "

BBP BİR HAFTA İÇİNDE GAZZEYE GİDEREK YARALILARI ZİYARET EDECEK

İsrail'in Gazze'de yaptığı insanlık dışı katliamı kınadıklarını belirten Şenliler, bir hafta içinde genel başkanları Mustafa Destici ile birlikte Gazze'deki hastanedeki yaralıları ziyaret edeceklerini söyledi. Şenliler, BM, İsrail'in saldırına karşı sessiz kaldığı için güvenirliğini yitirdiğini bunun yerine acilen İslam Ülkeri Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın kurulması gerektiğini söyledi.

DERSANELER BİR İHTİYAÇTAN DOĞMUŞTUR

Şenliler, bir basın mensubunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dershanelerle ilgili açıklamasını nasıl değerlendirdiği sorusuna da şu cevabı verdi: "Bu söz dershaneler üzerine geniş çaplı araştırma yapılmadan söylenen bir söz. Dershanelerin Türkiye'de bir ihtiyaçtan doğdu. Dershanelerin kapatılması eğitimde başka bir sorunu doğurur. Okullarda eğitimin veriliyor ama dershanelerde ise öğrenim veriliyor. Öğrenim veren bir yerin bir anda eğitim veren okula dönüştürülmesi yanlış olur. Dershanelerin bir yılda kapatılıp okula dönüştürülmesi imkansız bir şey. Hiç kimse unutmasın ki dersaneler bir ihtiyaçtan doğmuştur. Ülkede eğitimin çıtasını yukarı çıkarırsak dershaneler kendiliğinden kapanır."