Ulubatlı Hasan Mahallesi’nde ailesiyle oturan işsiz ve devamlı alkol alan sara hastası Seydullah Güneri, (32) nüfus cüzdanını kaybeden diyaliz hastası annesi Gülizar'ı (58) döverek ayağını kırdı. Annesinin çığlığı üzerine odasından çıkan Hatice Güneri (22), “Yeter artık” diye bağırınca öfkeli ağabey bu kez kız kardeşini dövmeye başladı. Kolunu kırdıktan sonra boğazına bıçağı dayayıp kesmek istedi. Bu sırada yardım çığlıkları üzerine içeri giren Sezayi Güneri, ağabeyine engel olmak istedi. Ancak, ağabeyinin kendisine de saldırması üzerine mutfaktan aldığı bıçakla ağabeyini 36 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Olaydan sonra tutuklanan ağabey katili Güneri, Adana 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmaya başladı. Polisteki ifadesinde, devamlı evde huzursuzluk çıkaran ağabeyini öldürdüğü için, “15 yıl önce babamın kalp krizinden ölümüne de kendisi neden olmuştu. Pislik temizlendi ama şimdi bana, anneme ve ablama ne olacak?" diyen hırdavatçılık yapan Güneri, ağabeyini annesini dövmesi ve ablasının boğazını bıçakla kesmek istemesi ve kendine saldırması üzerine öldürmek zorunda kaldığını söyledi. Güneri, ağabeyini öldürme anını şöyle anlattı:

“Diyaliz hastası annemin nüfus cüzdanı kaybolmuştu. Ablam bulmaya çalışıyordu. Ben de annemi götüreceğim motosikletimle ilgileniyordum. Ablam Hatice’nin ‘Yetiş Sezayi’ sesi üzerine eve girdiğimde annem yerde yatıyordu. Ablam ise boğazına bıçak dayayan ağabeyime ‘yapma’ diye yalvarıyordu. Ağabeyime yapmaması için yalvardım. Ablamın üzerinden kaldırmak için çekiştirdim. Daha sonra ağabeyim ablamı bırakıp elindeki bıçakla küfür ederek ‘Zaten seni bekliyordum’ diyerek üzerime saldırdı. Bıçağı salladı. İşaret parmağım ve sağ kulağımdan yaralandım. Bunun üzerine mutfaktan bıçak aldım. Bıçağı korkutmak için salladım. Bir kez omzuna bıçakla vurduğumu hatırlıyorum. Sonrasında kaç kez vurduğumu hatırlamıyorum. Olayın şokunu halen üzerimden atamadım. Çok üzgünüm. Ağabeyim sara hastasıydı. Ev halkına sürekli şiddet uyguluyordu. Öldürme kastı ile hareket etmedim. Olayı kendimi ve ailemi kurtarmak amacı ile gerçekleştirdim. Zor durumda kaldığım için bu olay meydana geldi“.
Ağabeyi tarafından boğazı kesilerek öldürülmek istenirken kardeşi tarafından kurtarılan Hatice Güneri de tanıklık yaptı. Ölen ağabeyinin evde huzursuzluk yaratması ve kendilerini dövmesi nedeniyle sırf evden kurtulmak için kendisinin 16 yaşında, diğer kız kardeşlerinin de kendisi gibi küçük yaşta evlendiklerini belirten Güneri, “Ben evliliğimi yürütemeyip tekrar baba evine döndüm. Bu yüzden bana ve anneme şiddetleri arttı. Kendisi son derece kıskançtı, çok basit meseleleri sorun yapıp bizi döverdi” dedi.

Olay günü annesinin kimliğinin kaybolması üzerine ağabeyinin küfür edip, kavga çıkardığını, annesini dövüp, kendisinin de bıçakla boğazını kesmeye çalıştığını belirten Güneri, ağlayarak o korkunç anları şöyle anlattı:

“Annemin ayağını kırınca, daha fazla dayanamayıp odamdan çıkıp ‘Yeter artık, istersen gel bizi öldür’ diye bağırdım. Tepkime sinirlenip bana saldırdı. Kendisi bir bıçağı göğsüne dayayarak elimi bıçağın sap kısmına tutturdu, ‘beni öldür’ dedi. Ağabeyim bu tür hareketlerine alışkındım. Yaralanmasın diye bıçağı kendime doğru çektim. Mutfağa kaçtım. Bıçak alıp birkaç kez savurdum. İsabet ettiremeyince kolumu tutup kıvırarak bıçağı aldı ve dizinde kırdı. Ardından da, ‘Bıçağı bu elinle tutuyordun değil mi?’ diyerek sağ kolumu tutarak birkaç noktadan zorlayarak kırdı. Canım çok acıdı. Kırılan kemikler kolumun dışına çıkmıştı. Kolumu hissetmiyordum. Acıya rağmen odama kaçtım. Girmesen diye kapının arkasına yaslandım. Bıçakla kapıya dayandı. Kapıya hızla vurunca açıldı, ben yüzüstü yere düştüm. Üzerime çöktü. Boynumu bir kurbanlık hayvan gibi yukarı kaldırdı ve bıçağı boynuma dayayacağı sırada elimi boynumla bıçağın arasına koydum. Ağabeyim boynumu kesmek isterken parmaklarım kesildi.

Boynumu kesip beni öldüreceği sırada ağabeyimi üzerimden birinin çekip aldığını fark ettim. Geri dönüp baktığımda kardeşimdi. Ağabeyimin beni öldürmesini engellemeye çalışıyordu. Kavga ederlerken kardeşimin ağabeyimi bıçakladığını gördüm. Kaç kez vurduğunu bilmiyorum. Eğer kardeşim olmasaydı, ağabeyim beni öldürmüş olacaktı. Onun sayesinde yaşıyorum. Vicdanınızın sesini dinleyin.”
Anne Gülizar Güneri ise, sanık oğlunun ve kızının anlattıklarını doğrulayarak, “Önce beni duvara çarptı. Ayağım kırıldı. Sonra da kız kardeşini bıçakla kesmeye çalışıyordu. Küçük oğlum Sezai’yi ‘Yetiş kızı öldürecek’ diye ben çağırdım. Daha sonraki olayları görmedim”dedi.

Avukatı, müvekkilinin olayının meşru savunma sınırı içinde kaldığını, ceza verilmeyerek tahliyesini talep etti. Mahkeme, anne ile kız kardeşler ilgili kesin raporların istenme için duruşmayı erteledi.