Sosyal paylaşım siteleri üzerinde değişik suç örnekleri ortaya çıkıyor. Adana'da en son banka ATM'lerinde 'kart kopyalama ve gizli kamere yerleştirme' yöntemiyle 1 milyon TL dolandırıcılık olayı gerçekleşti. Bilişim suçlarındaki artış yeni polisiye ve yasal tedbirleri zorunlu kılıyor.

Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi ve Adana Barosu avukatlarından Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu, bu sahadaki çalışmalarıyla tanınıyor. Türkiye'de ilk bilişim hukuku kitabını yazan, Ulaştırma Bakanlığı'nda internet kurulunda yer alan ve bu sahada bilirkişilik yapan Topaloğlu, ülkede internet ağ yapısının çok hızlı bir şekilde geliştiğini söyledi.

Türk halkının çok pratik zekalı ve teknolojik yeniliklere çabuk uyum gösterdiğini belirten Topaloğlu, "Meraklı genç bir nüfusa sahibiyiz. Köydeki 70 yaşındaki yaşlı bir insan bile alacağı araçla ilgili internet üzerinde sorgulama yapılacağını biliyor. Bu yaygınlaşmaya paralel hukuki sorunlarda ortaya çıkıyor. Türkiye sosyal paylaşım ağlarında dünyada ilk 10'a giriyor. Sahte isim ve fotoğraflarla dolandırıcılık hadiseleri oluyor. Son zamanlarda en çok elektronik bankacılık üzerindeki sahtecilik konuları dikkatimizi çekiyor."dedi.

CEP TELEFONLARI KLONLAMAYA DİKKAT !

GSM operatörlerinde isteyen herkesin cep telefonu numaralarını taşıyabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Topaloğlu, elektronik bankacılıkta genel olarak -çok güvenli diye- cep telefonuna gelen şifrelerin kullanıldığını kaydetti. Bankalar Birliği'nin de zorunlu koyduğu 'cep telefonuna mesaj' adımına da dolandırıcıların bir çözüm bulduğunu anlatan Topaloğlu, "Şimdi art niyetli kişiler, bir şekilde kimlik bilgilerini ele geçirip, üzerinde kayıtlı telefon numarasını bayide iptal edip, aynı numarayı alıyor. Bu işlem sırasında cep telefonu devre dışı kalıyor. Vatandaş böyle bir durumda uyanık olmalı ve bir sahtekârlıkla karşı karşıya kalmış olabileceğini akıldan çıkartmamalı. Banka şifreyi gönderdiğinde kişi adına alınan yeni sim karta gidiyor. Ama gerçek hat sahibi bunun farkında bile olmaz. Bu yöntemle çok sayıda mağdur edilmiş insan var." diye konuştu.

YARGITAY SORUMLULUĞU BANKARA YÜKLÜYOR

Yargıtay'ın böyle konularda sorumluluğu bankalara yüklediğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu, bankaların bu sistemde bütün güvenlik önlemlerini aldıklarını ispatlamadıkları takdirde, hukuken vatandaşın çalınan parasından sorumlu tutulduğunu dile getirdi. Mobil telefon operatörlerinin de sim kart değişikliğinde hassas davranmaları gerektiğini vurgulayan Topaloğlu, böyle bir durumda bu şirketlerinde sorumluluğunun olduğunu; ancak Yargıtay'ın doğrudan banları muhatap aldığını açıkladı. Facabook ve twitter gibi sosyal paylaşım siteleri şifrelerinin de ele geçirildiğine dikkat çeken Topaloğlu, vatandaşların uzun semboller ve sık sık değiştirmelerini önerdi. Profillerde üyelerin kişisel bilgilerinin elde edildiğini bildiren Topaloğlu, kimi zaman sitesi hacklenen kişilerin psikolojinin bozulduğunu aktardı.

HAYAT ŞİFRE MERKEZLİ OLACAK

Anti virüs ve güvenli internetin bu risklere karşı önemli olduğunu söyleyen Topaloğlu, şöyle devam etti: "Kablosuz internette bir takım tehlikeler söz konusu. Şahsın kullandığı bilgisayarın IP'si alınıyor. Burada da bir takım şifrelemelerin yapılması gerekir. Bu tip konularda ve özellikle cinsel içerikli yayınlara karşı güvenli internet önemli bir işlev görüyor. Yasak siteler aynı zamanda birer tuzak. Kişisel veriler ve IP'ler burada ele geçiriliyor." İnternette kişililerin daha rahat 'hakaret suçu' işlediğini anlatan Topaloğlu, böyle bir eylemin sanal ortamda yapılmasının hafifletici bir neden olmadığının altını çizdi. Topaloğlu, şunları söyledi:"İnternette hakaret meseleleri sıkça yaşanıyor. Ayrıca genç kızların fotoğrafları alınıp bir paylaşım sitelerinde yayınlanıyor. İnternet üzerinde fikri hak ihlalleri de çok fazla. Bir kitap veya yazı, fotoğraf hiç fark etmez; hukuku aykırılık teşkil ediyor. Kaynak gösterilse bile bunun beli bir ölçüsü var. İntihal olmaması lazım. Elektronik ticaret ve telif hakları yasası değişiyor. Müzik indirmek, kişisel kullanım için serbest. Ama sanatçılar mağdur oluyor. İnternetin fikri haklar üzerinde ciddi olumsuzlukları söz konusu." Sanal alemin yaşamın bir parçası haline geldiğini vurgulayan Topaloğlu, yasal hazırlıklarında emeği olan 'elektronik imzanın' bireyin şifresi yerine geçeceğini duyurdu. Bundan sonra hayatın her alanında 'şifrelerin' yer alacağını ifade eden Topaloğlu, "Her şifre aynı zamanda bir risktir. Kişinin attığı imza artık adli tıpta ortaya çıkıyor. Şifrelerini korumayanlar sıkıntı çekecek. Hayat şifre merkezli olarak. Bunu ne kadar güvenli kullanan daha mutlu olacak. Bir şifre dünyasına doğru yol alıyoruz. Parmak izi, retina gibi yeni şifreleme alanları gelişiyor."

BİLİŞİM SUÇLARINA İLİŞKİN CEZALAR

Türk Ticaret Kanunu'nun 243 ile 246'ıncı maddeleri bilişim alanındaki suçları düzenliyor. Buna göre bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir. Verileri veya diğer herhangi bir unsuru ele geçirmek 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması 3 yıldan 6 yıla hapis cezası öngörülüyor. Ayrıca bilişim suçları TCK'nın 158. Maddesi olan dolandırıcılık suçu kapsamında ele alınıyor. Bilişim sistemiyle hırsızlık 3 yıldan 7 yıla hapis cezası öngörülüyor. 5651 sayılı Bilişim Suçları Kanun ile internet ortamında yapılan yayınlar düzenleniyor. Bu yasaya göre intihara yönlendirme, çocukları cinsel istismar etme, zararlı maddelere sevk etme gibi suçlarda mahkeme kararı ile erişim durdurulabilir. İçerik nedeniyle hakaret oluyorsa noter vasıtası ile bildirmek gerekir. Bir haftada bu yazı kaldırılmadığı takdirde mahkeme kararı ile kaldırmak mümkün.