Özbey ve arkadaşları o yıllarda Oyak Sitesi civarında Cuma ve bayram namazına gidecek cami bulamaz. Özbey, civarda cami olmadığından Cuma namazlarını Gayrettepe'deki camilere, diğer vakitlerini de civardaki yakın camilere giderek eda eder.

Yıllarca bu şekilde zorluklarla namaz kılan Özbey, site etrafında arkadaşlarıyla cami yapımı için uygun yer arar ve Yeni Levent Oyak Sitesi'nde cami arsası için alan ayrıldığını öğrenir. Ancak ne cami vardır ne de cami inşaatı. 1975 yılında emekli olduktan sonra ise "Cami olmadan olur mu? Ezan sesi duymuyoruz, namaza gidemiyoruz." der ve şimdiki Aydınlar Camii'nin yapılması için var gücüyle çalışır. Fakat bu dönemde Özbey birçok çevre baskısına maruz kalır.

En çok desteği ise silah arkadaşlarından görür. Kendisi gibi emekli olan eski görev arkadaşları onu yalnız bırakmaz. Özbey, "Ben teşebbüs edince arkadaşlarda buna talip olup 'beraber yapalım' dediler. Hepsi emekli subaydır. Derken başka subay arkadaşlar'da geldi. 100'den fazla kişi olduk. Yardım topladık." diyor. 1988 yılında Milli Emlak Müdürlüğünden Diyanet işlerine tahsisli cami yapılmak üzere tapu alınır. 1994 yılında ise Özbey, Yeni Levent Aydınlar Camî Yaptırma ve Yaşatma Derneği'nin kurucusu ve ilk dernek başkanı olur. Cami projesi hazırlanır ve Anıtlar Kurulu'na sunulur. Ancak proje bir türlü kuruldan geçemez. "Seneye kaldı" denilerek bekletilir. Albay Özbey ise yılmayarak her yıl kurulun kapısını çalar. Sonunda kuruldan proje onayı çıkar ancak bu kez ruhsat, Beşiktaş Belediye'sinde takılı kalır. Belediyeden ruhsat için imza 6-7 yıl boyunca çıkmaz. Hatta cami yapılmaması için imza toplanarak Belediye'ye verilir, şikâyetlerde bulunulur. Duruma çok üzülen Özbey, dernek başkanlığını başka arkadaşlarına devreder. Çalışmalar devam eder ve en sonunda 2009 yılında ruhsat alınır. Caminin temeli de 2010 yılında atılır.

28 yıl sonra yapılmaya başlanan cami geçtiğimiz Ramazan ayında ibadete açıldı. Ramazan boyunca Teavih namazı ve mukabeleler okundu. İnşaatı halen devam eden camide şimdi 5 vakit ezan okunuyor, cemaatle namaz kılınıyor. Cami inşaatının finansını hayırsever işadamı Ahmet Akyıldız karşılıyor. Cami cemaatinin büyük kısmı ise emekli albay ve subaylardan oluşuyor. Halkın yoğun ilgisinin olduğunu söyleyen Aydınlar Camii imamı Rıdvan Bozkurt, "Herkes çok istekli. İnsanlar ezan sesi duymak istediklerini söylüyorlar." diyor.

"Allah razı olsun yaptırana. Allah uzun versin. Çok mutlu oluyoruz. Camimizde artık ezan okunuyor. Buraya bizim bir sürü emeğimiz oldu. Bir şey yapamadık. Sağ olsun diğerleri uğraştı temeli attılar." diyen Özbey, caminin yanından geçerken hüzünle baktığını söylüyor. Eşi Firuzan Özbey, eşinin çabalarını şöyle ifade ediyor: "Yağmurlu bir gün siyah paltosunu giyerek kurula gitmek için hazırlanıyordu. Bari bugün gitme, dedim. Ancak, Nurettin Bey'in 'Olsun cami için canımız feda' deyişini hiç unutamam." Firuzan Hanım, caminin yapıldığını görünce hemen adadığı Yasin-i Şerif'leri ve Ayet'el Kürsi'leri okumaya başladığını ifade ediyor. Proje aşamasında Nurettin Özbey'e yardımcı olan Mimar Ulvi Günpınar ise, "Çeşitli engellerle karşılaştılar ama hepsini aşmayı bildiler." diyor. Albay Özbey'in çok uğraştığını ifade eden Günpınar, "Ömrünün son 20 senesini bu işle geçirdi. O ve görev arkadaşları kendi gayretlerini gösterdiler." ifadelerini kullanıyor.