Davutoğlu, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Malki ve Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamal Amr ile Filistin'in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf'un Ankara Palas Devlet Konukevi'nde verdiği resepsiyona katılarak, Filistin'in BM'deki statüsünün ''gözlemciden'' ''üye olmayan gözlemci devlete'' yükseltilmesi talebinde bulunmasına ilişkin bir konuşma yaptı.

Geçen ay Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında özel bir resepsiyon düzenleyerek Filistin'in BM'de ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsüne ulaşmasını sağlamak amacıyla bir kampanya başlatılmasını önerdiğini anlatan Davutoğlu, bu girişimin Ankara'da başlatılmasının kararlaştırıldığını belirtti.

''Filistin devleti tarafından alınacak her karar Türk halkı ve hükümeti tarafından desteklenecektir'' diyen Davutoğlu, resepsiyonun Ankara Palas'ta düzenlemesinin de, binanın tam karşısında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk meclis binasının bulunması nedeniyle sembolik bir anlamı olduğunu kaydetti.

-''Yeni bir dönemi başlatmak gerek''

Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgenin tarihi bir dönüşüm ve değişim sürecinden geçtiğini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

''Bölgemizin farklı köşelerinde insanlar kendi haklarını savunuyorlar. Suriye de dahil bölgemizdeki bütün bu gelişmeleri tanımlayacak tek bir kelime kullanacak olsam 'onur' olurdu. Bu insanlar kendi onurları için büyük mücadele ediyor. Filistinlilerin son 60 yılda savunmaya çalıştıkları şeyi de tek kelimeyle tanımlamam gerekse yine 'onur' derim.''

Filistinlilerin binlerce yıldır bu topraklarda yaşadığını belirten Davutoğlu, ancak şimdiye kadar Filistinlilerin kendi geleceklerini belirleme haklarının uluslararası toplum tarafından kabul görmediğini söyledi.

''Bu aslında hepimiz için hem etik, hem siyasi bir sorumluluk'' diyen Davutoğlu, Filistinlilerin tanınma hakkını çoktan kazandığını kaydetti.

Filistin'e BM, lider küresel güçler ve uluslararası kuruluşlar tarafından verilmiş sözler olduğunu ve sorunun çözümü için çeşitli süreçler başlatıldığını anımsatan Davutoğlu, ''Filistinlilerin hala meşru bir yönetim hakkı yok. Şimdi yeni bir dönemi başlatmak gerek'' diye konuştu.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

''Biz uluslararası toplumun ve özellikle BM'nin uzun süreden beri ifa edilmeyen sorumluluklarını yerine getirmelerini istiyoruz. Hepimizin siyasi sorumluluğu Filistinlileri bu anlamda desteklemek.

Bu aşamada bizim istediğimiz en azından Filistin'in BM'ye üye olmasa bile 'üye olmayan gözlemci devlet' statüsüne getirilmesi. Böylece Filistinliler de uluslararası toplum içerisinde kendi yerlerini alabilecekler.''

-''Filistin sorunu çözülürse umut yeşerecek''-

Konuyla ilgili stratejik bir sorumlulukları da bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, ''Eğer istikrarlı ve refah içinde olan bir bölge, bir Ortadoğu istiyorsak, bütün sorunların temelinde Filistin sorunu yatıyor. Filistin meselesini çözmeden dini hoşgörüden, küresel anlamda kültürler arasında bir uyumdan bahsetmek mümkün değil. Yeni bir stratejik düzen kurmak da bizim sorumluluğumuz'' diye konuştu.

Davutoğlu, ''Eğer Filistin sorunu çözülürse ve Filistin devleti tanınır ve iki devletli bir çözüm olursa bölgemizde bir umut yeşerecektir. Yani bölgede sürdürebilir barış, refah ve güvenlik ve kalkınma olacağına dair bir umut yeşerecektir. Bu yüzden biz Türkiye olarak bu davasında Filistin'i destekliyoruz'' ifadelerini kullandı.

Türk halkı ve hükümetinin, Filistin halkının isteği ne olursa olsun destek ve dayanışma göstereceğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

''Biz Filistin'in bu haklı talebini destekleyen tüm ülkelerle omuz omuza yürüyeceğiz. Bu uluslararası toplum için, küresel aktörler ve bölgedeki ülkeler için herkes için bir sınav olacak. Umuyorum ki, bu sınavı geçebileceğiz. Eğer geçemezsek bu hepimizin ayıbı olacak.''

Davutoğlu, Filistinli mevkidaşı Malki'ye hitaben de, ''Hükümetimiz sizin talebinizi BM nezdinde desteklemek için elinden geleni yapacaktır'' dedi.