Saygın bilim dergilerinden Nature'da yayımlanan bir araştırmada, 11 Nisan'da yaklaşık iki saat arayla meydana gelen bu depremlerin Hint-Avustralya plakasının parçalara ayrıldığının kanıtı olduğu sonucuna varıldı.

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu'ndan Fred Pollitz öncülüğündeki uzmanlar tarafından yapılan araştırmaya göre, Hint Okyanusu'ndaki bu iki depremden sonraki altı gün içinde dünya genelinde 5.5 büyüklüğündeki sarsıntıların sayısı yaklaşık beş kat arttı.

Sumatra bölgesindeki depremlerle ilgili çalışmalarıyla tanınan, Singapur Yeryüzü Gözlemevi'nden Kerry Sieh, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Birbirinden uzakta gerçekleşen bu büyüklükteki depremlerle ilk kez karşılaşıyoruz" dedi.

"ÖNEMLİ BİR GÖSTERGE"

Sieh, "Bu araştırma bize gösterdi ki, 8'li büyüklüklerdeki bir depremden binlerce kilometre uzaklıkta, yıkıcı olabilecek depremler yaşanabiliyor" diye konuştu.



Sismologlar, 1980'lerden beri, Hint-Avustralya plakasının kırılmakta olduğundan şüphe ediyordu. Bu plakanın 10 milyon yıl önce, içten içe deforme olmaya başladığı öne sürülüyor.

Yanal atımlı faylar üzerinde gerçekleşen en büyük deprem olarak kayda geçen 8.7 büyüklüğündeki ilk deprem ve ardından gerçekleşen 8.2'lik sarsıntıda yıkıma bağlı can kaybı yaşanmamış, korkulan boyutlarda tsunami dalgaları da oluşmamıştı. Depremlerin "dikey" değil "yatay" hareketli olması, 2004'te Sumatra adasında yaşanan facianın tekrarlanmasının önüne geçmişti.