Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Stratejik İletişim Merkezi tarafından düzenlenen İstanbul Forum'da yaptığı konuşmada, bugün içinde bulunulan küresel ekonomik krizin fazlar değiştirerek devam ettiğini belirterek, ''Krizin ilk döneminde problemler ağırlıklı finans sektörü iken bugün artık devletleri sorgulanır hale geldi. Krizin ilk döneminde finans kuruluşlarının varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği, borcunu ödeyip ödeyemeyeceği tartışılırken, şu anda artık devletlerin borcunu ödeyip ödeyemeyeceği, finansal istikrarını koruyup koruyamayacağı ciddi tartışma konusu oldu'' dedi.

Arap Baharı yerine 'Arap Uyanışı' denmesini uygun buluyorum

Ali Babacan, tüm reformları son küresel kriz gelmeden çok daha önce bitirdiklerine işaret ederek, ''Bu kriz dönemine güçlü bir mali yapıyla ve güçlü bir bankacılık sistemiyle girdik. Bunun içindir ki krizin etkileri üzerimizde sınırlı kaldı. Dışa açılmış, böylesine birbirleriyle buluşmuş kucaklaşmış olan bir bölgede kapalı rejimlerin devam etmesi mümkün değil. 'Arap Baharı' diyorlar, ben bunun yerine 'Arap Uyanışı' denmesini doğru buluyorum'' diye konuştu.

Büyümenin özel sektör eliyle olmasını istiyoruz

Mali disiplini ön planda tutacağız'' diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Biz büyümenin özel sektör eliyle olmasını istiyoruz. Özel sektör harcarken ya da yatırım yaparken daha rasyonel. Devletin her bir milyar liralık fazla harcaması bankacılık sisteminden çekilen kaynaktır. Dolayısıyla özel sektörün imkanına sunulmuş kaynağın kamu bünyesine katmaktır. Bu sebepledir ki mali disiplinden fedakarlık etmedik ve etmeyeceğiz. İşlerin en iyi olduğu dönemlerde reform adımlarını atmak lazım. İşler kötü giderken atılan adımların etkisi sınırlı olur. Bu yıl bankacılık sektöründe kredi hacmi sadece yüzde 14 artıyor. Önemli olan güven ve istikrar ortamını korumaktır.''