İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi'ndeki bilgisayarların 19-20-21 Haziran 2009 tarihlerinde 35 kez geri getirilmeyecek şekilde silindiği iddiasına ilişkin bir soruşturma yapılıp yapılmadığı konusundaki yazısına, Genelkurmay Askeri Savcılığı'ndan yanıt geldi.

Askeri savcılığından gönderilen yazıda, 2010 yılında 23 Ekim 2009'dan itibaren yeni ortaya atılan iddialar kapsamında, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı''nın karargahta hazırlanıp hazırlanmadığı, orijinalinin imha edilip edilmediği, bilgisayar kayıtlarının temizlenip temizlenmediği, bu suretle delillerin karartılıp karartılmadığı'' konusunda soruşturma yapıldığı belirtildi.

Soruşturma sonucunda şüpheliler emekli Korgeneral Mehmet Eröz, emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Sedat Özüer, Ziya İlker Göktaş, Cemal Gökçeoğlu, Nuri Yıldırım ve Hulusi Gülbahar hakkında ''suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme'' suçunu işlediklerine ilişkin haklarında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturabilecek delil bulunmadığı kaydedildi.

Bu şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini ifade eden askeri savcılık, Dursun Çiçek hakkında düzenlenen iddianameyle birlikte verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda, şunlara değindi:

''Dursun Çiçek tarafından bağımsız olarak hazırlandığı kabul edilen yazının (İrtica ile Mücadele Eylem Planı) Bilgi Destek Dairesi'nde hazırlandığına ilişkin hiçbir delil elde edilememiştir. Askeri Savcılığımızca yazının şüpheli tarafından hazırlandığı kabul edilmesine karşın, kendisi bu yazıyı hazırlamadığını başından itibaren reddetmiştir. Bu yönüyle değerlendirildiğinde, şüpheli tarafından askeri hiyerarşi dışında bireysel olarak hazırlandığı kabul edilen yazının 19, 20, 21 Haziran 2009 tarihlerinde Bilgi Destek Dairesinde gerçekleştirilen evrak imha işlemleri ve bilgisayarların güvenli sil işlemine tabi tutulması suretiyle yok edilmesi mümkün değildir. Bu çerçevede şüpheliler yönünden işlenemez suç söz konusudur.''

Yazıda, bilgisayarların silinmesiyle ilgili Askeri Savcılıkça verilmiş herhangi bir talimat veya emir bulunmadığı kaydedildi.

Taraf Gazetesi'nin 12 Haziran 2009'da ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' belgesini yayınlamasının ardından Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi'nde, 3 gün boyunca internet sitelerine konulan haberlerle ilgili evrak temizliği yapıldığı iddia ediliyor.

-MHP: ''Kızılelma mitingine destek vermedik''-

MHP Genel Merkezi'nden gelen yazıda da kamuoyunda ''Kızılelma mitingi'' olarak bilinen 30 Ağustos 2003'teki mitinge, partinin herhangi bir şekilde destek vermediği belirtildi.

Davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Bora Perinçek mahkemede yaptığı savunmasında, ''Kızılelma Koalisyonu'' olarak ifade edilen Öncü Gençlik ile Ülkü Ocakları'nın Taksim'de düzenlediği ''Mehmetçik Coni'ye Kalkan Olamaz'' mitingine ilişkin davanın tutuksuz sanıklarından eski İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz'in emniyet ve savcılık ifadesine değinmişti.

Perinçek, ''Levent Temiz 2008'de savcılıkta ve emniyette ifade veriyor. Mitingin düzenlenmesi talimatını MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den aldığını söylüyor. Ancak soruşturmayı yürüten Cihan Kansız, iddianameden 'Devlet Bahçeli'nin talimatıyla yapıldı' ifadesini çıkarıyor'' ifadelerini kullanmıştı.

Mahkeme de bu iddialar üzerine MHP Genel Merkezi'ne yazı yazarak, partinin bu mitinge destek verip vermediğini, vermişse ne şekilde destek verildiğinin bildirilmesini istemişti.