UĞUR MUMCU

Türkiye'nin en cesur kalemlerinden biriydi. Konuşulmayan, konuşulmasından korkulan ve sakıncalı bulunan birçok önemli mesele hakkında yazdığı cesur yazılarla Türk basın tarihinin en önemli gazetecilerden biri olmayı çoktan hak etmişti. Ancak henüz 50 yaşındaki soğuk ve karlı bir Pazar günü Ankara Karlı Sokak'taki evinin önünde aracına yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu hayatını kaybetti. Meslek hayatı boyunca birçok önemli olayı aydınlatan sayısız ödül kazanan, Uğur Mumcu, 1975 yılında Türkiye'nin ilk hayali ihracatını Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Demirel'in gerçekleştirdiğini ortaya çıkararak büyük ses getiren bir habere imza atmıştı. Daha sonraki çalışmalarında ağırlıklı olarak terör örgütü ve derin devlet arasındaki ilişkileri konu edinen, silah kaçakçılığı üzerine yazılar yazan Mumcu, 1993'te öldürülmeden kısa bir süre önce "Mossad ve Barzani" isimli yazısıyla dönemin Türkiye'sinde gündemi belirlemişti. 19. ölüm yıldönümünde, Mumcu suikastının arkasındaki karanlık halen aydınlatılabilmiş değil.


ALİ GAFFAR OKKAN
Takvimler 24 Ocak 2001'i gösterdiğinde ise Türkiye'de büyük bir şok etkisi meydana getiren ve toplumun çok büyük bir kesimini yasa boğan bir suikast haberi gündeme bomba gibi düşecekti. Dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü olan ve 'devletin gülen yüzü' olarak tanımlanan, uyguladığı halkla iç içe politikalar sayesinde görev yaptığı Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütünü bitme noktasına getiren Ali Gaffar Okkan, uğradığı silahlı saldırı sonucu makam aracında korumalarıyla birlikte şehit edildi.

Emniyet Müdürlüğü binasından ayrıldıktan hemen sonra Şehitlik Semti Sezai Karakoç Bulvarı'nda makam aracının içinde silahlı saldırı sonucunda 49 yaşında şehit edilen Okkan'la birlikte 4 koruması ve şoförü de hayatını kaybedecekti.

11. ölüm yıldönümünde Gaffar Okkan suikastı da faili meçhuller arasındaki yerini aldı. Zira cinayet halen çözülebilmiş değil. Hakkında birçok yazı ve kitap yazılan Gaffar Okkan, özellikle görev yaptığı Diyarbakır'da halk tarafından halen çok sevilen bir isim. Halkla iç içe olması, ve yaptığı bazı uygulamalar nedeniyle Diyarbakır halkı, Gaffar Okkan şehit edildiği gün sokaklara dökülmüş hatta kepenk kapatarak suikastı protesto etmişti.