55 yaşındaki Bayer, "Aslı benim her şeyimdi. Onu çok seviyordum. Gelecekte güzel bir yuva kurmak için çocuklarımla tanıştırmıştım. Onun ölümü ile ilgili yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmıyor" dedi. Baş ailesinin avukatı Cihan Çiçek de,"Tanıkların verdiği ifadelerin tamamında Aslı'nın koşarak balıklama atladığı belirtiliyordu. Oysaki olaydan tam iki yıl sonra bulduğumuz görüntülerde Aslı'nın yere sırtüstü düştüğünü görüyoruz" dedi.

Bayer, bugüne kadar Aslı Baş’a ve evlatlarını kaybetmiş aileye duyduğu saygıdan dolayı basına ve kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadığını söyledi. Bayer şunları anlattı: "Ancak baba ve avukatı basın yolu ile kamuoyunu yanıltmaya başladıkları için bu açıklamayı yapma gereği duydum. Onun için maalesef ben de gerçekleri ortaya koymak için konuşmak zorunda kaldım. Aslı Baş ile biz 2006 Mayıs sonu, Haziran başı Clup Flipper'da düzenlenen bir organizasyon esnasında tanıştık ve bu bir haftalık organizasyonun sonunda birlikte benim yatımla seyahate çıktık. Aslı Baş ile ilişkimiz orada başladı ve sık sık buluşuyorduk. Genelde 2006 yazında bu buluşmalarımız benim yatımla yaptığımız gezilerde oluyordu. 1 Eylül 2006'daki kazadan (Denizde vurgun yediği) sonra telefonlarım çok yakın bir dostumdaydı ve Münih'teki hastanede yatarken arkadaşım Teo, Aslı'nın bana nerdeyse her gün telefon ettiğini, ağladığını ve beni görmek istediğini söyledi. Aslı'yı aradığımda mümkünse beni mutlaka görmek istediğini belirtince, ben de derhal vizesinin çıkmasını sağladım, uçak biletini aldım ve Aslı Ekim sonu benim yattığım Murnau'daki kliniğe geldi ve oradan sonra 5 Mayıs’a kadar birkaç kısa Türkiye seyahati dışında yanımdan hiç ayrılmadı."
Aslı Baş ile Köln’de bir daire tuttuklarını kaydeden Bayer, "O daireye yerleştik ve ben terapilerime orada devam ettim. Hemşire servisi olmasına rağmen Aslı bana kendisinin bakmak istediğini, hemşire istemediğini söyledi ve o dönemdeki tüm ihtiyaçlarımda kendisi birebir bana destek oldu. Her gün 6 saat süren rehabilitasyon tedavileri boyunca yanımdan hiç ayrılmadı" dedi.

BİR DARGIN BİR BARIŞIK
Ahmet Bayer, Aslı Baş ile tekne gezileri ve havuzdaki fotoğraflarını göstererek konuşmasına devam etti. FB eski Başkanı Ali Şen'in kendisini Köln'de ziyaret ettiğinde bu yakınlığa tanık olduğunu kaydeden Bayer sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslıcığım dünyanın en temiz kalpli, en iyi insanlarından biriydi ve hayat doluydu. Birbirimize çok uyuyorduk. Ancak Aslı'nın maalesef patolojik boyutlarda bir kıskançlık ve buna bağlı sinir krizleri geçirme sorunları vardı. En az haftada bir veya 15’de bir yaşadığımız bu krizler, aramızdaki ilişkiyi oldukça gerdi ve 2008 Ağustos başlarında Aslı ile ilişkimizi ben bitirmek zorunda kaldım. Ancak kendisine, hayatımın sonuna kadar yanında olacağımı söyledim. 2010 yılının başlarında yeniden görüşmeye başladık. O dönemde biraz sıkıntıları olduğunu ve yeni ilişkisinin pek iyi gitmediğini anlattı. Psikolojisinin bozuk olduğunu söyledi. Bir psikolog hanım bulduk. Kendisi gitti ve memnun kaldığını söyledi. Psikolojik tedavisi Ocak 2010 da başlayıp Mayıs’a kadar devam etmiştir. Mayıs ayında ilişkimiz tekrar başlamıştır. Bu dönemden sonra Aslı da ben de son derece mutluyduk."

İHTİHARA TEŞEBBÜS
Aslı Baş'ın 21 Şubat 2009’da alkol ve 5 kutu çeşitli ağrıkesici sakinleştirici ilaç alarak intihara teşebbüs ettiğini ve özel bir hastaneye kaldırıarak midesinın yıkandığını ve hayata geri döndürüldüğünü anlatan Bayer şöyle konuştu: "Aynen son intihar girişiminde de görgü tanıklarının da ifade ettiği gibi Aslı yanımdan ayrılırken 6- 7 yavaş adımla yürüyüp aniden koşmaya başlayarak 4-5 adımda bahçe çitlerine ulaşıp kendini aşağıya atmıştır. Size soruyorum bir insan öldürmeye niyeti olduğu bir kişiyi evinin içine sokar, çocuklarına kız arkadaşım diye tanıştırır ve bin 500 müşterinin bulunduğu bir otelde evinin bahçesinden bu kişiyi aşağı atar mı? Aslı benim hayatımın en zor günlerinde benim yanımda olmuş ve hayatımı birleştirmeye karar vermiş olduğum sevdiğim bir kadındı. Onu ömrümün sonuna kadar saygı, sevgi ve şükranla anacağım."

AVUKATIN AÇIKLAMASI
Baş ailesinin avukatı Cihan Çiçek ise, tanıkların verdiği ifadelerin tamamında Aslı'nın koşarak balıklama atladığının belirtildiğini hatırlatarak şöyle dedi:
"Oysa ki olaydan tam iki yıl sonra bulduğumuz görüntülerde, Aslı'nın yere sırtüstü düştüğünü görüyoruz. Bu da atladığı değil, itildiği yönündeki iddialarımızı ve bilirkişi raporlarını kuvvetle destekliyor. Elbette bu görüntüler de uzmanlar tarafından incelenecektir. İki yıl dava açılmayan bir ölüm olayının yeniden canlanması, adalete olan güvenimizin tam olduğunu gösteriyor,"
Kamera görüntülerinde, Aslı Baş'ın yere gecelikle düştüğü, olaydan hemen sonra bir kadının ve ardından de genç bir erkeğin yanına geldiği görülüyor.