Bursa'da 2010 yılında dünyaya gelen minik Sıla, 6 aylıkken evde oyun oynarken bir anda bayıldı. Ambulansla Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne kaldırılan minik Sıla'nın tedavisi sırasında ortaya çıkan acı gerçek aileyi şoke etti. Doktorların yaptığı tetkiklerde, bebeğin kalbinin yarım olduğu ortaya çıktı. Doktorlar, küçük kızın bu halde 4 yaşına kadar yaşayabileceğini söyledi. Bu tarihten sonra baba Mustafa Ergün ve anne Aybenis Rüstemova'nın hayatı karardı. Ameliyata rağmen sağlığına kavuşamayan minik Sıla'yı yaşatabilmek için ailesi kapı kapı gezerek çare arıyor.

"ACI HABERİ ALINCA YIKILDIM"

2 yaşındayken babası cezaevine giren minik Sıla'nın yanında annesi Aybenis Rüstemova ve ağabeyi Mert Yanık kaldı. Kızının iyileşmesi için elinden geleni yapan anne Rüstemova, "Kızımın hastalığını 6 aylıkken öğrendim. Evde oyun oynarken aniden bayıldı. Mosmor oldu. Görünce şok geçirdim. Hemen ambulansla Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne kaldırdık. Burada yapılan müdahalelerde çocuğumun kalbinin yarım olduğunu öğrendim. Böyle bir durumdan haberim yoktu. Kızım burada bir süre yoğun bakımda tedavi gördü. Acil ameliyata girmesi gerektiğini söylediler. Kızımı eşimle birlikte birkaç doktora götürdük. Ameliyat olduktan sonra doktorlar kızımın bu şekilde en fazla 4 yaşına kadar yaşayacağını söyledi. Bunu duyunca adeta yıkıldım" dedi.

"KIZIM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ERİYOR"

2 yıl önce aldıkları haberin ardından hayatlarının karardığını ifade eden Rüstemova, "Doktorlar bazı ameliyatların daha yapılması gerektiğini söyledi. Sonuçta bu bir evlattır. Mahvolduk. Her gün korkuyla yaşıyorum. Ne olacağını bilemiyorum. Gece yatarken hep kalkıyorum. Kızımın nefes alıp almadığına bakıyorum. Çocuğum gözümün önünde eriyip gidiyor. Ne yapacağımı bilemiyorum. Kızım normal bir çocuk gibi oynayamıyor. Hemen yoruluyor ve morarıyor. Banyo da yaptıramıyorum. Banyoda kendini kaybediyor" diye konuştu.

"YETER Kİ ÇOCUĞUM YAŞASIN"

Kızının ölümünü beklemek istemediğini söyleyen Rüstemova, "Doktorlar kızımın ayakta öleceğini söyledi. 'Bir nefeste gidecek' dediler. 'Kalbi duracak' dediler. Nasıl tedavi olacağını da bilemiyorum. Maddi yönden de sıkıntılarım var. Sağlık sigortam yok. Eşim 6 aydan beri cezaevinde. Ben kendim için hiçbir şey istemiyorum. Yeter ki çocuğum yaşasın. Çocuğum için çabalamak istiyorum. Yetkililere sesimi duyurmak istiyorum. Lütfen bana yardımcı olsunlar" dedi.

"TÜRKİYE'DE YÜZ NAKLİ OLUYOR, BENİM KIZIM DA YAŞAYABİLİR"

Türkiye'de yüz ve kalp nakillerinin olduğunu söyleyen Rüstemova, "Yüz nakli oluyor, organ nakilleri oluyor. Niye benim çocuğumun bir tedavisi olmasın? Çocuğum için çabalamak istiyorum. Sesimi duyurmak için elimden geleni yapacağım. Benim yavrum normal bir çocuk gibi koşamıyor. Hemen bayılıyor. Nefes alması bile değişti. Doktorlar, çocuğun ağlamaması gerektiğini de söylüyor. 'Çocuğu üzmeyeceksiniz' diyor. Benim kızım daha 2,5 yaşında. Kızıma bir şey olursa ben de biterim. Ben de ölürüm. Ben bu acıyla yaşayamam. Doktorlar, '4-5 yaşına kadar yaşar' diyorlar ama ameliyatları olması şart. 2-3 ameliyat geçirmesi lazım. Hep onunla ilgileniyoruz. Gözümüz üstünde. Benim oğlum 19 yaşında. Evi geçindirmek için çalışıyor. Annem kiramı ödeyerek yardımcı oluyor. Kimseye çocuğumu emanet edip çalışamıyorum. Ben devletten ve hayırseverlerden kızım için yardım bekliyorum" şeklinde konuştu.

Evde komşuları birlikte oyunlar oynayan minik Sıla ise annesinin yanından ayrılmıyor.