AĞRI'nın Doğubayazıt İlçesi'nde Cumhuriyet Savcısı 30 yaşındaki Hakan Kılıç'ı tabancayla şehit ettikten sonra kaçan ve hala yakalanamayan PKK'lı Barış Batur'un da aralarında bulunduğu 11 sanığın Erzurum 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Savcıyı öldürdükten sonra bir köyde 2 ay saklandığı ortaya çıkan PKK'lı Barış Batur'a yardım eden tutuklu sanık çoban Alkan Sarıhan cep telefonu ile yaptığı görüşmede olayı anlatırken, "İki mağara var. Biri koyunların biri de keçilerin. Biz keçilerin mağarasında kalıyorduk. Ben, o (Barış Batur) ve Emo vardı. Sabah erken köyü basmışlar. Belki 250 asker, özel tim. Mağarada aynı yataktaydık. Gözlerinin önündeydik bizi göremediler" dediği belirlendi. Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı, evli ve 1 çocuk babası Hakan Kılıç, 5 Şubat 2012 günü alışveriş için gittiği Güven Caddesi'nde silahlı saldırıya uğradı. Vücuduna isabet eden 3 kurşunla ağır yaralanan Savcı Kılıç, sevkedildiği Ankara'da 7 Şubat günü doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamayarak şehit oldu. Güvenlik kamerası görüntülerinde PKK'lı Barış Batur'un suikast sonrasında kaçışı, cinayetin aydınlatılmasında önemli faktör oldu. Savcı Kılıç'ın katili ile ona yardım edenleri yakalamak için oluşturulan özel ekip, 9 kişiyi yakaladı. Şehit edilen savcının daha önce hazırladığı mütalaa ile gasp suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Barış Batur'a yardım eden 9 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.

FİRARİ KATİL İÇİN KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILDI

Erzurum Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianame, terörle ilgili suçlara bakan 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Firariler Barış Batur (29) ve Süleyman Cıyanaklı (35) ile tutuklu sanıklar Abdullah Özbey (24), Hasan Cıyanaklı (29), Burhan Çilgin (30), Hakan Yavuz (30), Alkan Sarıhan (31), Ahmet Yıldız (31), Ahmet Çilgin (33), Ramazan Gündüz (35), Fevzi Acar (36) hakkında 'devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olmak, terör amaçlı tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek ve iştirak' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.

İki kez ağırlaştırılmış müebbet istenen PKK'lı Barış Batur'un iddianamede, olayı şahsi kine dayalı olarak gerçekleştirmediği, saldırının PKK silahlı terör örgütünün talimat ve yönlendirilmesiyle yapıldığına işaret edildi. Firari Barış Batur hakkında kırmızı bülten de çıkarıldı.

5 TUTUKLU ARAÇ YETERSİZLİĞİNDEN GETİRİLEMEDİ

4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ilk duruşmada tutuklu sanıklar Burhan Çilgin, Abdullah Özbey, Ahmet Çilgin ve Alkan Sarıhan ile sanık avukatları hazır bulundu. Diğer 5 tutuklu sanık ise kaldıkları Bayburt Cezaevi'nden nakil aracı yetersizliği nedeniyle duruşmaya getirilemedi. Savcı Kılıç'ın duruşmasına mesleki örgütlerin katılmaması dikkat çekti.

Sanıklardan Alkan Sarıhan'ın tedirdiğin davranışları üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, "Seni tedirgin gördüm. Diğer sanıklardan ayrı oturuyorsun. 'Aranızda husumet varmış' diye duydum. Rahat mısın? Onların yanında konuşamayacaksan, tek ifadeni alalım" dedi.

BARIŞ'I DAĞDAKİLERE TESLİM ETTİLER

Bunun üzerine çobanlık yapan Alkan Sarıhan, yaşadıklarını anlatacağını bildirdi. İddianamede geçen cep telefonuyla yaptığı tüm konuşmaların doğru ve kendisine ait olduğunu söyleyen Alkan Sarıhan, "22 Mart'ta köye çobanlık yapmak için gittiğimde Barış Batur, Güngören köyündeydi. Gündüzleri ortadan kaybolup, geceleri yanımıza geliyordu. Köyde 10-15 ev vardı. Barış'a yemek veriyorlardı. Bazıları kim olduğunu biliyor, bazıları bilmiyordu. Çobanlık yaptığım Hasan Cıyanaklı'nın 700 koyunu otlatıyorduk. Barış da Hasan Cıyanaklı'ya ait olan yerde kalıyordu. Daha sonra Barış'ı götürüp dağdakilere teslim ettiklerini duydum" dedi.

Başkan Kahya, sanıklara etkin pişmanlık yasasından bahsederek, "Barış eylemi gerçekleştiren, kaçan kişi. Faturası size kesilecek. Ağırlaştırılmış müebbet cezası ile yargılanıyorsunuz. Bu alacağınız en büyük ceza. Anlatan ona göre değerlendirilir. Alkan adamdan överek bahsetmişsin, telefon konuşmalarında herkes elini öpecek demişsin" diye konuştu.

Sanık Alkan Sarıhan ise her şeyi ifadesinde anlattığını, mahkemeden özür dileyerek övmek gibi bir niyetinin olmadığını söyledi. Mahkeme diğer sanıklarında dinlenmesi için 6 Aralık 2012'ye ertelendi.

"AYNI YERDE YATIYORDUK ÜZERİMİZDE DURMUŞLAR, BİZİ GÖRMEMİŞLER"

Öte yandan iddianamede Barış Batur'un 2001'de PKK terör örgütünün dağ kadrosuna katıldığı, İran ve Kuzey Irak'ta eğitim aldığ, örgüt içerisinde 'Rojhat' kod adını kullandığı, 2002'de Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde yakalandığı belirtildi. Barış Batur'un Savcı Kılıç'ı şehit ettikten sonra yaklaşık 2 ay Ağrı Dağı eteklerindeki Güngören Köyü'nde saklandığı, bu köyde çobanlık yapan Alkan Sarıhan'ın 5 ve 7 Nisan günü eşi ve arkadaşıyla yaptığı ve iddianemeye giren konuşmaları şöyle:

Alkan: O gün az kaldı hepimiz hapise giriyorduk.

Hamit: Niye?

Alkan: Bu kış bir olay oldu. Doğubayazıt'da ismini verme.

Hamit: Ha ha savcı

Alkan: Bahsetme o benim yanımdaydı.

Hamit: O savcıyı öldüren adam.

Alkan: Evet, bahsetme ondan kuro. Kuro o gün iki tane mağara vardı biliyon mu? Biri koyunların biri de keçilerin. Biz keçilerin mağarasındaydık. Ben, o (Barış Batur), bir de Süleyman'ın oğlu Emo. Baktık sabah erken köyü basmışlar. Belki 250 asker, özel tim. Biz delikten onlara bakıyorduk. Köye gelenler o eve, ineklerin yanına, bizim yanımıza gelmediler, hepimizi öldürürlerdi.

Hamit: O savcıyı vuran senin yanındaydı.

Alkan: Aynı yerde yatıyorduk üzerimizde durmuşlar, bizi görmemişler.

"DEVLETİN PEŞİNDE OLDUĞU ADAMLAR, ONLARLA GEZME"

Eşi Tevrat: Sen niye böyle şeylerle uğraşıyorsun, senin işin değil.

Alkan: Onlar çobanı nereden bilsin, onlar onu arıyor.

Eşi Tevrat: O adam seninle gezmesin.

Alkan: O adamın yanıma geldiğini kimse hayal bile edemez. Doğubayazıt şimdi hepsi ona hayran. Görseler elini öper. O da benim yanımda yattı. O savcıyı öldüren gitti, şimdi arkadaşlara katıldı. Onu arıyorlar sadece.

Eşi Tevrat: Alkan siz de şimdi şüpheli olmayın deyin biz birşey görmedik ha. O adamlar devletin peşinde olduğu adamlar. Yanında gezmesinler, onlarla gezme.

Alkan: Geçen gün bizi yakalasaydılar s...di. Kuran biz ikimiz beraber yatmıştık. Buraya gelip gezdiklerinde sanki hepsi kör olmuştu. Gözlerinin önündeydik bizi görmediler."