Bir televizyon kanalında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, öğretmenlerin eş durumundan tayinleriyle ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi:

“Başlığı çok sıkıntılı atıyoruz. 'Parçalanmış aileler.' 'Parçalanmış aileler' diye başlık attığımız zaman bu tabii adeta bir duygu sömürüsü haline geliyor. Şimdi kardeşim öğretmenlik yapıyorsun, herhalde evinin hemen etrafına iki tane okul kuracak değiliz. Biri senin ilçene rastlayabilir, bir diğeri başka bir ilçede olabilir. Nitekim şu anda bize bu şekilde gelip 'aynı ilde, ama farklı ilçelerde de görev yapmaya hazırız' diyen öğretmenler var. Bunlar da samimi olarak bu dileklerini bize getiriyorlar. 'İlla da aynı ilçenin içinde görev yapacağız' diye bir şey yok. 'Adil olalım' dendiğinde öyle şeyler oluyor ki bakıyorsunuz belli hizmetlerde, belli noktalarda, diyelim ki eşi erkek bir yerde hanımını alıyor veya hanımı bir yerde, Ankara, İstanbul gibi, buralarda, buraya eşinin gelmesini eş durumundan sağlıyor. Bunlar ciddi manada Batıda yığılma meydana getirirken, Güneydoğu'da, Doğu'da da ciddi manada boşluklar meydana getiriyor.”

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den bu konuda yoğun bir çalışma yapmasını istediğini bildiren Erdoğan, “Bir de tabii biliyorsunuz bazı meslekler var ki asker gibi, polis gibi, yargı gibi, öğretmenlik gibi bu konularla ilgili o sorunu çözmek için gerekli talimatı verdik. O sorunu da inşallah çözmenin çalışmasını da yapıyoruz” diye konuştu.

İkinci eğitim

“İkinci eğitim için harçların kalkmasıyla ilgili bir çalışma olup olmadığı” yönündeki soru üzerine Başbakan Erdoğan, bu konudaki kanunun çok açık ve net olduğuna dikkati çekti.

Buna “Gece eğitimi” denilebileceğini ifade eden Erdoğan, “Gece eğitimiyle alakalı olarak ki bu hafta sonu eğitimi de olabilir, cumartesi pazar, o şekilde de yapılabiliyor bu ikinci eğitim dediğimiz. Burada katkı payı olarak olarak geçmiyor. 'Ücretli eğitim, öğretim' diye geçer yasada. Şimdi bu ücretli eğitim öğretim içerisinde olduğu için bu harç değil. Biz neyi kaldırdık? Halk arasında 'harç' diye ifade edilen katkı payını kaldırdık. Bunun da bize toplam maliyeti yaklaşık 1,350 milyar eski rakamla 1 katrilyon 350 trilyon. Şimdi burada böyle bir 'ücretsiz eğitime gidilsin' noktası geldiğinde bunun arkasından başka şeyler gelmeye başlar. Tabii kanun değişikliği yapacaksınız ve bu kanun değişikliğinden sonra da özel eğitim öğretimler sizin önünüze çıkmaya başlar. Dolayısıyla bizim şu anda bu konuyla ilgili atabileceğimiz bir adım yok. Zaten kanun değişikliği de getirir. Ama onun da bize getireceği maliyet nereden bakarsanız bakın 350-400 milyon liradır.”

Başbakan Erdoğan, bunların bütçeyi ciddi manada sıkıntıya sokabileceğine işaret etti

Okul müdürleri

Erdoğan, okul müdürlerinden gelen, “Velilerden kayıt parası alınamadığı, ancak okulların eksikleri olduğu” yönündeki mesajların hatırlatılması üzerine, “Beyefendiler niçin görevlerini zamanında yapmadılar da 2 hafta kalaya işi bıraktılar? Lafa geldiği zaman farklı konuşuyorlar” dedi.

Öğretmenleri sevdiğini, arkasında olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, kendisi göreve geldiğinde, göreve yeni başlayan bir öğretmenin maaşının 800 lira olduğunu, şimdi aynı durumdaki bir öğretmenin bin 800 lira maaş aldığını, buna ilave dersler eklendiğinde rakamın 2 bin liranın üzerine çıktığını söyledi.

Müdürlerin, okullarla yaz tatilindeyken de ilgilenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, bir eksik olduğunda bunun özel idareye bildirilmesi gerektiğini hatırlattı.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Oradan eğer müdahale edilmezse ben her zaman söylüyorum, ben bu konuda açığım. Hemen bunu benim özel kaleme bildirin, bunun takipçisi ben olurum. Bunları biz yaparız, bunların altında ezilmeyiz. Kaldı ki yeni dönemde de bunları defaatle hep söyledik. Ama bu iş biraz inanın heyecan istiyor, aşk istiyor. Nice ben müdürler biliyorum ki adeta evine bakar gibi okula bakıyor. Ama maalesef nice müdürler de biliyoruz ki hiç ilgilendikleri yok. Gücenmesin, kusura bakmasın, ben biraz açık konuşmayı, dobra konuşmayı severim. Bundan dolayı da bazıları güceniyor bana. Ama gerçekleri söylemek zorundayım. Dost acı söyler ama gerçeği söyler.”

66 aylık çocukların okula başlaması

“4 4 4 sistemiyle 66 aylık çocukların okula kaydında rapor tartışmaları”nın hatırlatılması üzerine ise Erdoğan, bu işe karşı bir kampanya olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu 66 ay meselesinde gidip rapor alanları ben evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Niye? 'Benim evladım geri zekalıdır' diyor. Yani iki ay mı senin evladını iyi noktaya getirecek? Ne demek ya? Ben de babayım. Biz de çocuklarımızı yaşları daha gelmeden okula başlattık. Hatta okul öncesi eğitim de aldıkları için, mesela benim bir çocuğum birinci değil ikinci sınıftan başladı. Şimdi burada da bırakalım çocuklarımızı şöyle rahatlıkla gitsin, okula başlasın. Niye bundan dolayı güceniyoruz? Biz bu 66 ayı söylerken rastgele atmadık ki. Bunun da biz incelemesini yaptırdık. Dünyadaki uygulamalar önümüzde. Bizim kendi ailelerimizde yaşadıklarımız elimizde. Biz istiyoruz ki bir an önce yavrularımız okullarına başlasınlar, bir an önce de hayata girsinler. Mesela bizim şimdi okul öncesi eğitimi kaldırdığımız söyleniyor. Biz okul öncesi eğitimi kaldırmadık, nereden çıktı bu? Öyle bir şey yok.”

“Bir sistem oturtuyorsunuz”

Okul öncesi eğitimde hiçbir dönemde başarılamayanı başardıklarını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:

“Derslik sayılarının artırılmasından onlara yönelik geldiğimiz nokta ortada. Yüzde 11'den yüzde 45'lere filan çıktı okul öncesi eğitim. Şimdi de bu süreç içerisinde bazı eksiklerimiz olabilir birinci senede. Çünkü bir sistem oturtuyorsunuz. Bu eğitim sistemini oturturken bu bizim belki bir senemizi, bilemedin iki senemizi alabilir. Ama ben şimdi bakıyorum bazı kanallar ideolojik yaklaşımla bazı tipleri çıkartıyor, onları konuşturuyorlar. Araştırıyorsun, arkasında ne var? Adamın 1-2 koleji var, o ağızla konuşuyor. Biz 1-2 kolej yönetmiyoruz. Biz bu ülkede binlerce, on binlerce şu anda okulu, 170 bin dersliği şu anda doldurmanın gayreti içerisindeyiz. Öğretmen olarak eksiklerimizi gideriyoruz. Onun için en büyük payı nereye ayırdık, milli eğitime ayırdık. En fazla kadro tahsisini milli eğitime yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Derslik noktasında eksiklerimiz var, bunları gidermeye devam edeceğiz. Bunun için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor.”

Dershanelerin kaldırılmasına da değinen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Ben buradan tüm dershanecilere sesleniyorum, diyorum ki gelin dershanelerinizi birleştirin, okul yatırımı yapın. Biz de size öğrenci verelim. Bana bir öğrenci maliyeti nedir? Faraza 2 bin 500... Biz bu parayı size veririz. Daha önce bu adımı attık, Danıştay iptal etti. Şimdi bütün şartlarıyla beraber bu adımı atmak suretiyle hem bu dershaneciler bunu yapar hem de biz kalkarız sizden hizmet alımıyla öğrenciyi size teslim ederiz. Bu neyi getirir? Bir, bizi bu tür yatırımlardan bir ölçüye kadar kurtarır, iki, bir sistem daha işler. Şimdi benim Anadolu'da velim şunu söylüyor, madem dershanelere bileziğimi, davarımı satıp çocuğumu göndereceğim, bu okul niye? Bu okul varsa bu dershane niye? Şimdi bu haklı. Burada kime çalışıyoruz o zaman? İmkanı olan, gücü olan koleje gidiyor, koleje gittiği halde bir de dershaneye gidiyor. Yazıktır, günahtır.”

Okulunu bitirenin üniversiteye girme şansını yakalaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Hem o hem o olmaz. Devlet olarak biz diyoruz hizmet alımıyla da bunu yapalım. Yoğun bir şekilde dershane sahipleri bu konuda adımlarını atsın, yatırımlarını yapsınlar, onlardan da biz bunu alalım” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hizmet alımıyla ilgili çalışmanın hazır olduğuna işaret ederek, “O zaman da yine ideolojik bir yaklaşımla önünü kestiler. Ne tür ifadeler kullanıldığını hatırlayın o zaman, medya yine neler yazdı? Açık konuşuyorum, 'belli bir anlayışın dershane veya okullarına çocuk göndermek için bunu yapıyor' dediler. Yaklaşım tarzı buydu. Halbuki bizim niyetimiz çok samimiydi. Ama o zaman bunu başaramadık fakat şu anda bunu başarma noktasındayız. Bunu süratle hayata geçirmemiz lazım ki bu açığı kapayalım” diye konuştu.

Erdoğan, öğretmen ve yöneticilere teşekkür ederek, yeni eğitim öğretim yılında tüm öğrencilere başarı diledi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün sağlık durumunun sorulması üzerine, Gül'ü hastanede ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, baş başa uzun uzadıya görüştüklerini, Çankaya Köşkü'nde üçlü toplantı yaptıklarını, MGK'da da bir araya geldiklerini söyledi.

Erdoğan, “Gelişmeleri ben de takip ediyorum, hamdolsun her geçen gün daha iyiye gidiyor. Rabbim şifalar versin inşallah” dedi.