1989'da dünyaya gelen Adanalı Yasemin Çiftçi, Anafartalar Lisesi'nde arkadaşları aracılığıyla MLKP'yle tanıştı. Mezun olduktan sonra terör örgütüyle bağlantılı yapılanmalarda yer alan, ardından 2 haftalık etkinliğine davet edilen Çiftçi, "Arkadaşlarla tatile çıkıyoruz." diyerek ailesinden izin aldı. Genç kızın hayatı 9 Şubat 2012'de İstanbul'da gerçekleştirdiği intihar saldırısıyla son buldu.

Yasemin Çiftçi'ye iki haftalık eğitim sırasında örgütün faaliyetleri ile ilgili tüm bilgiler ayrıntılı olarak anlatıldı. Eğitimlerin sonunda genç kız, öncelikli olarak 'grup dinamiği' kapsamında Türkiye'nin değişik şehirlerinde yapılan basın açıklamalarında boy gösterdi. İkinci aşamada 'tutum değişikliği' çerçevesinde Çiftçi'ye eylemlerde flama tutturuldu. Örgütü 'algılama ve benimseme' kapsamında MLKP'nin fikir ve görüşlerinin benimsendiği basın ve yayın organlarının satışı yaptırıldı. Bir sonraki süreçte de 'militan kimliği' kazandırma yöntemiyle gözaltına alınması ve tutuklanması için emniyet mensuplarıyla karşı karşıya getirildi. Örgütün planının son ayağında ise 'canlı bomba' eylemi yer aldı. Yasemin Çiftçi'nin 1989 yılında Adana'da başlayan hayatı 9 Şubat 2012'de İstanbul'da Malkoçoğlu Caddesi'nde gerçekleştirdiği intihar saldırısıyla son buldu.

Emniyetin raporunda İzmir'den Marmaris'e tatile gideceğini söyleyen lise öğrencileri B.E. ve H.T.A. ile üniversite öğrencisi G.Y.'nin yaşadıklarına da yer verildi. B.E.'nin babası İ.E., oğlunu örgüt eyleminin içinden çekip alırken, G.Y.'nin babası Özcan Y., kızını televizyonda 'Füze Kalkanı'nı protesto' eyleminde görünce Kocaeli'den Edirne'ye gitmiş. Konuşup ikna ettiği kızını eve getirmiş. H.T.A.'nın babası İ.H.A.'nın durumu da diğerlerinden farklı değil. İ.H.A., polise ihbar mektubu yazarak, "Allah rızası için kızımı kurtarın." feryadıyla yardım istemiş. Kızının psikolojik sorunlu ve intihara meyilli olduğunu belirten baba, kendi çabalarıyla H.T.A.'yı örgütten kurtarmayı başaramamış.

Güvenlik uzmanları, 'arkadaşımla tatile gidiyorum' diyerek örgütlerin kamplarına katılan çoğu 18 yaşından küçük gençlerin gittiği yerlerin ailelerince iyi araştırılmasını öneriyor. Örgütlere yakayı kaptıran gençlerin, terör eylemlerinde boy gösterebileceği, yasa dışı eylemlerden canlı bomba olmaya kadar varan saldırılarda kullanılabileceği uyarısında bulunuyor.