Trabzon’un en büyük sorunu ne diyorlar, ortak iş yapamamak. Önceleri bu Trabzon insanı için söylenirdi, özel müteşebbis için söylenirdi fakat son dönemlerde nedense siyasiler, yerel yöneticiler ve bürokratlar arasında böyle bir uyumsuzluk Trabzon’u adeta gerileme dönemine soktu.

Neden diyecekseniz, gerek büyükşehir belediyesinin gerek ilçe belediyelerinin gerekse de bakan ve milletvekillerinin son açıklamalarına bir göz atın.

Hepsi ama hepsi farklı şeylerin peşinde ama hepsi de Trabzon için önemli.

Ama öyle bireysel istemekle olur mu, biri şehir hastanesini isterken, diğeri demiryolunu, başka biri Akvaryum’u, biri teleferiği istiyor.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Demiryolu ile ilgili açıklamalarına dikkat edin, ne bir milletvekili ne de bir STK açıklamaları destekler nitelikte yeterli açıklama yapmıyor. Israrcı olmuyor, evet bu bize lazım mutlaka olmalıdır baskısı yapmıyor.

Sayın Bakanımız Süleyman Soylu’nun şehir hastanesi konusundaki ısrarına, gayretine, bakıyorum, ve sonrasına Trabzon’un diğer dinamiklerinin bu konudaki ısrarsızlığına. Şaşırıyorum.

Trabzonspor’a her konuda sonsuz destek veren İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya Trabzonspor kanadından bile bu konuda yet erli destek gelmedi. Ne Başkan Muharrem Usta ne de yöneticileri, Sayın Bakana bu konuda gerektiği manada güç vermedi.

AK Parti İl Başkanı Haydar Revi ile Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu konuda Bakan’a güç veren açıklamalarını hatırlıyorum. Fakat belki bir kez dahası yok.

Ama yeterli değil. Trabzon’un STK’ları, Trabzon’un siyasileri, yerel yöneticileri. Özellikle elimizden kaçmaması gereken şehir hastanesi ile şehrimizin kaderini değiştirecek olan demiryolu ile ilgili bir an önce güç birliği yapmalı.

Gerekirse platformlar kurup bu işi bir tarihe bağlamalı.

Bakıyorum, Yomra kendi kafasına bir teleferik projesi çıkarıyor, Uzungöl ayrı, Beşikdüzü ayrı. Özel sektör yapacaksa ne ala. Ama aksi taktinde Trabzon merkezi, büyükşehri Ortahisar’ı yapmdan kredi konusunda ilçelere yardımcı olunmaması taraftarıyım.

Şehrin merkezinde yok iken Yomra’ya, Beşikdüzü’ne veya başka ilçeye ne alaka, ne gerek var. Trabzon merkezine yapılsın hele bi.

Sıkıntımız işte bu, herkes ayrı telden çalıyor Trabzon’da. Trabzon FA diyor, Ankara DO diyor. Uyumsuz bir orkestra. Başı olmayan bir orkestra.

KAŞÜSTÜ’NDE KIYAMETE AZ KALDI

Trabzon Kaşüstü’nde dalcık alt geçit çalışmaları rezalet bir şekilde yavaş ilerliyor. Ne iş makinesi var orada ne de işçi. Eğer orası Mayıs ayının onuna bitmezse, o zaman bakın siz kıyamete. Orada Ramazan ayında çalışmalar tamamlanmamış olursa Trabzon halkı yüzyılın eziyetini çekecektir. Akyazı’daki çökme zamanında yaşananın belki de daha beteri olacaktır. 4 ayda bitirilecek denilen yerde bir iş makinesi çalışmaz mı? Nerede bu Karayolları nerede bunları ateşleyecek, fırçlayacak, teşvik edecek Trabzon’un milletvekilleri.

BEŞİKDÜZÜ’NDE PARALAR NERE GİTTİ

Bir diğer konu da Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde yaşanan afet sonrası ilçe belediyesine gönderildiği iddia edilen 3.5 milyonluk para. İddialara göre bu para esnafa yardım olarak kullanılacakmış. Fakat ilçe esnafına bu paradan bir kuruş bile verilmemiş, Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu bu para ile emekli ettiği kişilerin paralarını ödemiş. Ayrıca maaşları da dağıtmış. Ve paradan arttırdığını yine belediyenin başka ihtiyaçları için kullanmış. Yani devletin afet olarak gönderdiği paradan afetzedelere para aktarılmamış.

Bu iddialara Başkan Bıçakçıoğlu ne diyecek bilmiyoruz, ama doğru ise ilçe esnafı bayağı öfkelenecektir. Bundan eminim.