Savaşın; ‘Devletlerin, aralarındaki ekonomik ve siyasal anlaşmazlıklar…’ diye başlayıp ‘silahlı vuruşma, cenk, muharebe, harp, dövüş, kavga, mücadele uğraş’ ile biten uzun bir kelime anlamı vardır.
Bu sözlükte yazan anlamı. Gerçekte anlamı ise çok farklı.
Bugünkü anlamı ise bana göre tamamen;

‘VEKALET SAVAŞLARI’ dır.
Birinci dünya savaşından sonra çizilen Avrupa haritalarının bir benzerinin Ortadoğu ülkelerinde, çıkartılamaya çalışılması olası bir savaştan sonra yeniden çizileceği kaçınılmazdır. Yaşadıklarımız bunu açıkça gösteriyor. Geleceği O’nlara yaşatmaya çalışanlar ise kendileri değil, Batılı ülkelerdir.
Batılı ülkeler ne yapmak istiyorlar? Hedefleri ne? Amaçları ne?:
Haçlı ve Emperyalist ülkeler hiçbir zaman hedeflerinden vazgeçmemişleridir. Bu topraklarda bir Müslüman-Türk varlığından her zaman rahatsızlık duymuşlardır. Milyonlarca insan kaybetmişler, yenilmişler, perişan olmuşlar, yerlerinden yurtların olmuşlar ama yine de camilerde ezan okunmasına tahammül edememişler. İçlerinde ki sorunu başka başka isimlerle bu günlere taşımışlar.
Amerika’nın Suriye rejimine ait Şayrat Hava Üssünü 59 Tomahawk füzesi ile vurmasından önce Suriye Müslümanların hakim olduğu bir bölge idi. Ama o bölge tam 6 Yıl önce bir iç savaş başladı.
Daha sonra o bölgeye tüm büyük Avrupa ülkelerinin ‘Askeri güç ve danışmanlar’ adı altında önemli güçler yerleştirdiler. Mazlumdan yana hiç tavır almayan bu güç, hep zalimin yanında oldu. Amaç mazlumu korumak değil amaç BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ ni kurmaktı.

Ben başlığımı VEKÂLET SAVAŞLARI olarak atarken asıl kastım buydu. YPG’yi, PYD’yi, PKK’yı korumak adına attıkları bütün adımların İsrail’e çıktığını görmemiz gerek. Sözde büyük İsrail’in dünya coğrafyasında daha büyük söz sahibi olmasını bekleyenler bir anlamda kendilerine çıkar sağlayacaklarını zannediyorlar.
İşte savaşın bir başkalaşım hareketini de burada görüyoruz. Daha evvelki yazımda uzunca belirttim. Savaşın çıkmasını isteyen bütün gruplar; savaş silahları üreten ülkeler ve şirketleri idi. Hatta savaşların bu sebepten çıktığı bile iddia edilmektedir.

Sahi, bu savaşlar yaşanırken bizler bölgemizde, ilimizde rahat mıyız?. Dışarda kıyametler koparken biz ekonomik hayatımızı rahatça sürdürebiliyor muyuz?.
Bence hayır. Ekonomi böyle bir şeydir. Sizi rahat bırakmazlar. Ürettiğimiz ürünü il dışına hatta ülke dışına satabiliyorsak o zaman çarklar dönüyor, ekonomi çalışıyor, huzur içinde yaşıyoruz diyebilirdik.

Ama hemen yanı başımızda yaşanan Vekâlet Savaşları varken nefes aldığımıza bile şükretmemiz gerekiyor galiba.