Her iki penaltı da penaltıydı bence...
Evet ilkinde tereddüt oluşturacak birkaç detay var ama yapacak çok bir şey de yok...
Başkalarına ya da sana, benzer pozisyonlarda penaltı verilir miydi, verilmez miydi sorusunun cevabı başka bir hikayenin konusu. Bazen futbolda rakibinize gülen şans, size gülmeyebilir...
Dört dakika arayla aleyhinize iki penaltı çalınması büyük takımların alışkanlığı değil evet!
Trabzonspor'un yaşadığı durum bu açıdan bakıldığında net bir talihsizlik örneği sayılabilir...
Ancak talih kısmını konuşmadan evvel konuşmamız gereken başka şeyler olduğunu düşünüyorum.

***

Geçen haftanın kazananı Trabzonspor, bu kez Emre yerine Henrique tercihi ile sahaya çıktı. Birinde olan özellikler diğerinde olmayınca, diğerinde olan özellikler de öbüründe olmayınca...
Kısacası her ikisinde de olmayan bazı özellikler nedeniyle, hoca da git geller yaşamaya devam edecek, önceki hocalar gibi. Mustafa Akbaş'ın yerine Kadir Keleş'in oyuna girişi yine klasik bir Adrian yanıltmasıydı diye düşünüyorum.

***

Zeki'nin eksiklerini kapatan, Adrian'a el veren, Bourceanu'ya yarenlik eden, Olcan'a bile takviye yapan Özer'in sakatlanarak oyundan çıkması maçın kırılma anıydı. Bu ekonomik yapı ve onun da bariz bir sonucu olan bu kadro yapınızla kovaladığınız şeyin önemi büyük, elde edilişi de daha kıymetli olacak. Trabzonspor'da Zeki'lere, Mustafa'lara, Kadir'lere kızmak en kolayıdır, yıllarca da bu iz üzerinden gidildi.
Trabzonspor, fiskos (dedikodu) masası değil acilen bir "yabancılar masası" kurmalı.