Trabzonsporlu oyuncuların bu sezonki en büyük şansı kesinlikle tribünde olmayan seyircidir. Eminim ki taraftar olsa haftalardır 1. Lig kulübünde oynuyormuş gibi oynayan oyuncular acaba ne yapacaktı. 

11 hafta geçmiş olmasına rağmen belli başlı 2-3 oyuncu hariç  bir cümle kurmak referans olmak zor. 

Haftalardır aynı cümleleri kurmak zul gelse de yine de söylemek tekrar etmek gerekiyor. 

Şampiyonluğun kaybedilesinde en önemli etkenlerden birisi kulübeden katkının “sıfır” olmasıydı. Aradan uzun bir transfer dönemi geçmesine karşın yapılan transferler 11 hafta sonunda bize gösterdi ki yine başarısız bir dönem elimizde kaldı.

Ekuban'ın bireysel çabalarıyla golü bulan Trabzonspor fırsat yakalasa da değerlendiremedi.

Kolu kanadı kırık Sivasspor yaptığı değişikliklerle oyuna tutundu. 

Tabi bu hamlelere Trabzonspor da bir cevap verecekti. Verdi de Diabate oyuna dahil oldu. Ardından Sivasspor'un tek şutuyla gol de geldi. 

KULÜBE...KULÜBE...KULÜBE...

Acı gerçek burada ortaya çıktı. Oyuna bir müdahale gerekiyordu.  Avcı, çaresizce kulübeye baktı da durdu.  Birkaç dakika bu durum sürdü. 

Bu da kulübedeki yetersizlikten kaynaklanıyor.

Yoğun bir maç trafiğine girilen şu ortamda bunun acısı yine çekilecek. 

Bunu çözmek için Trabzonspor’un sahadaki 11’i coşkulu oyununu sürdürüp aldığı skoru türetmekten başka çaresi yok. 

Başkan Ağaoğlu önceki hafta transferde tek sorumlu Avcı olduğunu ifade etmişti, umuyoruz ki transferde akşam pazarı yerine farklı bir politka izlenir. 

Sadece 11’de değil de kulübeye de transfer yapılması gerektiğini düşünenlerdenim. Futbolda kulübesi güçlü olan bir adım daha öndedir.