KTÜ Orman Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Sezgin Hacısalihoğlu, Esra Akyıldız, Doç. Dr. Selçuk Gümüş ve Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu tarafından hazırlanan "Türkiye'de Arazi Kullanımı ve Heyelan İlişkisi: Doğu Karadeniz Bölgesi Örneği" konulu raporda, Doğu Karadeniz'in dağınık ve yamaçlarda oluşturulan bir yerleşim düzeni olduğuna dikkat çekildi. Bölgenin ülkenin orman bakımında en zengin bölgesi olmasıyla heyelanın büyük ölçüde engellendiği, ancak tarla açma, yanlış arazi kullanma ve sürekli yol açma çalışmalarının heyelan oluşumuna büyük ölçüde zemin hazırlandığı vurgulanan raporda şöyle denildi: "Doğu Karadeniz ormanlık alanların büyük çapta çay ve fındık gibi toprak koruma ve ölü örtü oluşturma işlevi düşük bitki örtüsüne dönüştürülmesi, heyelanları tetiklemektedir. Doğu Karadeniz'de topografik yapı nedeniyle, yol İnşaatlarının da heyelan oluşturma etkileri son derece yüksektir. Heyelanların büyük bölümünde iyi hesaplanmamış bir yol geçkisinin etkisi olduğu bilinmektedir. Bu konuda Oregon'da (ABD) yapılan tespitlere göre; yollar bir orman alanının sadece yüzde 1.8 ini kaplamasına rağmen burada meydana gelen heyelan sayısı, aynı koşullara sahip fakat yol inşaatı bulunmayan orman alanlarındaki heyelan sayısından 315 kez daha fazla bulunmuştur."

"EKO-SİSTEM PARÇALANDI"
"Çok daha küçük alanlı vadilerin neredeyse yollarla tamamen parçalandığı düşünüldüğünde, ülkemizdeki heyelan olaylarının bu denli yoğun yaşanmasının nedeni de kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Yol geçitleri aynı zamanda orman alanlarında ekosistem parçalanması ve doğrudan habitat kayıplarına da yol açmaktadır" denilen raporda şu ifadelere yer verildi: "Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, araziyi yeteneğine uygun kullanımın, heyelandan korunma önlemleri arasında en önemlisi olduğu söylenebilir. Bölgenin coğrafi yapısı ve toprak koşulları dikkate alınmalıdır ve insanların ekolojik sisteme bilinçsiz ya da hatalı müdahaleleri engellenmelidir. Doğu Karadeniz'de yaygın olarak yapılan çay ve fındık tarımı için ekim alanlarında kısıtlamalara gidilip emniyet şeritleri şeklinde orman örtüsünün yeniden yeşermesi sağlanamadığı takdirde can ve mal kaybını tekrar yaşamak ne yazık ki kaçınılmaz olacaktır."