2025 zor ama kontrollü bir yıldı...

Her yıl olduğu gibi biz gazeteciler geride kalan yılın değerlendirmesini mutlaka yaparız.

Bu yılda alışkanlığımızdan vaz geçmeyerek bir kaç kelime söylemek isterim.

Trabzon 2025 yılında Ayakta Kaldı Ama Rahatlayamadı

Trabzon ekonomisi 2025 yılında büyümeden çok direnç göstermeye çalıştığı bir süreci geride bıraktı. Şehirde ticaret, turizm ve hizmet sektörü ayakta kalmayı başarsa da nefes alacak alan bulmakta zorlandı.

Artan maliyetler; özellikle kira, enerji ve işçilik giderleri esnafın belini büktü. Çarşı merkezinde kepenk kapatan işletmeler kadar, faaliyetini küçülterek devam eden çok sayıda işletme de dikkat çekti. KOBİ’ler krediye erişimde zorlanırken, yüksek faiz ortamı yeni yatırımları büyük ölçüde durdurdu.

Turizm sezonu kötü geçmedi, ancak harcama düzeyi beklentilerin altında kaldı. “Gelen var ama para yok” ifadesi, 2025 yazının Trabzon özeti oldu. İnşaat sektörü ise maliyetler ve talep daralması nedeniyle yavaşlama yaşadı.

Tarımda fındık başta olmak üzere ürün fiyatları artmasına rağmen, girdi maliyetleri kazancı sınırladı. Üretici daha pahalı sattı ama daha çok kazanamadı.

2025, Trabzon için bir büyüme yılı değil; ayakta kalma ve dengeyi koruma yılı olarak kayda geçti. Şehir ekonomisi 2026’dan; finansmana erişimin kolaylaştığı, turizmin katma değer ürettiği ve esnafın yeniden cesaret kazandığı bir dönem bekliyor.

Türkiye Dengeleme Dönemindeydi

Hükümet cephesi 2025 yılını ekonomi açısından “zorunlu bir geçiş ve dengeleme dönemi” olarak gördü. Hükümet kanadında yıl boyunca verilen temel mesaj; sıkı para politikası, mali disiplin ve enflasyonla mücadelede sabırlı olunması gerektiği yönündeydi.

Ekonomi yönetimi, alınan kararların kısa vadede toplum üzerinde baskı oluşturduğunu kabul etmekle birlikte, 2026’dan itibaren olumlu sonuçların alınacağı görüşünü sıkça dile getirdi. Faiz artışları ve kamu harcamalarında kontrol politikası, hükümete göre kaçınılmaz ama geçici adımlar olarak değerlendirildi.

Hükümet cephesi, 2025’i bir “kayıp yıl” olarak değil; ekonomik hasarın onarılmaya başlandığı, dengelerin yeniden

kurulduğu bir yıl olarak tanımladı. Enflasyonun yönünü aşağı çevirmesi ve finansal istikrarın korunması, resmi değerlendirmelerde öne çıkan başlıklar oldu.

Vatandaşın Yangını Sönmedi

2025 yılı Türkiye ekonomisi açısından beklentilerin karşılanamadığı, vatandaşın alım gücünün belirgin şekilde eridiği bir yıl olarak kayıtlara geçti. Yıl boyunca enflasyonla mücadele söylemleri öne çıkarken, mutfaktaki yangın sönmedi; ücret artışları hayat pahalılığının gerisinde kaldı.

Faiz politikaları, sıkılaşma adımları ve mali disiplin vurgusu ekonomi yönetiminin ana başlıkları oldu. Ancak bu politikalar sahada esnafı, çalışanı ve emekliyi rahatlatmaya yetmedi. Özellikle kira, gıda ve enerji kalemlerindeki artışlar, geniş kesimler için 2025’i “geçinme mücadelesi yılı”na dönüştürdü.

2026’ya girerken vatandaşın beklentisi "Enflasyonun gerçekten düşmesi, gelirlerin ise kağıt üzerinde değil reel olarak artması. Piyasalar öngörülebilirlik isterken, vatandaş artık rakamlardan çok cüzdanındaki gerçeği" görmesi üzerine kurulu.

2026 yılı; ekonomi yönetimi için bir umut yılı değil, güven testinin yapılacağı kritik bir eşik olacak. Aksi halde rakamlar düzelebilir ama toplum rahatlamaz.

Yeni Yılınız Kutlu Mutlu ve Bereketli Olsun

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }