Geçen hafta Cumhuriyetimizin 96. kuruluş yıldönümünü coşkulu bir biçimde kutlarken, aynı haftanın dünyadaki diğer bir önemli olayı, uzun yıllar sürme potansiyeline sahip bir deri hastalığı olan Psoriasis, "Sedef" hastalığının farkındalığını amaçlayan Dünya Psoriasis Günü idi. 2004 yılından beri tüm dünyada, her yıl 29 Ekim, “Dünya Psoriasis Günü” olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

Sedef (Psoriasis), kronik bir deri hastalığıdır. Ülkemizde 1.000.000 civarında sedef hastası olduğunu tahmin ediyoruz. Trabzon’da yaptığımız bir araştırmanın sonuçlarına göre ilimizde 9000'e yakın Sedef hastası mevcut ve bu önemli bir sayı.

Deride yaygın kızarık kepekli döküntülerle seyreden bu hastalık, hastaların %15-20'sinde eklemleri de etkileyip, bir sedef romatizması oluşturabiliyor. Eller, yüz, saç, tırnaklar ve genital bölge gibi görünen veya görünmeyen küçük alanlarda bile yaşam kalitesini çok fazla etkileyerek  ruhsal durum bozukluklarına yol açabiliyor. Sedef hastalarımız, bu alanlara sürülen krem, merhem veya losyonlar ile hastalıkla başa çıkmaya çalışıyorlar.

Sedef, tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır!

Sedef ile uğraşan dermatologlar olarak bizler, sedef hastalığını, toplum tarafından bilinen 'tedavisi olmayan hastalık' imajından kurtarmak istiyoruz. Sedef, tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Sedef hastalarının % 60-70'i yalnızca sınırlı deri alanlarında hastalığı yaşıyor. Geriye kalan % 30-40’ı ise daha şiddetli hastalığı yaşıyor. Bu hastalarda, direkt olarak deriye uygulanan krem, merhem ve losyonlar tek başına yeterli olmuyor, bazı ışık tedavileri, ağızdan alınan tabletler veya cilt altına uygulanan injeksiyonlar şeklinde tedavilerin uygulanması gerekiyor.

Sedef, dermatologların yönettiği bir hastalıktır!

Hastalığının tedavisini dermatoloji uzmanları olarak bizler yapıyoruz. Eklem tutulumu da olan hastaları ise Romatoloji veya Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları ile birlikte yönetiyoruz. Modern tıp dışı çareler arayarak, kulaktan duyma şekilde, aktarlardan alınan krem ve diğer yöntemler ile hastalarımız fayda görmedikleri gibi, hem hastalık daha da kötüleşebiliyor, hem de önemli ekonomik kayıplar yaşanabiliyor.

Tedavi, nasıl?

Güncel tedavi, direkt olarak deriye uygulanan topikal tedaviler yanında, fototerapi ve sistemik tedavilerden oluşmaktadır. Ülkemizdeki hastaların önemli bir kısmının halen yalnızca topikal tedaviler dediğimiz krem, merhem veya losyonlar ile yönetildiğini biliyoruz. Oysa sınırlı deri alanlarında hastalığı yaşayan hastalarımızda bu yöntem doğru olabilse de, hastalığı derisinde yaygın olduğu halde, sistemik tedaviler ile yönetilmesi gerektiği halde, halen krem ve merhemler ile tedavi edilmeye çalışılan ve bu nedenle hastalığı kontrol altına alınamayan, mutsuz orta şiddette ve şiddetli sedef hastaları ülkemizde halen çözüm bekliyor.

Bu hastaların sayıları azımsanmayacak ölçüde fazla. Trabzon’da 2500-3000 civarında bu özelliklere sahip hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Bu hastalarımızı topikal tedavilere göre konforu çok daha iyi olan, haftada bir, iki haftada bir, ayda bir, hatta üç ayda bir gibi sıklıklarla uygulanan injeksiyonlar başta olmak üzere, tabletler veya infüzyon şeklindeki çok daha etkili ilaçlarımız ile güvenli bir biçimde yönetebiliyoruz.

Sedef (Psoriasis) hastalığının tanı ve tedavisi ile yakından ilgilenen hekimler olarak tüm psoriasis hastalarını dermatologlarımıza güvenmeye ve onlarla buluşmaya davet ediyoruz.

Geçen haftanın bir diğer önemli olayı da, Doğu Karadeniz Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı olarak ortaklaşa düzenlediğimiz, Güz Toplantıları'nın ikincisi, "İnflamasyon: Deri ve Mukoza" başlıklı, uluslararası konuşmacı ve davetlilerin de yer aldığı toplantı idi. Bu toplantı, Trabzon Ramada Otel'de 31 Ekim-3 Kasım 2019 tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Kongre eş başkanlığını Prof. Dr. Sevgi Bahadır ile paylaştığımız bu toplantıda, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Avusturalya'dan konuşmacı ve davetliler de yer aldı. Psoriasis, atopik dermatit, akne, ürtiker, hidradenit gibi birçok inflamatuar deri hastalığı güncel bilgilerle etraflıca gözden geçirildi bu toplantıda. Ülkemizin dört bir yanındaki üniversitelerin ve eğitim araştırma hastanelerinin Dermatoloji kliniklerinden çok sayıda öğretim üyesi, oturum başkanı, konuşmacı, bilimsel kurul üyesi veya katılımcı olarak görev aldı. 263 kayıtlı katılımcının yer aldığı toplantıda, iki konferans, 10 panel, üç uydu sempozyumunda, yerli ve yabancı çok sayıda konuşmacı görev alırken, bunlara ek olarak 46 adet de sözlü ve poster bildiri sunuldu. Güz Toplantıları'nı, önümüzdeki yıllarda devam ettireceğiz, hedefimiz Trabzon'da hafızalarda iz bırakan bir toplantı serisi gerçekleştirmek..

Sizleri sevgi ve saygı ile selamlarken, önümüzdeki dönemde daha sık bir şekilde karşınızda olmayı umduğumu belirtmek istiyorum.