Trabzonspor-Antalya  maçın üç kritik anına damga vuran 4 adamdan bahsetmek isterim.

İlk kritik an, Okay’ın ceza alanı dışından bazukası, rakip takımın ceza alanı içinde, defans oyucusunun şaaaakkkk diye eline çarpıyor. 

Topunun sesi, tribünde bize kadar geldi. 

Hakem, göbeğini ileri çıkartı, karnına çarptı dedi. 

Peki, sözünün eri Okay ne diyor maçtan sonra… “Buz gibi penaltıydı…” Okay gördüğünü söyleyen delikanlı bir adamdır.

İkinci kritik an, Yusuf’un kalecinin elinden çıkardığı topu çalıp, golü atması. 

Hakem bir kere pozisyonu görmedi. Yan hakem bile. Ulan bu ligde yıllar önce kalecinin elindeki topu kafası ile alıp golü atan ve attığı golü de verilen bir Metin Tekin vardı. Beşiktaş Orduspor maçında.
 
O gol, Yusuf’unkisi değil. Yusuf’a sorduk. Nefesim bile kaleciye değmedi dedi.

Üçüncü kritik an.

Pozisyon Trabzonspor ceza alanı dışında. Hakem müdahaleye penaltı dedi. 

Kaptan Onur’a sordum. “Topun yönünü nasıl hissettin”. Çok ince bir ipucu verdi. Dedi ki, “Her takamın penaltıcılarını her zaman yakından izliyorum. Banttan, canlı. Ve teknik özelliklerini ezberliyorum. Hissettim köşeyi ve topu çeldim”

Şimdi bu üç kritik anın, üç kahramanı maçın kaderine ne yazık ki imza atamadı.

Atması gerekirken atamamasının nedeni hiç oyunda olmaması gereken hakemdi.

Yani 4’üncü adam; hakem.

Buradan ben TFF yetkililerine bir hatırlatma yapayım. 

Bizim Trabzon’da kadınlar pazarı vardır. 

Köyden gelen kadınlarımız, yetiştirdiklerini üreticiden tüketiciye direk satarlar. 

Onların mallarını kamyondan Hamal Musa taşır sırtında, yükü ağırdır. 

Bu hamal Musa var ya 5 kuruşa muhtaçtır. O Musa, Trabzonspor’da kombine bilet aldı. Parasıyla. Böyle bir adamın umutlarıyla oynadığınızda, vallahi kötü şeyler olur… 
Benden söylemesi.
 
Bu taraftarı, hakem düşmanı yapmayın. 
Akıllı olun.