Oruç, İslam'ın temel ibadetlerinden biridir ve yalnızca açlık ve susuzlukla sınırlı değildir. Asıl amacı, insanın nefsini terbiye etmesi, sabrı öğrenmesi ve sahip olduğu nimetlerin farkına varmasıdır. İnsan, gün boyunca yemekten ve içmekten uzak durduğunda, hayatın küçük görünen ama aslında büyük nimetlerine daha farklı bir gözle bakar. Su, ekmek, hurma gibi basit görünen gıdalar bile iftar vaktinde büyük bir mutluluğa vesile olur.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “Kim insanlara teşekkür etmezse Allah’a da şükretmez.” (Tirmizî, Birr, 35) hadisi, şükrün yalnızca Allah’a yönelik olmadığını, insan ilişkilerinde de büyük bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Allah’ın sunduğu nimetlerin farkına varan bir Müslüman, bu nimetlere vesile olan insanlara da minnettarlık göstermelidir. Örneğin, soframıza gelen ekmek için yalnızca Allah’a değil, o ekmeğin bize ulaşmasını sağlayan çiftçiye, fırıncıya ve taşıyıcıya da teşekkür etmek gerekir. Çünkü her nimet, Allah’ın iradesiyle bizlere ulaşan bir emek zincirinin sonucudur.

Oruç, bu bilinçle hareket etmeyi sağlar. Aç kalan insan, fakirlerin halini daha iyi anlar ve elindekilere şükretmeyi öğrenir. Aynı zamanda, bu farkındalık insanı daha cömert ve merhametli biri yapar.


📜 Günün Ayeti ve Açıklaması

"Andolsun, şükrederseniz size nimetimi artırırım. Ama nankörlük ederseniz, bilin ki azabım çok şiddetlidir."
(İbrahim Suresi, 14:7)

Bu ayette Allah, şükrün karşılığında nimetlerin artacağını vaat etmektedir. Ancak burada sadece maddi nimetlerden bahsedilmez. Manevi nimetler, huzur, mutluluk, bereket gibi kavramlar da şükreden insanın hayatında artar.

Oruç tutan kişi, gün içinde nimetlerden mahrum kaldığında onların kıymetini daha iyi anlar. Bu farkındalık, insanı daha bilinçli ve duyarlı hale getirir. Nankörlük eden kişi ise elindekileri sıradan görmeye başlar, hiçbir şeyden tatmin olmaz ve sürekli daha fazlasını ister. İşte bu doyumsuzluk, insanı mutsuzluğa sürükler. Oysa şükreden kişi, elindekinin kıymetini bilir ve daha huzurlu bir hayat sürer.

Bu ayetten çıkarılacak ders, şükrün yalnızca dil ile değil, davranışlarla da gösterilmesi gerektiğidir. Yani, Allah’ın verdiği nimetleri bilinçli kullanmak, israf etmemek, paylaşmak ve başkalarına yardımcı olmak da şükrün bir parçasıdır.


📜 Günün Hadisi ve Açıklaması

"Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri iftar ettiğinde, diğeri de Rabbine kavuştuğunda."
(Buhârî, Savm, 9)

Bu hadis, orucun iki büyük mükafatını açıklıyor. Birincisi, dünyadaki sevinçtir. Oruç tutan bir kişi, iftar vaktinde büyük bir huzur ve mutluluk hisseder. Çünkü açlık ve susuzluk sona ermiş, Allah’ın rızası için sabredilen bir gün başarıyla tamamlanmıştır. Sıradan zamanlarda pek dikkat edilmeyen bir bardak su veya bir lokma ekmek, iftar vaktinde büyük bir kıymet kazanır. İşte bu farkındalık, insanın şükretme bilincini artırır.

İkinci sevinç ise ahirette yaşanacaktır. Oruç, insana günahlarından arınma fırsatı sunan bir ibadettir. Oruçlu kişi, Allah’a kavuştuğunda, dünyada gösterdiği sabrın karşılığını alacak ve sonsuz nimetlerle mükafatlandırılacaktır. Ahiret mükafatı, dünyadaki her türlü nimetten daha büyük ve kalıcıdır. Bu yüzden oruç, sadece aç kalma ibadeti değil, aynı zamanda bir sabır ve kulluk sınavıdır.


🤲 Günün Duası

"Allah'ım! Bana sahip olduklarım için şükreden, nimetlerine hamd eden ve her durumda sana yönelen bir kul olmayı nasip eyle. Şükrümü artır ve beni nimetlerine layık kıl. Amin."

Bu dua, insana şükretme bilincini kazandırmayı hedefler. Çünkü şükür, yalnızca bollukta değil, zorluk anlarında da yapılması gereken bir ibadettir. Sahip olunan her şey Allah’ın bir lütfudur ve insanın bu nimetleri hak ettiğini düşünerek nankörlük etmemesi gerekir. Aynı zamanda, bu dua şükrün bir yaşam tarzı haline gelmesini istemektedir. Yani insan, yalnızca dil ile değil, kalben ve davranışlarıyla da şükretmelidir.


🍲 Günün Yemek Tarifi: Güllaç

Güllaç, özellikle Ramazan ayında iftar sofralarının vazgeçilmez tatlılarından biridir. Hafif ve sütlü olması nedeniyle mideyi yormaz ve oruç sonrası rahatlıkla tüketilebilir. Güllaç yapraklarının arasına ceviz koymak, tatlıya hem lezzet hem de besleyicilik katar. Üzerine eklenen nar taneleri ve fıstık ise görselliği güzelleştirir ve tadına hoş bir dokunuş katar.

Malzemeler:

  • 10 yaprak güllaç
  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ceviz içi
  • 1 tatlı kaşığı gül suyu (isteğe bağlı)
  • Nar taneleri ve fıstık (süsleme için)

Hazırlanışı:

  1. Sütü ısıtın ve şekeri ekleyerek karıştırın. Ilındığında gül suyunu ekleyin.
  2. Güllaç yapraklarını tepsiye sererken her katına süt gezdirin ve ortasına ceviz serpin.
  3. Kalan sütü en üste dökün ve üzerini nar taneleri ve fıstık ile süsleyerek buzdolabında dinlendirin.
  4. Soğuduktan sonra dilimleyerek servis edin.

Bu tatlı, Osmanlı mutfağından günümüze kadar gelen geleneksel bir lezzettir. Hafif olması nedeniyle Ramazan ayında tercih edilen bir tatlıdır.


😂 Günün Fıkrası

Temel iftardan sonra dua ediyormuş:
— Allah’ım, soframızdaki bütün nimetler için şükürler olsun…
Dursun şaşırmış:
— Ula Temel, daha sofraya oturmadan dua etmek mi olur?
Temel gülümsemiş:
— Ula Dursun, ben iftardan önce dua edersem kesin açlıktan daha uzun ederim, en iyisi kısa tutayım! 😆

Kaynak: HABER MERKEZİ