İlginç bir tesadüf.

61 yaşındaki Ahmet Ağaoğlu çok istediği ama bir türlü gelemediği Trabzonspor başkanlığına çok çok yakın.

Sandık olan her yerde garanti yok.

Sandık gevşek olmayı sevmez.

Hatta şöyle bir deyim vardır.

Seçimde, geçimde, definde; gevşek olmayacak işi sağlama alacaksın..

O nedenle, Ağaoğlu seçime girdiğinden O’u dinlerken hiç de seçilmiş gibi konuşmaması hoşuma gitti. 

Hatta, bazı sorulara henüz seçilmedik ona göre cevaplayalım dedi.

Peki, genel anlamı ile Ağaoğlu’na nasıl buldum.

Şöyle;

-Bir Trabzon inadı var.

-Bir Trabzon kararlılığı da

-Bir Trabzon cesareti akıyor yüreğinden

-Bir Trabzon sağlamlığı da

-Bir Trabzonlu gibi hedefe kilitlenmiş

-Ve bir Trabzonlu gibi hayal satmıyor.

Bunlar iyi yönleri.

Belli ki, 3 yıl sabır dediğinde özellikle taraftar bazında beklentiler konusundaki karamsarlık O’nu da etkilemiş olacak ki, yine hedef koydu.. Ve o hedefi koyarken tam bir profesyoneldi.

-Hedef olacak ki marka değeri artacak, marka değeri artacak ki, gelir gelecek.

Bu bir tüccar zihniyeti ki doğru bir tespit.

Yönetim biçimi anlayışını; ortak akıl olarak tanımladı.

Acil kararlar verilirken anında icraatın da normal bir uygulama olacağını söyledi.

Transferde derin bir kalın ip ucu verdi.

Özkan Sümer varken yönetim ve ben kendi kafama futbolcu alamam.

Bu da önemli bir mesaj ve Sümer’in yetkileri açısından kafamız netleşti.

Kuşkusuz, bu ekibin Ağaoğlu’dan sonra lideri Hayrettin Hacısalihoğlu.

Öyle ki Ağaoğlu bu anlamda Hacısalihoğlu’na tam bir güvence vermiş.

Bundan da Ağaoğu hiç gocunmuyor. 

Rahat ve huzurlu gördüm.

Bu ikilinin arasını bozarsa fitneciler bozar…