TEHLİKELİ VE SİNSİ OYUN
Hafez, “Münbiç'tekiler IŞİD oraya girdikten sonra koalisyon güçleriyle görüşmeler yaptı. IŞİD'i biz buradan kovalım dediler ancak 'hayır siz kovmayacaksınız. PYD kovacak' dediler” ifadelerini kullandı. Hafez, terör örgütü PYD ve müttefiklerinin Türkiye'yi tedirgin etmemek için sınırdaki Cerablus'tan önce sınıra daha uzak el Bab'ı tercih ettiğini vurguladı. Hafez, Fırat'ın batısını uzaktan dolanan sinsi plan hakkında şunları söyledi: Afrin'e ulaşmak amacıyla yavaş yavaş ilerliyorlar. Bu çok tehlikeli bir oyun ve bunun devamı da gelecek. Bu planın devamı da Bayırbucak'a yönelik olacak. Buradan denize açılmak gibi bir takım planları uygulamak isteyecekler.
SÖZ PYD'DE OLACAK
Yeni Şafak'a konuşan Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Uzmanı Oytun Orhan, ABD'li yetkililerin Münbiç'in 'Arap' kalacağını ifade etmesinin göstermelik olduğuna dikkat çekti. Orhan “Buradaki yapı içinde Arapların, Türkmenlerin ve yerel halktan insanların olacağı söylenebilir. Güvenlik ve idarede ise YPG-PYD unsurları hem sayıca hem de karar alıcı mevkiler açısından belirleyici olacaktır. PYD'nin bir sonraki hedefi de El Bab olacak. El Bab, Tel Rıfat'a kadar giden yolda son hedeftir.” şeklinde konuştu.
TÜRK ASKERİ MÜDAHALESİ
ABD'nin bu bölgede IŞİD'le mücadele için Suriyeli muhalifleri ve Türkiye'yi tercih etmediğine değinen Orhan, ABD'nin İsrail'in güvenliği gerekçesiyle bir Kürt devletinin kurulması yönündeki politikasına göre hareket ettiği kanaatinin hakim olduğunu kaydetti. İki kritik gelişmenin Türkiye'nin askeri karşılık vermesine yol açacağını kaydeden Orhan “PYD / YPG güçlerinin Cerablus'a doğru, Türkiye sınırına doğru yürümesi, Azez'e doğru ilerlemesi durumunda Türkiye'nin askeri karşılık vermesi söz konusu olabilir. İkinci olarak da, bölgenin Türkiye'ye yönelik terör saldırılarının bir üssü haline dönüşmesi durumunda yine bir müdahale olasılığı söz konusu.” değerlendirmesinde bulundu.