Takıma geliş süreci, şampiyonluk sezonu, Avrupa kupaları, kadro yapılanması ve ayrılık kararına kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalar yapan Avcı, Trabzonspor’un büyük bir camia olduğunu vurguladı.

Trabzonspor büyük bir camia, bir organizasyon. Ama hocasının dalgalı denizde mücadele etmesi, bazen resim olarak çok oturmuyordu.

"Trabzonspor’a ilk sunumumu 3 ay önce yapmıştım, olmamıştı. Sonra tekrar analiz yaptık, bir sunum daha gerçekleştirdik ve bu sefer çok daha hazırdık. Futbolun temeli takım savunmasıdır, savunma olmadan şampiyon olamazsın. Takıma bu temelleri hızlıca oturttum. İlk iki maçı 1-0 zor kazandık. Üçüncü maçtan sonra basın, ‘Hücum oynanmayacak mı?’ diye sordu. Ben de dedim ki, ‘Hücum planı çizin, oynayayım.’ Oyun öyle dışardan göründüğü kadar kolay değil."

Sürekli ‘yan pas, geri pas’ dediler ama...

"1.5 sezon boyunca, şampiyonluk dahil, sürekli ‘yan pas, geri pas’ eleştirileri geldi. Ancak elimdeki verilere göre o dönemde ligin en çok hücum eden takımı bizdik."

Şampiyonluk kadrosu çok özeldi...

"Şampiyon olduğumuz sezonda Edgar çok iyiydi. Bugünkü Galatasaray'ın oyuncusu Sanchez gibi; topu alıyor, çalım yiyor ama gidip tekrar alıyor ve oyun kuruyordu. Ne yazık ki çapraz bağlarını kopardı. Gervinho da benzer şekilde sakatlandı. Sol bek pozisyonumuzda sıkıntı vardı, Abdülkadir’i bile orada denedim. İsmail Köybaşı oynadı, dalgalı performans verdi.

O zamanki orta saha üçlüsü, top rakipteyken zayıf gözüküyordu ama topu rakibe vermeyen, atağı sonuçlandıran bir üçlüydü. Marek Hamsik düşünülmeyeni düşünen bir oyuncuydu."

Şampiyonluktan sonra kırılma yaşandı...

"Trabzon gibi uzun süre şampiyonluk hasreti çeken bir şehirde bu başarıyı yakalayınca, adeta bir fay hattı kırılmış gibi hissettim. Ancak şanssızlığımız şampiyonlar ligi play-off turuna kalmak oldu. Gruplara giremedik.

Yönetim ve başkanla beraber, ocak ayında dosyaları kapatmış, transferler yapmıştık. Gelen oyuncular kötü değildi ama pozisyonel sıkıntılar yaşadık. Dorukhan ve Visca'nın sakatlıkları nedeniyle kenar oyuncusu bulmakta zorlandık. Yusuf Yazıcı’yı aldık ama kullanamadık. Enis Bardhi 10 numara oyuncusuydu ama mecburen sol kanatta oynattık, performansı düştü.

Bardhi, Djaniny, Yusuf, Gomez hepsi kaliteli oyunculardı ama sistemsel olarak uyum sağlamakta zorlandık.

Konferans Ligi'nde Basel maçı beni en çok üzen maçtı. Kazansaydık finale kadar gidebilirdik."

İkinci dönem de başarılarla doluydu

"O süreçte Trabzon yöresi biraz hareketli olduğu için çekilme kararı aldık, düzgünce ayrıldık. İkinci gelişim de başarılıydı. Türkiye Kupası finali oynadık, 95. dakikada kaybettik. Son dönemi yaşayamadan ayrıldım ama büyük bir camiada çok güzel şeyler yaşadık. Her şeyi hak eden bir camia. Tarihinde güzel bir yer edindiğimizi düşünüyorum."

Kaynak: Maçkolik