GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in Sarıçam Belediyesini ziyaret etmesi - Belediye Başkanı Bilal Uludağ'ın vefat eden kızı Elif Su için dua okunması - Ömer Çelik'in konuşması AK Parti Sözcüsü Çelik, Adana'da Sarıçam Belediyesi ziyaretinde konuştu: - "Eğer tahıl koridoru anlaşması gerçekleşmeseydi dünya büyük bir gıda kriziyle karşı karşıya kalacaktı. Şimdi yeni gemiler yola çıkıyor. Bu Türkiye'nin de içerisinde olduğu bir mekanizma tarafından kontrol ediliyor. Bu yapılan büyük işler Türkiye'nin yeni ufuklara, hedeflere ulaşması için elzemdir" ADANA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, tahıl koridoru anlaşmasının gıda tedariki açısından önemine değinerek, "Şimdi yeni gemiler yola çıkıyor. Bu Türkiye'nin de içerisinde olduğu bir mekanizma tarafından kontrol ediliyor. Bu yapılan büyük işler Türkiye'nin yeni ufuklara, hedeflere ulaşması için elzemdir." dedi. Çelik, beraberinde AK Parti Adana İl Başkanı Mehmet Ay ve diğer partililerle Sarıçam Belediyesi'ni ziyaret etti. Belediye Başkanı Bilal Uludağ tarafından karşılanan Çelik, belediyenin daire başkanları ve diğer yetkililerle toplantı yaptı. Çelik ve beraberindekiler, bir süre önce hayatını kaybeden Başkan Uludağ'ın 11 yaşındaki kızı Elif Su için dua okudu. Daha sonra konuşma yapan Çelik, Sarıçam ilçesinin Cumhur İttifakı'nın güçlü şekilde temsil edilmesine önemli katkı sağlayacağını söyledi. En önemli şeyin birlik ve beraberlik olduğunu dile getiren Çelik, "Bundan sonraki 10 ay hep beraber daha çok beraber olacağız, koşacağız ve gayret edeceğiz. Bu çalışmaları beraber yaptığımız sürece, bu iradeyi beraber ortaya koyduğumuz müddetçe Türkiye yenilmez, durdurulamaz, engellenemez." diye konuştu. Çelik, etrafta karamsarlık yaymaya çalışanlar olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes her tarafa doğru genişlemeye çalışıyor. Biz kendi 'Mavi Vatan'ımızı, kendi kara vatanımızı korumaya kalktığımız zaman diyorlar ki bunlar Osmanlı hayalleri görüyor. Herkes her türlü siyasetin peşinden koşuyor, hepsinin merkezinde Türkiye yer alıyor, hedefinde Türkiye yer alıyor ondan sonra Türkiye'nin faaliyetlerini eleştiriyorlar. Burnumuzun dibinde terör devleti kurmaya çalışıyorlar, DEAŞ'ı, PKK'sı gelmişti sınırımıza, Fırat Kalkanı Harekatı, Zeytin Dalı harekatı yaptık, bunları darmadağın ettik. Bunları eleştiriyorlar. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı'mızın dediği gibi 'Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz, işimize bakacağız'." Çelik, Cumhur İttifakı adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladıklarını hatırlatarak, bütün güçlerini bu hedefi gerçekleştirmek üzere sevk ve idare edecekleri aktardı. Üzerlerine düşen görevi 7 gün 24 saat esasına göre yapacaklarını anlatan Çelik, Türkiye'nin hem Ukrayna hem de Rusya'yla konuşabilen yegane ülke olduğunu kaydetti. Birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalarını sürdüreceklerini aktaran Çelik, "Cumhurbaşkanı'mıza dün Sayın Putin, tahıl koridoru anlaşmasının gerçekleşmesinde ortaya koyduğu irade için teşekkür etti. Eğer tahıl koridoru anlaşması gerçekleşmeseydi dünya büyük bir gıda kriziyle karşı karşıya kalacaktı. Şimdi yeni gemiler yola çıkıyor. Bu Türkiye'nin de içerisinde olduğu bir mekanizma tarafından kontrol ediliyor. Bu yapılan büyük işler Türkiye'nin yeni ufuklara, hedeflere ulaşması için elzemdir." ifadelerini kullandı. - "Terör siyasetine müsaade etmeyeceğiz" Çelik, Alevi canların lokmalarını paylaşırken provokasyonların başladığını belirterek, ne yapılmak istendiğini gördüklerini anlattı. Fitne, fesat ve nifak siyasetine Cumhur ittifakı olarak müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Çelik, şu değerlendirmede bulundu: "Terör siyasetine müsaade etmeyeceğiz. Öyle muhalefet partileri var ki, dikkatle takip edin terör örgütüne söylemediğini, milletin oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı'na söylüyor. Bunu iyi görelim. Terör örgütüne o kadar ağır laf söylemiyor, milletin oyuyla seçilmiş devletin başına bunu söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde devlet başının, Cumhurbaşkanı'nın, bizim bütün devlet geleneğinde, tarihimizde özel bir yeri vardır. AK Parti Sözcüsü olduğum için kim ne söylemiş bir de o gözle takip ediyorum. Takip ettiğimde bakıyorum, adamın ortaya koyduğu saldırının yüzde 80'i Cumhurbaşkanı'na, yüzde 20'si Cumhur İttifakı'na. Terör örgütlerine bir şey söylüyorsa söylüyor. Karşımızdaki bu tabloyu net görelim, buradaki mücadeleyi net bir şekilde ortaya koyalım. Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı düşmanlığıyla herhangi bir şekilde bu memlekette, bu siyasette varılacak hiçbir yer yok. Geçmişteki acıları, sıkıntıları bir daha yaşatırlar." - "Nifak içimizden geliyor" Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla ilgili eleştirilere değinen Çelik, şöyle konuştu: "Yüksek Askeri Şura olmuş, 'Bu komutanlar liyakatli değil' diyor. Nereden biliyorsun? Sen CHP'li milletvekilisin, nerden biliyorsun liyakatli olmadığını? Siz geçen YAŞ'ta 'Liyakatli değil' dediniz, Türkiye operasyon üzerine operasyon yaptı. Karabağ Savaşı'nda Azeri kardeşlerimize destek verdi, Libya'da hak ve menfaatlerimizi korudu, Mavi Vatan'da korudu, Suriye'de terör örgütlerini dağıttı. Daha önceki YAŞ'ta aynı şeyi söylediniz. Fırat Kalkanı Harekatı, Zeytin Dalı Harekatı oldu. Kendisini ispat etti. Niye orduya nifak sokmaya çalışıyorsunuz? Zamanlama da önemli, Cumhurbaşkanı'mız tam Suriye'ye harekat yapılma sinyali veriyor, nifak içimizden geliyor." - "Millet iradesinden büyük alerji duyuyorlar" Çelik, fitne siyasetine karşı "bağışıklık sisteminin yüksek tutulması" gerektiğini altını çizerek, "Bunlar millet iradesi gördüğü zaman bunu virüs zannediyorlar. Millet iradesinden büyük alerji duyuyorlar. Halbuki biz millet iradesine aşığız. Millet ne derse o olur. Devlet, milletin devletidir. Bu şekilde bakıyoruz, bu şekilde değerlendiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Ekonomi ve diğer alanlarla ilgili dünyada yaşanan gelişmelerden kendilerine yansıyanları da mutlaka çözeceklerini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: "Geçmişte çözdük, bundan sonrasında da çözeceğiz. Vatandaşımızın rahat etmesi, refahı en önemli gündem maddemizdir. Aynı zamanda şunu biliyoruz; bizim vatanımız dünyanın en değerli toprağıdır. Burada gözü olan çok, bunlara karşı da bizim her zaman güçlü, tedbirli, uyanık olmamız gerekiyor. Türkiye'nin en büyük gücü de milletin iradesidir. Sokaklarda, meydanlarda vatandaşlarımızla buluştuğumuz müddetçe bu güç asla yere düşmez. Onun için yapılacak iş bellidir. Vatandaşımızla daha çok buluşacağız. Hizmetlerimizi daha çok anlatacağız. Vatandaşımızın daha çok rahat etmesi, kendini iyi hissetmesi için bunları sevk ve idare edeceğiz."