Dün gece, maçın hakemi Özkahya’nın Trabzonspor adına 3 penaltıyı es geçmesi Abdülkadir’e yapılan kasti faullere kart göstermemesini özellikle Titi’nin topu kornere çelerken adeta poz verdiği pozisyona bir şey yok derken yüzünü dahi kızarmamasına ben hiç mi hiç yadırgamadım.

Niye derseniz..

Bu zat diyeceğim, çünkü hakem adalet dağıtandır. Evet, yine bir Trabzonspor maçından sonra bunların marabası da aynı kahyası da aynı telden çalıyor diye bu ekranlardan yazmıştım.

Ağaları böyle istiyor çünkü!

Bunlar sistemin birer parçalarıdır. Ne derlerse onu yaparlar. O maçla ilgili bir şey daha yazmıştım. Bu Kahya’nın yaptığı kıyım ne ilktir ne de son olacaktır.

İşte tablo ortada. Gerisi haftaya diyip, şimdilik konuyu kapatalım.

Ancak, yönetimi merak ediyorum. Bu çocukların milyonların hakkını hukukunu kim arayacak?

Bir sözüm de meclistekilere bu Tüpçüye bu rezil MHK’ya bir şeyler diyemiyor musunuz?

Yoksa ne me lazım mı diyorsunuz?

Her dem olduğu gibi mi?

Maça gelince Yusuf’un Türkiye futbol standartlarını aşan golüne kadar kısır bir futbol sergilendi. 

Çünkü Bursaspor oynanmaktan ziyade oynatmamayı gol atmaktan ziyade, yememeyi yeğleyen anlayışından kaynaklandı bu kısırlık. 

Ancak, her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Şimdi kalkıp Bursaspor hocasına sen niye defans ağırlıklı oyunu tercih ediyorsun kimsenin deme hakkı yok.

O kapanıyorsa sen açacaksın!

Bugün Trabzonspor takımının kilit açacak bir dizi oyuncusu var.

Artık 5 yiyen değil 5’de 5 yapan bir Trabzonspor var.  

Onun içindeki hakemler ve de rakipler ön kesmek için her türlü engele baş koyacaklardır. Dün akşam olduğu gibi.

Ve Okay, Kucka bas bas bağırıyorlar. İkimiz bir arada oynayamıyoruz. Ve de takıma yarar yerine zarar veriyoruz.